RÖPORTAJ: Ülkü Özcan, Türk Prysmian Kablo,CEO : Türk Prysmian Kablo’nun Odak Noktası Sürdürülebilirlik

Enerji ve telekomünikasyon kabloları endüstrisinde dünya lideri konumunda olan Prysmian Group’un Türkiye operasyonu Türk Prysmian Kablo tarafından yönetiliyor. Haziran ayı itibarıyla Türk Prysmian Kablo’nun CEO’luğu görevini devralan Ülkü Özcan ile bir araya geldik ve Türk Prysmian Kablo’nun faaliyetleri, hedefleri, yenilenebilir enerji sektörü özelindeki çalışmalarını ve Türkiye yenilenebilir enerji sektörünü konuştuk. Özcan, “Yenilenebilir enerji alanında yaptığımız tüm çalışmalarla, yatırımlarla, ürettiğimiz kablolarla, her zaman söylediğimiz gibi Türkiye’yi Sürdürülebilir Yarınlara Bağlıyoruz” dedi.
Prysmian Group ve Türk Prysmian Kablo’yu tanıya- bilir miyiz? Kısaca bilgi verir misiniz?
Prysmian Group, General Cable ile dünya çapında gerçekleşen birleşmeyi takiben, enerji ve telekomünikasyon kabloları endüstrisinde dünya lideri konumunda olan bir grup. 2020 yılı cirosu yaklaşık 10 milyar Euro olan grubumuzun, 50 ülkede 104 fabrikası, 25 Ar-Ge merkezi ve 28 bin çalışanı bulunuyor.
Yüksek teknoloji ürünleri pazarında yer alan Prysmian Group, geniş bir ürün ve hizmet yelpazesine, teknoloji ve bilgi birikimine sahip. Ürün yelpazesinde enerji iletimi ve dağıtımı için yeraltı ve denizaltı kablo ve sistemleri; çeşitli endüstriyel sektörlerdeki uygulamalar için özel kablolar; video, bilgi ve ses iletimi için optik fiber ve kablolar ve bakır telekom kabloları bulunuyor. Türk Prysmian Kablo olarak dünya çapında kablo sektörünün lideri Prysmian Group’un Türkiye operasyonunu yönetiyoruz.
Şirketimizin merkezi 1964’ten bu yana Bursa’nın Mudanya ilçesinde bulunuyor. Türkiye operasyonu olarak Prysmian Group bünyesindeki 104 fabrika içinde aynı anda enerji, haberleşme ve fiber optik kabloları üretimi yapabilen 16 tesisten biriyiz. Enerji iletimi ve dağıtımı için yeraltı ve denizaltı kablo ve sistemleri, 220 kV’a kadar tüm enerji kabloları, 3 bin 600 çifte kadar bakır iletkenli haberleşme kabloları, fiber optik kablolar ve endüstriyel uygulamalarda kullanılan özel kablolarla birlikte geniş bir ürün yelpazesine sahibiz. Ayrıca, “anahtar teslim” projeler şeklinde hizmet sunuyoruz. Şirketimiz Türk Prysmian bünyesinde, 2020 yılı sonu itibarıyla yaklaşık 520 kişi çalışıyor. Ürün yelpazemiz kapsamında, Prysmian ve Draka markalarıyla, 220 kV’a kadar olan tüm enerji kabloları, 3.600 çifte kadar bakır iletkenli haberleşme kabloları ile fiber optik kabloları, demiryolu sinyalizasyon kabloları, asansör sistemleri, stüdyo broadcast kabloları ve özel kablolar bulunuyor. 2020 yılını 1.8 milyar TL ciroyla kapattık. Ayrıca Grubumuz içinde öncelikli bir ihracat merkezi konumundayız ve ciromuzun bu kapsamda yaklaşık yüzde 37’sini ihracat işlemleri oluşturdu. Rakamsal olarak belirtmek gerekirse, 2020’de toplam ihracat ciromuz 665 milyon TL’ye ulaştı. 2021 yılı ilk 6 ay ciromuz ise 1 milyar 320 milyon TL olarak gerçekleşirken bunun yüzde 31’ini, yani yaklaşık 404 milyon TL’sini, ihracat satışlarımız oluşturdu. Türki Cumhuriyetler, Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere çok geniş bir coğrafyayı kapsayan 40’tan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz.
