Header Reklam
Header Reklam

Türkiye'nin ilk lisanslı GES yatırımcıları belli oldu... Erzurum GES lisans yarışmasını Halk Enerji kazandı

10 Haziran 2014 Dergi: Mayıs-Haziran 2014

Türkiye’de ilk etapta 600 MW olarak öngörülen güneş enerjisine dayalı elektrik üretimine ilişkin süreçte ilk lisans yarışması yapıldı. 12 Mayıs 2014 tarihindeki lisans yarışması Elazığ’a tanınan 8 MW, Erzurum’a tanınan 5 MW kapasite için yapıldı. Erzurum’daki yarışmayı merkezi Ankara’da bulunan Halk Enerji kazandı.

Halk Enerji Genel Müdürü Mustafa Atilla, lisans yarışması ve sektörün durumuna ilişkin sorularımızı yanıtladı.

 

Yeni Enerji: Güneşte ilk lisans yarışmasını şirketiniz Halk Enerji aldı. Genel bir değerlendirme yapar mısınız?

 

Mustafa Atilla: Halk Enerji olarak, biz yaklaşık yedi yıldır güneş enerjisinden elektrik üretimiyle ilgileniyoruz. Gerek değişik yerlerde kurduğumuz sistemler, gerek ar-ge çalışmalarımız ve gerekse uluslararası işbirliğimiz ile sektörde önemli bir aktör olduğumuzu söyleyebilirim. Bundan önce, lisanssız santrallerde de Türkiye’nin ilk resmi iznini biz almıştık. İlk ticari güneş enerjisi santralini biz kurmuştuk. Şimdi ilk lisansı almış olmaktan da son derece mutluyuz.

Güneş Türkiye için son derece önemli. Türkiye, güneş açısından Avrupa’nın en şanslı ülkesi. Almanya ile kıyaslayarak örnek vermek isterim. Türkiye’de metrekareye düşen ışınım miktarı Almanya’nın yaklaşık 1.7 katı. Ülkemizin Almanya’nın iki katından büyük bir coğrafyaya sahip olduğu düşünüldüğünde Almanya’daki kurulu gücün iki katının Türkiye’de kurulabileceğini varsayarsak yaklaşık 60-70 bin MW’lık güneş enerjisi santrallerinin ülkemizde kurulması gerektiğine inanıyoruz.

Bilindiği gibi, güneş ve rüzgara dayalı yenilenebilir enerji santralleri şebekeye kesikli enerji sunuyorlar. Yani bulut olduğu zaman veya rüzgar kesildiği zaman gerçek anlamda enerji ihtiyacımızı karşılayamıyorlar. Bu nedenle bu türden santrallerle enerji depolama sistemlerini bütünleştirebilmek çok önemli. Bugünkü kurulumlar aslında sadece bir başlangıç. Zaman içerisinde, şebekedeki baz yük sağlayabilecek nitelikte tesislerin kurulması Türkiye’nin enerji açığının kapanmasına çok ciddi anlamda katkı sağlayacağını düşünüyorum. Amacımız da bu alanda da söz sahibi bir firma olmak.

 

Yeni Enerji: Erzurum’da nasıl bir sistem kuracaksınız? Bundan sonraki süreç ne olacak?

 

Mustafa Atilla: Erzurum’da kuracağımız, lisanslı santraller ölçeğinde bakıldığında küçük bir sistem. Yaklaşık 5 MW’lık, 4.9 MW büyüklüğünde bir sistem olacak. Bizim tahminimiz yılda 7 milyon kWh civarında elektrik üretecek. Biz yerli ürün desteğini bütünüyle alabilmiş bir güneş paneli bulmuş değiliz. Yüzde 100 yerli katkı payından faydalanacak bir ürün olursa, büyük ihtimalle onu kullanacağız. Montaj sistemlerinde olsun, kablolama sistemlerinde olsun zaten mutlaka yerli ürünlerle gideceğiz.

Bundan sonraki aşamada yarışmaya ilişkin resmi sonuç yazılı olarak tebliğ edilecek. Ön lisans işlemleri ve ardından da santralin kurulumuna başlanacak. En kısa sürede santralin kurulumunu tamamlamayı planlıyoruz.

 

Yeni Enerji: Bu ihale bağlamında bakarsak, güneş enerjisi sektörünün geleceği nedir?

