“Türkiye’nin Açık Deniz Rüzgâr Potansiyeli Yaklaşık 75 GW”
Dr. Murat Durak
Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED) Başkanı
Nisan 2021’de faaliyetlerine başlayan Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği’nin (DÜRED) Başkanı Dr. Murat Durak, Türkiye’nin açık deniz rüzgar potansiyelini “50 metreden daha az derinlikte 18 GW sabit, 50-1000 metre derinlikte de 57 GW olmak üzere toplamda yaklaşık 75 GW” olarak açıklıyor. Durak, bu potansiyeli ve neler yapılabileceğini ortaya koyacakları MARENTECH EXPO-Denizüstü Enerji Teknolojileri Fuarı ve Konferansı’nın sadece Türkiye için değil, civar ülkeler için de bir “ilk” hüviyetinde olacağını söylüyor.
Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED), rüzgar enerjisi sektöründe hangi boşluğu doldurmak adına hangi şiarla kuruldu?
Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED); Türkiye’de denizüstü rüzgâr elektrik santrallerinin yatırımlarının yapılması, geliştirilmesi, denizcilik ve enerji sektörünün bir araya getirilmesi, iş birliklerinin koordine edilmesi amacıyla 05 Nisan 2021 tarihinde kuruldu. Derneğin merkezi Ankara’da. İstanbul ve İzmir’de şubeler açmanın planlarını da ayrıca yapıyoruz. DÜRED olarak hedeflerimiz; denizüstü rüzgâr enerjisi ile ilgili sivil toplum faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesini sağlamak ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermek, kamu kurumları ve üniversiteleri de aktif olarak dernek faaliyetlerinde kullanarak farkındalık yaratmak.
Ayrıca ülkemizin denizüstü rüzgar enerji kaynakları alanında mevcut potansiyelini ortaya koymak, denizüstü rüzgar enerji kullanımının oluşmasını sağlamak, mevzuatın oluşturulmasında katkıda bulunmak da ana hedeflerimiz arasında. “Sadece Ülkemizde Değil, Civar Ülkelerde de Farkındalık
Yaratmayı Başardık”.
Kuruluşundan bu yana DÜRED’in aldığı yolu nasıl anlatırsınız? Dernek bünyesinde şu an hangi faaliyetleri hayata geçiriyorsunuz?
DÜRED’in kuruluşundan bu yana yaklaşık 16 ay geçti. Bu süreçte derneğimiz, tüzüğünde yazdığı gibi kamuoyunda ciddi bir farkındalık yarattı. Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED), sadece ülkemizde değil, civar ülkelerde de farkındalık yaratmayı büyük bir özveri ile çalışan yönetim kurulu ile beraber başardı. Bu süre zarfında yapılan faaliyetleri şöyle özetleyebilirim:
1. 21 adet online eğitici teknik Webinar düzenleme,
2. Ülkemizde düzenlenen 10 farklı fuar/konferans/sempozyuma konuşmacı olarak katılım sağlanması,
3. 4 yurtdışı etkinliğe katılım sağlanması,
4. Birçok üniversite ve platformda konuşma,
5. İTÜ ve ODTÜ ile beraber ülkemizde ilk defa yapılan Denizüstü Rüzgar Enerjisi eğitimi düzenlenmesi,
6. Ankara’da kamu kurumlarına özel çalıştay düzenlenmesi,
7. Kamu kurum ziyaretleri,
8. Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği İktisadi İşletme kurulması,
9. Sadece ülkemizde değil; bölgemizde ilk defa düzenlenecek olan Marentech Deniz Enerji Teknolojileri Fuarı ve Konferansının İzmir’de düzenecek olması,
10. Karadeniz Ülkeleri Denizüstü Rüzgar Enerjisi Federasyonu kurulumu çalışmaları,
11. AB BLOW projesinde yer alma,
12. Ülkemizde Denizüstü Rüzgar Enerjisi Eğitim, AR&GE ve Test Merkezi kurulumu çalışmaları,
13. Birçok gazete, dergi, TV, konuşması/röportajı.
DÜRED’in önümüzdeki süreçte ne gibi hedefleri var?
Önümüzdeki süreçte tüzüğümüzde yazılı maddelerin yanı sıra şu faaliyetlere odaklanacağız: Karadeniz Ülkeleri Denizüstü Rüzgar Enerjisi Federasyonu kurulumu çalışmaları, AB BLOW projesinde çalışmaları, ülkemizde Denizüstü Rüzgar Enerjisi Eğitim, AR&GE ve Test Merkezi kurulumu çalışmaları ve 2030 yılına kadar ülkemiz için bir hedef açıklanması.