Yakın zamanda Türk Prysmian Kablo’nun CEO’su oldunuz. Türk Prysmian Kablo’nun büyüme stratejisi için hedeflediğiniz çalışmalar nelerdir? Detaylı olarak bilgi verir misiniz?
Böylesi köklü, sektörün öncüsü olan, bilgi ve birikim sahibi bir markayı Türkiye adına temsil ediyor olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Elbette, 50 ülkede faaliyet gösteren böyle büyük bir grubun Türkiye operasyonunu yönetmek birçok sorumluluğu beraberinde getiriyor. Haziran ayı itibarıyla görevi devraldım. Türk Prysmian Kablo’yu sürdürülebilir yarınlara taşımak için tüm ekibimizle birlikte, etkin bir biçimde çalışıyor ve hedeflerimizi gerçekleştirmeye odaklanmaktan vazgeçmiyoruz. Türk Prysmian olarak odak noktamız sürdürülebilirlik. Bu doğrultuda tüm çalışmalarımıza sürdürülebilirliği entegre ediyoruz. Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmalarda “Türkiye’yi Sürdürülebilir Yarınlara Bağlıyoruz” şeklinde ifade ettiğimiz misyonumuzdan ilham aldık, almaya da devam ediyoruz. 2021 yılı içinde 10 farklı sürdürülebilirlik projesi gerçekleştirmeyi planladık ve bunların 6 tanesini, yılın ilk çeyreğinde tamamlayarak enerji tüketimini azaltmaya ve verimliliği artırmaya katkıda bulunduk. Türk Prysmian Kablo olarak hedefimiz 2030 yılına kadar karbon ayak izimizi 59 bin ton azaltmak. Hızlı ve doğru aksiyonlarımız sayesinde yılın ilk çeyreğinde yaklaşık 144,5 ton CO2 emisyonunu önledik. Belirlediğimiz hedeflere hızla ulaşmak için sürdürülebilirlik konusundaki çalışmalarımıza devam ediyoruz ve hiç şüphesiz önümüzdeki dönemde de bu çalışmalara ağırlık vereceğiz.
Prysmian Group ve Türk Prysmian Kablo’nun yenilenebilir enerji sektörü özelinde çalışmalarından bahseder misiniz?
Kablolarımızla, yenilenebilir enerji sektöründeki işletmelere ve yatırımcılara; toplam maliyeti düşüren, dayanıklı ve 20 yıldan fazla süredir performansını kanıtlanmış çözümler sağlıyoruz. Solar, alçak gerilim, orta gerilim, fiber optik ve data kablolarımızla güneş enerjisi santrallerinin ihtiyaç duyduğu tüm kablo çeşitlerimizle ülkemizin yenilenebilir enerji altyapısının gelişimine destek oluyoruz. Prysmian Group’un tüm dünyadaki güneş enerjisi projelerinde kullanılan solar kablo miktarı 1,5 milyar metreyi aştı. Türkiye’de ise 40 milyon metreye ulaştık. Rüzgar enerjisi sektöründe ise, sektöre sunmuş olduğumuz kule için özel yapı kabloları ve altyapı kablolarımızla tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hizmet veren lider kablo üreticisi konumundayız. Yenilenebilir enerji alanında yaptığımız tüm çalışmalarla, yatırımlarla, ürettiğimiz kablolarla, her zaman söylediğimiz gibi “Türkiye’yi Sürdürülebilir Yarınlara Bağlıyoruz”.
Güneş ve rüzgar santrali projelerinde doğru kablo kullanımının verimlilik üzerindeki etkileri nelerdir?