 

Mustafa Atilla: Şu an için enerji sektörünün bütününe bakıldığında küçük bir dilimi ifade etmekle birlikte potansiyel olarak çok önemli bir alan. Bu alanda yerli yatırımcılara büyük sorumluluklar düşüyor. Olabildiğince yerli ürünlerden faydalanırlarsa, sadece enerjide dışa bağımlılıktan ülkemizi kurtarılması değil enerji üreten sistemler ve teknolojileri konusunda da sorumluluklar yerine getirilmiş olur diye düşünüyorum.

 

Yeni Enerji: Prosedürler konusunda şikayetler var mı?

 

Mustafa Atilla: Lisanslı –lisanssız ayırımı aslında sektörün kafasını bir hayli karıştırıyor. Her ikisinde de prosedürü son derece karmaşık ve uzun. Öte yandan alan bir hayli yeni olduğu için kamu da bu süreçte öğreniyor aslında. Hatta ihalelerin böyle parça parça yapılması bu öğrenme sürecinin bir yansıması. Kamu-özel sektör işbirliği halinde el ele vererek, bu bariyerlerin de aşılacağını tahmin ediyorum. Gelişmiş ülkelerde, hatta ABD’de bile bu prosedürler ve izinler konusunda ciddi eleştiriler var. Ama zaman içinde orada olduğu gibi ülkemizde de sürecin olgunlaşacağını ve kolaylaşacağını tahmin ediyorum.

 

Bosch Power Tec ile stratejik işbirliği

 

Yeni Enerji: Halk Enerji’yi tanıyabilir miyiz? Nasıl kuruldu, sektördeki konumu nedir?

 

Mustafa Atilla: Halk Enerji, Teknologis’in bir iştiraki olarak kurulmuş, anahtar teslim güneş enerjisi santralleri kuran bir EPC şirketi. Halen Halk Enerji hem ülkemizdeki kurulu en büyük fotovoltaik güneş enerjisi santrali kuran firma hem de şebekeye bağlı güneş enerjisi sitemleri ile ilgili ilk resmi onayı alan firma konumunda. Neredeyse şebekeye bağlı sistemlerde % 20‘ye yakın bir pazar payımız olduğunu söyleyebilirim. Halk Enerji, aynı zamanda Bosch Power Tec firması ile yaptığı stratejik işbirliği ile bu firmanın ülkemizdeki ve çevre coğrafyadaki dağıtıcısı konumunda. Tüm bunların yanı sıra Halk Enerji kendisi de bu alana yatırım yapan yatırımcı bir firma.

 

Yeni Enerji: Halk Enerjiyi kuran Teknologis’in enerji geçmişi nedir?

 

Mustafa Atilla: Teknologis yaklaşık 5,6 yıldır bu konularla ilgili ar-ge çalışması yapıyor. Teknologis’in güneşlenme haritası hazırlama, güneş enerjisi santrali optimizasyonu ve güneş izleyicisi tasarımı gibi konularda kamu kurumları tarafından desteklenmiş projeleri var. Bu bağlamda üniversitelerle de çok yakın işbirliği olan bir firma. Halen Teknologis bünyesinde enerji depolamayla ilgili redoks akışlı batarya tasarımı konusunda devam eden bir ar-ge projesi de var. Bu yönüyle Teknologis, Halk Enerji’nin ar-ge departmanı gibi çalışıyor.

 

Yeni Enerji: Sektördeki iki yıllık süreci değerlendirir misiniz? Örneğin, 2013 nasıl geçti? Bu yıl Erzurum dışında projeleriniz var mı?

 

Mustafa Atilla: Geçtiğimiz yıl ülkemizde güneş enerjisi ile ilgili yasal mevzuatın olgunlaşması açısından oldukça inişli çıkışlı geçti. Uzun süre lisansız santraller için kapasitenin 500 kW’tan 1000 kW’a çıkmasını da içeren düzenlemenin çıkmasını bekledik. Bu süreçte fazla taahhüt işi yapamadık. Vaktimizin önemli bir kısmı proje geliştirme faaliyetleriyle geçti. Yer seçimi, ölçüm hizmetleri vb. faaliyetlerle ilgili bir dönem geçirdik.