“MARENTECH EXPO Bir İlk Olacak”
Ekim ayının sonunda gerçekleştirilecek MARENTECH EXPO - Denizüstü Enerji Teknolojileri Fuarı ve Konferansı için “kırılmak noktası” gibi bir tabir kullanabilir miyiz? Bu fuarın önemini nasıl tarif edersiniz?
MARENTECH EXPO-Denizüstü Enerji Teknolojileri Fuarı ve Konferansı, 26-28 Ekim tarihlerinde İzmir’de yapılacak. Bu fuar sadece ülkemizde ilk değil, civar coğrafyalar da dikkate alındığında bir “ilk” hüviyeti taşıyacak. Fuara Avrupa ülkelerinden de ciddi bir katılım olacak.
Türkiye’nin, küresel bağlamda baktığımızda, denizüstü rüzgâr enerjisindeki konumu, ağırlığı nedir? Bununla birlikte Türkiye’nin potansiyelini nasıl yorumluyorsunuz?
Dünya Bankası’nın Ekim 2019 tarihinde yayınladığı “EXPANDING OFFSHORE WIND TO EMERGING MARKETS” raporuna göre, Türkiye’de açık deniz rüzgâr enerjisi potansiyelinin en fazla olduğu bölge rüzgâr hızlarının 9 m/s’ye ulaşabildiği Ege Bölgesi’nin kuzeybatısında kalan alanlar. Teknik olarak bu bölge, 6 GW sabit, 19 GW yüzer olmak üzere toplam 25 GW potansiyele sahip. Ege Bölgesi’ni, rüzgâr hızlarının 7-8 m/s hızlara
ulaşan Marmara ve Karadeniz Bölgeleri takip ediyor. Bunun dışında batı ve güney kısımlardaki tüm potansiyel sahalarla birlikte Türkiye’nin toplam açık deniz rüzgar potansiyeli, 50 metreden daha az derinlikte 18 GW sabit, 50-1.000 metre derinlikte de 57 GW olmak üzere toplamda yaklaşık 75 GW.
“Türkiye’de Yapılacak Denizüstü RES’lerin 10 Bin MW Seviyesinde Olacağı Açıklandı”
Denizüstü rüzgar enerjisine yönelik önyargıları kırmak için neler yapıyorsunuz?
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın stratejik planında, önümüzdeki yıllarda Türkiye’de yapılacak denizüstü RES’lerin 10 bin MW seviyesinde olacağı açıklanıyor. Bakanlık, konu ile ilgili olarak çalışmalara devam ediyor. Ülkemizde 2 bölgede uygun liman çalışmalarında belirli bir aşama kaydedildi. Önümüzdeki dönemde denizüstü RES ile ilgili yasal altyapı ve ihale süreçleri hızlanacak. Dernek olarak; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Türkiye Elektrik İletim A.Ş., Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı – Denizcilik Genel Müdürlüğü, üniversiteler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, Bölgesel Kalkınma Ajansları, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Deniz Ticaret Odası gibi kurum ve kuruluşlarla koordineli çalışmalar planlıyoruz.
Bu sektörün Türkiye özelinde gelişmesi için atılması gereken olmazsa olmaz adımlar nelerdir?
Enerji ihtiyacının üçte ikisinden fazlasını ithalat yoluyla karşılayan Türkiye açısından arz güvenliğinin sağlanması için bütün yerli ve milli kaynakların kullanılması gerekli. Denizüstü RES potansiyelimiz düşünüldüğünde gerek enerji kaynak çeşitliliği bağlamında gerekse de bir yenilenebilir enerji kaynağı olduğundan dolayı kullanılması elzem. Ayrıca ülkemizin denizüstü yapılar konusunda ilerlemesi için bu konuda deneyime ihtiyacı var. Karasal RES projeleri ile kıyaslandığında denizüstü RES’ler daha maliyetli ve fakat yüksek enerji üretimi bu durumu dengeliyor. DRES’ler maliyet olarak deniz operasyonları, inşaatları ve servis maliyetleri bağlamında karasal RES’lere göre farklılık gösteriyor.
Peki DÜRED özellikle devlet kurumlarını yönlendirme konusunda neler yapıyor?