Biz kabloları işlevleri sebebiyle aynı insan vücudundaki kılcal damarlara benzetiyoruz. Kablolar, sistemin sağlıklı çalışmasında kritik bir rol oynuyorlar. Gelişen teknoloji ve artan ihtiyaçlar çerçevesinde, beklentilerin sadece kabloları değil tüm malzemeleri zamanla değiştirdiğini görüyoruz. Bu teknik değişimlere ayak uydurabilen, bu teknik ihtiyaçları karşılayabilen üreticilerin de uzun yıllar pazarda kaldığını görebiliyoruz. Solar kablolar bir güneş enerjisi santralinin verimliliğine direkt etki eden ürünler arasında geliyor. Kablo kaynaklı bir arızadan dolayı sistem verimliliğinin düşmesi, elektrik üretiminin planlanan seviyenin altında kalması ile oluşacak durumlar ancak güvenilir, performansı kanıtlanmış kablolar ile engellenebilir.
Sunduğunuz kabloların avantajları nelerdir? Yeni ürün ve çözümleriniz olacak mı?
Gerçekleştirdiğimiz Ar-Ge ve yenilikçi çalışmalar sonucunda ürettiğimiz ürünler hem güvenlik hem verimlilik hem de enerji tasarrufu anlamında önemli faydalar sağlıyor. Bir örnek vermek gerekirse; bildiğiniz gibi küresel ısınmanın etkilerinden biri olan iklim değişikliği ve insanların bilinçsizliği, çok sayıda yangının çıkmasına neden oluyor. Ev, okul, hastane, ofis ya da AVM’lerde meydana gelebilecek olası bir yangın yüksek sayıda can ve mal kaybı yaşanmasıyla sonuçlanabiliyor. Bu tür yapılarda kullanılan kablolar yangının büyümesinde çok büyük rol oynuyor. Uzun yıllardır ürettiğimiz Afumex™ kablolarla bunun önüne geçiyoruz. Bu ürün, düşük duman yoğunluğu ve sıfır zehirli gaz salımıyla kurtarma ekibinin işini kolaylaştırarak insanların yangından kaçmaları için yeterli süreyi sağlıyor. Okullardan itfaiyelere, sektör temsilcilerinden yetkili satıcılarımıza ve bayilerimize kadar ulaşabildiğimiz herkese yangın tehlikesine karşı kullanılan kablonun ne kadar önemli olduğunu anlatıyoruz. Alanında öncülük eden bir marka olarak yüksek kalite, güvenilir ürün anlayışımızı ve sahip olduğumuz bu bilinci sektöre aktarıyor, kalite algısını yukarı çekmeyi hedefliyoruz.
Kısa bir süre önce Sofya Açık Deniz Rüzgar Santrali Projesi’nde rol oynayacak olan Leonardo da Vinci’nin gemi kablolarını Mudanya fabrikanızda ürettiğinizi duyurdunuz. Proje hakkında bilgi alabilir miyiz?
Prysmian Group tarafından 170 milyon Euro’yu aşan bir yatırımla inşa edilen, dünyanın en gelişmiş kablo döşeme gemisi olan ve ilk kez Sofya Açık Deniz Rüzgar Santrali Projesi’nde rol alacak olan Leonardo da Vinci’nin gemi kablolarını Mudanya fabrikamızda üretmiş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
50 ülkede faaliyet gösteren Prysmian Group, bu dev proje ile sürdürülebilir ve yenilikçi kablo çözümlerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu. Bunun yanı sıra, Leonardo da Vinci’nin gemi kablolarının, 22.000 farklı çeşit kablo üretme kapasitesine sahip fabrikamızda üretilmesi, Prysmian Group’un Türkiye’ye duyduğu güvenin bir simgesi ve biz de Türk Prysmian Kablo ekibi olarak bundan gurur duyuyoruz.
Çözümlerinizle yer aldığınız referans projeler hakkında bilgi verir misiniz?
Hem dünyada hem Türkiye’de alanındaki en prestijli yapılara, projelere kablo vermeye devam ediyoruz. Liste çok uzun ama Dubai Metrosu, dünyanın en yüksek binası Burj Khalifa (Dubai), Guggenheim Müzesi (Bilbao), Wimbledon Tenis Kortu, Hamburg Havaalanı ya da ülkemizden İstanbul Havalimanı, Avrasya Tüneli, Santral İstanbul, Kanyon AVM, Bursa Acıbadem Hastanesi, İstanbul’daki Yeşilköy ve Sancektepe Sahra Hastaneleri gibi birçok önemli projeye kablolarımızla enerji vermekten gurur duyuyoruz.