Geçtiğimiz yılın ortasında da lisans başvurularımızı yaptık. Şu an ismini veremeyeceğim çok sayıda yatırımcı büyük ölçekli enerji santralleri kurmak için firmamız ile çalışıyor. Bu faaliyetlerin yanı sıra Polatlı’da Türkiye’de ilk olarak 4 ayrı santralin tek santral gibi şebekeye bağlandığı Türkiye’nin en büyük güneş enerjisi santralinin yapımını tamamladık. Bundan daha büyük başka bir projenin de yapımına başladık. (Fotoğraf-2)

EPC faaliyetleri dışında, Erzurum’daki gibi lisanslı üretim çalışmalarımız son durumla yeni bir sürece girecek. Ayrıca, Şereflikoçhisar, Polatlı, Denizli, Salihli gibi çok sayıda noktada lisansız ölçekte güneş enerjisi santrali kurulumu için çalışmalar yapıyoruz. Amacımız 2014 yılı sonuna kadar kendi grup yatırımlarımız için 10-15 MW ölçeğinde güneş santrali kurabilmek. Ayrıca 2015 yılının ikinci yarısında yurtdışında da ofisler açarak özellikle Orta Doğu ve Afrika ülkelerinde örgütlenmek istiyoruz. Bu pazarlarda Bosch markasının desteği ile önemli başarılara imza atacağımızı da tahmin ediyorum. Öte yandan, yaptığımız AR-GE çalışmaları sonucu tasarımı tamamlanan güneş izleyicimizin seri üretimine geçmeyi de planlıyoruz.

 

İlklerde Halk Enerji imzası var

 

Yeni Enerji: Bugüne kadar kurduğunuz sistemlere örnek verebilir misiniz?

 

Mustafa Atilla: Bugüne kadar kurulmuş ya da süreci başlatılmış sistemlerin toplam gücü 10 MW’ı aşıyor. Sektörde ilk kez yapılan bazı projelerde Halk Enerji adı var.  Şebekeye ilk bağlanan sistemimiz 300 kW’lık Gaziteknopark GES. ‘SolarLab Turkey’’ adını verdiğimiz laboratuvar da bu sisteme entegre çalışıyor. Çatı sistemi, otopark sistemi, tracker sistemi ve yer sistemlerinin testini yapıyoruz burada. Türkiye’nin ilk ticari güneş enerjisi santrali Hacettepe Teknokent GES yine Halk Enerji tarafından kuruldu. 420 kW’lık bu santral çatı, yer ve tracker sistemlerinden oluşuyor. Ayrıca, 4 ayrı santralden oluşan ve toplam gücü 1.8 MW olan Polatlı GES Türkiye’deki MW’lık ilk sistem. Salihli’de, Eskişehir’de, Adana’da, Bursa’da, İzmir’de, Ankara’da değişik yatırımcılar için kurduğumuz sistemler var.

 

Yeni Enerji: Yatırımlardan söz etmişken sizce güneş enerjisi konusunda yatırım yapmak karlı bir iş mi? Yatırımcı bu alanda nasıl kazanç sağlıyor?

 

Mustafa Atilla: Bugün yapılan bir güneş enerjisi santrali MW başına yaklaşık 950,000 Euro ila 1,1 milyon Euro arasına mal oluyor. Kurulduğu yere bağlı olarak da yılda MW başına 120,000 ila 150,000 Euro arasında net kazanç bırakabiliyor. Kısacası böylesine bir tesise sahip olmak enerji sektöründe pek alışılmadık ölçüde kazançlı. Üstelik bu tesislerin ömrü 25 yılı garanti altında olmak üzere 50 yıla yaklaşıyor. Tesislerin verimi zamanla düşse de bu göz ardı edilebilecek ölçüde küçük. Tesisler her ölçekte kurulabilir olduğu için de her ölçekte yatırımcı için çok cazip. Bu nedenle bu pazardan uzun vadede çok umutluyuz.

 

Yeni Enerji: Bu alanda yatırım yapmak için önce proje geliştirmek mi gerekiyor? Halk Enerji bu alanda ne yapıyor?