Türkiye’de 2018 yılında 1200 MW kapasiteli 80 USD/MWh taban fiyatlı ve profesyonelce tasarlanmış bir DRES ihalesi düzenlendi. Ancak şartnameyi alan çok sayıda firma olmasına rağmen ihaleye katılım maalesef olmadı. Bunun sebepleri irdelenmeli ve DRES projelerini hayata geçirmek için daha iyi adımlar atılmalı.
“Avrupa’da Toplam Kurulu Güç 2020 Yılı Sonu İtibarı ile 25 Bin 014 MW Oldu”
Dünyada denizüstü rüzgar enerjisi hangi durumda? Küresel manada hangi adımların atılması gerekiyor?
1980’lerde yaşanan büyük endüstriyel
ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak
özellikle Almanya ve Danimarka gibi
ülkelerin öncülüğünde rüzgâr türbinleri
gün geçtikçe gelişerek günümüze
geldi. Kara üstünde RT’ler kurulurken
Danimarka denizüstüne RT kurmanın
çalışmalarını başlatarak 1991 yılında
ilk denizüstü rüzgar elektrik santralini
Vindeby’de, o zamanki adıyla Bonus
marka 11 adet 450 kW’lık türbinler kullanarak
4.95 MW gücündeki proje ile
başlattı. 2020 yılında toplam 356 adet
DRT montajı yapılarak 2 bin 918 MW
yeni kapasite eklendi ve Avrupa’da toplam
kurulu güç 2020 yılı sonu itibarı ile
25 bin 014 MW oldu.
Avrupa ülkelerinden Hollanda, Belçika,
İngiltere, Almanya, ve Portekiz’in DRES
projelerine ağırlık verdiği görülüyor.
Hollanda 1493 MW, Belçika 706 MW,
İngiltere 483 MW, Almanya 219 MW, ve
Portekiz 17 MW yeni kapasiteyi devreye
aldı.
Aaşağıdaki tablo ile de Avrupa Ülkelerinde
2020 yılı sonu itibarı ile DRES
ve DRT sayıları ile kurulu güç değerleri
görülmektedir. Toplam DRES kurulu
gücünün 25 bin 014 MW’a ulaştığı
Avrupa’da İngiltere 10 bin 428 MW ile ilk
sırayı alıyor. Onu 7698 MW ile Almanya
izliyor. Avrupa ülkelerinde önümüzdeki
yıllarda DRES projelerine ağırlık verileceği
öngörülüyor.
Tablolarda sunulan veri l e r,
WindEurope’den alındı. 2021 yılında
Avrupa’da 17.4 GW yeni RES kapasitesi
devreye alındı. Bu kapasitenin 14 GW’ı
karaüstü; 3.4 GW’ı denizüstü RES oldu.
Bu kapasite, 2017 yılındaki 17.1 GW olan
kapasiteyi geçerek yeni bir rekor kırdı.
Bununla beraber, bu kapasite EU-27
Ülkelerinin 2030 yılı %40 yenilenebilir
enerji kaynakları hedeflerinin gerisinde.
Bu hedefe ulaşabilmek için yıllık 32 GW
yeni RES kapasitesi gerekiyor.
İngiltere 2021 yılında DRES kapasitesinin
de yardımıyla RES kurulu gücünü
en fazla artıran ülke olmuştur. İsveç ve
Almanya onu izliyor. Bu üç ülke toplam
kapasitenin %19’unu oluşturuyor. Yeni
eklenen 3.3 GW DRES kapasitesi toplam
kapasitenin %20’sini oluşturuyor. İngiltere,
Danimarka, Hollanda ve Norveç
yeni kapasite eklefi. Avrupa Ülkelerinde
2012-2021 yılları arasında eklenen kapasiteler
aşağıda görülmektedir.
İngiltere’nin 2021 yılında eklediği 2.6
GW kapasitenin %88’i denizüstü RES
projeleri oldu. Danimarka 754 MW DRES
kapasitesi ekledi. Kriegers Flak projesi
dünyanın ilk hibrid DRES projesi konumunda.
Bu proje 0.6 GW kurulu güç
ile Danimarka ve Almanya’ya bağlandı.
Avrupa’nın 2021 sonu itibarı ile 236 GW
işletmede RES kurulu gücü bulunuyor.
Bu kapasitenin %12’si DRES projelerine
ait. Almanya, Avrupa’nın en yüksek
kapasitesine sahip. Almanya’yı; İspanya,
İngiltere, Fransa ve İsveç takip ediyor.