2022 yılı için hedefleriniz nelerdir?
Öncelikle 2021 yılını, sonrasında da 2022 yılını önceki yıllarda olduğu gibi, bir önceki yılın üzerine koyarak, kendimizi geliştirerek, her daim ileriye giderek tamamlamayı hedefliyoruz. Önümüzdeki 10 yıllık hedefimize baktığımızda çevre ve sürdürülebilirlik konularını temel alarak ürün ve sistem bazında yenilikçilik için yatırımlar yapmayı sürdüreceğiz. Tüketicilerimizi teknolojik yeniliklerle beraber üstün performanslı ürünlerle buluşturacak ve katma değeri yüksek projeleri hayata geçirerek ülkemizin rekabet gücünü geliştirmeye katkıda bulunacağız.
Türk Prysmian Kablo olarak, 2030 yılına kadar karbon ayak izimizi 59 bin ton azaltmayı hedefliyoruz. Hızlı ve doğru aksiyonlar alarak planladığımızdan da erken bir dönemde gerçekleştirdiğimiz bu yatırımlarımız sayesinde, yılın ilk çeyreğinde yaklaşık 144,5 ton karbon emisyonunu önledik. Yıllık doğalgaz tüketimimizi 481 Sm3, enerji tüketimimizi 117.316 kWh ve motorin tüketimimizi 29.759 litre azalttık. Prysmian Group’un iş gücü ve insan kaynakları politikasında da ele aldığı bazı küresel sosyal hedefler var. Bu hedefler kapsamında Prysmian Group, toplam işgücü içinde, 2020’de yüzde 16,9 olan kadın çalışan oranını 2022 yılına kadar yüzde 17-19’a çıkarmayı planlıyor. 2020’de yeni işe alınan beyaz yakalılar içinde yüzde 34 olan kadın çalışan oranını yüzde 40’a, kadın yöneticilerin oranını ise yüzde 21,9’dan yüzde 25-27’ye yükseltmeyi amaçlıyor. Dolayısıyla cinsiyet dengesi oranının daha da iyileştirilmesi hedefleniyor. Türk Prysmian Kablo olarak biz de bu hedefi sonuna kadar destekliyoruz.
Türkiye yenilenebilir enerji sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye, iklim ve konum olarak yenilenebilir kaynaklar açısından çok şanslı bir ülke ve önemli fırsatlar barındırıyor. Yenilenebilir enerjiye son yıllarda giderek daha fazla yatırım yapılması oldukça önemli ve sevindirici bir gelişme.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) “Türkiye 2021: Enerji Politikası Değerlendirmesi” raporuna göre Türkiye şu anda güneş enerjisinde potansiyelinin yüzde 3’ünü, rüzgarda ise yüzde 15’ini kullanıyor. Yenilenebilir enerji kapasitesi son 5 yılda yüzde 50 artan Türkiye, 2019’da en fazla yenilenebilir enerji kapasitesi oluşturan ülkeler arasında Avrupa’da 5’inci, dünyada ise 15’inci sırada yer alıyor. Türkiye’nin yenilenebilir enerji kurulu gücünün 2024’e kadar 21 bin megavat artarak yüzde 49 büyüyeceği öngörülüyor. Yenilenebilir enerji alanında gerek yatırım gerekse üretim olarak önemli gelişmeler yaşanıyor. Sektörel kaynaklara göre Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki payı 2019’da yüzde 44 seviyesinde gerçekleşti.
2019 ile 2020 yılları karşılaştırıldığında, Türkiye’nin toplam kurulu gücünden 357 MW termik kaynak azaldı, buna karşın kurulu güce 2.227 MW yenilenebilir kaynak eklendi. Bu durum yenilenebilir enerji kaynaklarına verilen önemin artarak devam ettiğini gösteriyor.