 

Mustafa Atilla: Proje geliştirme hizmetlerimizi ‘’PVMap Turkey’’ adınız verdiğiniz bir karar destek sistemi ve yine onun kapsamında ülkemizdeki en yüksek çözünürlüğe sahip güneş haritası eşliğinde sunmaktayız. Yatırımcılara güneş ışınımı, sıcaklık, bulutlanma vb. meteorolojik bilgilerin yanı sıra yola, iletim şebekesine, trafo merkezlerine mesafe vb. çok sayıda yatırımı etkileyen faktörü değerlendirip mülkiyet bilgisi ve hukuksal kısıtları da göz önüne alarak en uygun yerleri öneriyoruz. Aynı hizmet kapsamında lisanslı santral sahası geliştirmek için gerekli yasal ölçümü yapıp lisans başvuru dosyasını da hazırlıyoruz. Doğru yer kadar doğru teknoloji ve doğru tasarım da güneş enerjisinden en yüksek verimi almak için son derece önemlidir. Bu bağlamda müşterilerimize seçilen yerin iklimsel niteliklerine bağlı olarak en uygun panel, invertör ve montaj sistemi kombinasyonlarını önerip, detay projeleri hazırlayıp en optimum santrali tasarlıyoruz. Bu işi yaparken de Bosch ve Hyundai alanında en iyi firmalar ile çalışıyoruz. Halen ‘Solar Lab Turkey’ adını verdiğimiz laboratuvarımızda çok sayıda farklı panel değişik konfigürasyonlarda test edilmekte ve sonuçları hizmet alan müşterilerimizle paylaşılmaktadır.

 

Yeni Enerji: Sektörün yatırım geleceğini nasıl görüyorsunuz?

 

Mustafa Atilla: Güneş enerjisi sektörü 2012 yılında neredeyse yok gibiydi. Sektör 2013 yılında biraz hareketlenme göstermekle birlikte özellikle ikincil yasal düzenlenmelerin tamamlanmamış olması sebebiyle planlanan birçok proje hayata geçirilemedi. 2013 yılı sonu itibariyle geçici kabulü yapılmış toplam kurulu gücün yaklaşık 10 MW ölçeğinde olduğunu düşünüyorum. Bu yılın ilk çeyreğinde yapımı tamamlanıp kabulü yapılacak projelerle 30 MW’ı aşarız diye bekliyorum. Ama yılsonuna kadar lisansların verilmesiyle birlikte birkaç yüz MW’lık kapasitenin kurulmakta olacağını tahmin ediyorum. 2014 yılındaki büyük ölçekli santral kurulumları ile de güneş enerjisinin çok daha sık konuşulabilir bir konu olacağını tahmin ediyorum. Kümülatif pazar büyüklüğü açısından lisanslama süreci hızlanırsa 2014 yılı sonu tahminimiz 200-250 MW, 2015 yılı sonu tahminimizi ise yaklaşık 900 MW olarak verebilirim.

 

Yeni Enerji: Sektörün şu anda en önemli gündem maddesi nedir? Varsa sorunlarınızın çözümüne yönelik beklentileriniz nelerdir?

 

Mustafa Atilla: Şu an bence sektördeki en önemli gündem maddesi güneş enerjisinin gerçek anlamda cari açığı azaltacak ve enerjide dışa bağımlılıktan bizi kurtaracak bir araç olarak nasıl kullanılabilir olacağının tartışması olmalıdır Ancak, ne yazık ki gerçek gündem lisanssız santraller önündeki yasal engellerin aşılması, yerli ürün teşviklerinin işlerlik kazanması ve trafo kapasitelerinin açıklanarak 2015 sonrası lisanslı santraller için yatırımcıların önünün açılması diye düşünüyorum. Mevzuat açısından bu tıkanıklığın aşılmaması durumunda enerji yatırımcısı açısından ülkemizde yeni bir hayal kırıklığı dalgasının daha yaşanmasından korkuyorum.

Kamunun spekülatörlere ve fırsatçılara zemin vermemek ve yatırım ortamının eşit rekabet koşullarını bozmama konusunda aşırı hassasiyeti bazen gereksiz maliyet ve kırtasiyeciliğe neden olabiliyor. Bu bağlamda kamudan hem özel sektörle daha fazla işbirliği hem de süreçlerin iyileştirilmesi konusunda daha fazla çaba bekliyorum.

Önümüzdeki yıl bir önemli gündem maddesinin kiralama yoluyla güneş enerjisi sistemlerinin edinimi olacağını bu hususta çok önemli kampanyaların duyurulacağını tahmin ediyorum.


Etiketler


Slider Altına