Enerji Kimlik Belgesi uygulamaya girdi, EİE Genel Md. Yrd. Erdal Çalıkoğlu uyardı: 'Yalıtımı, özendirici ve zorlayıcı tedbirleri dengeli şekilde geliştirerek yaygınlaştırabiliriz!'
Enerji Kimlik Belgesi düzenleme zorunluluğu mevcut eski binalar için ise 2017'den itibaren geçerli olacak. Ancak halen taslak halde bulunan Enerji Verimliliği Strateji Belgesi'nin "ısı yalıtımı olmayan binalara 2012 yılından itibaren artan oranlarda emisyon vergisi getirilmesi" gibi zorlayıcı hedefler içerdiğini de unutmamak gerek; dolayısıyla Enerji Kimlik Belgesi düzenleme konusunda mevcut binaların da işi ağırdan alması pek mümkün olmayacak.
Bu konunun doğrudan sorumlusu ve en yetkin isimlerinden biri olan Elektrik İşleri Etüd İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Erdal Çalıkoğlu, Enerji Kimlik Belgesi uygulamasıyla birlikte vatandaşların artık emlak konusunda tercih yaparken enerji verimliliği yüksek binalara daha çok ilgi göstermesinin beklenebileceğini söylüyor. Emlak tercihinde binanın enerji maliyetlerini uzun vadeli düşünme ve ona göre karar verme anlayışının geçerli olacağını belirten Çalıkoğlu, bu durumun da enerji verimli yeni binaların yapımını teşvik edeceğini düşünüyor. Diğer yandan Türkiye'de mevcut eski bina stoğunun tümünü kapsayacak bir "Yalıtım Hareketi"nin başlatılması zorunluluğuna da dikkat çeken EİE Genel Müdür Yardımcısı, "Bu doğrultuda başlatılacak bir hareket, bir yandan ısıtma ve soğutma amacıyla kullandığımız enerji giderlerimizi azaltacak, bir yandan da yaşam alanlarında konforun artmasını, yapı sektörünün canlanmasını, önemli istihdam olanakları yaratılmasını ve devletin vergi gelirlerinin artmasını sağlayacaktır!" şeklinde konuşuyor. Erdal Çalıkoğlu konuyla ilgili sorularımızı şöyle yanıtladı:
Yeni Enerji: 1 Ocak 2011 itibarıyla uygulamaya giren zorunluluklar ve Enerji Verimliliği Strateji Belgesi taslağında yer alan "Yalıtımsız binalardan 2012 yılından itibaren 'her yıl artan oranda' emisyon vergisi alınması" yaklaşımı, 2011 yılını bir anlamda "Yalıtım yılı" haline getiriyor diyebilir miyiz? Uygulamaya girecek mevzuat, mevcut konutlarda ısı yalıtımının ve verimli enerji kullanımının özendirilmesi noktasında ne ölçüde etkili olacaktır?
Erdal Çalıkoğlu: Isı yalıtımı konusu ülkemizde enerji verimliliği alanındaki en önemli karadeliklerimizden birisidir. Her ne kadar yeni yapılan binalar yürürlükteki Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği gereğince asgari olarak TS 825 standardına uygun şekilde zorunlu olarak yalıtılmakla birlikte mevcut yapı stoğumuzun çok büyük kısmı hâlâ yalıtım açısından yetersizdir. Bu, enerji verimliliğinde önemli karadeliklerimizden bir tanesidir. Bu durum hem ısıtmada hem de soğutmada gereğinden çok daha fazla enerji kullanmamıza sebep oluyor. Yalıtım yetersizliğinin sebep olduğu olumsuz etkileri bertaraf etmek üzere binalara azami enerji ve emisyon sınırlaması getirilmesi, ısı yalıtımı bulunmayan binalara 2012 yılından itibaren artan oranlarda vergi uygulanması ve özellikle mevcut binalarda ısı yalıtımı ve verimli sistemler ile ilgili konularda yapılacak yatırımların özendirilmesi gibi bir dizi entegre tedbirin uygulanması suretiyle binalarda ısı yalıtımının ve yüksek verimli sistem ve ekipman kullanımının yaygınlaştırılması hedeflenmektedir. Bu sebeple Enerji Verimliliği Strateji Belgesi Taslağı'nda bir yandan mevcut binaların yalıtımını özendirici tedbirleri planlamaya çalışırken, buna rağmen yapmayanlar için de zorlayıcı tedbirleri geliştirmeye çalıştık. Son yıllarda artan bilinç sayesinde mevcut binaların yalıtımı konusunda her ne kadar pozitif gelişmeler olsa da, henüz bunlar tatmin edici düzeyde değildir. Yeni yapılan binalarda zorunlu olarak ısı yalıtımı yapılırken, mevcut binaların yalıtılması için henüz zorlayıcı veya yeteri düzeyde özendirici bir tedbir bulunmamaktadır.
"Mevzuat hükümleriyle olmaz, ilave teşvik mekanizmaları da şart..."
Mevzuatın emredici hükümleri ile mevcut binaları iyileştirmek son derece zordur. Bu sebeple mevcut binaların enerji verimli ve çevre dostu binalar haline getirilebilmesi için ilave vergi, teşvik, destek ve benzeri malî tedbirlerin geliştirilmesi, bunun yanısıra da diğer enerji verimliliği tedbirlerine göre daha fazla malî kaynak gerektiren yalıtım yatırımlarının tasarruflarla kazanılmasına imkan sağlayan mekanizmaların oluşturulması gerekir. Bu kapsamda, kredi kullanımlarının cazip hale getirilmesi için Banka Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) ve Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) paylarının alınmaması, ısı yalıtımı malzemelerinde KDV oranlarının azaltılması ve emlak vergilerinde indirim veya artırım yapılması konularında verilecek destekler etkili olabilir. Ayrıca kredi faiz desteği sağlanabilmesi halinde, hem maddî imkanları uygun olmayan hem de faiz ödemek zorunda olduğu için kredi kullanmak istemeyenlerin binalarını iyileştirmek üzere kredi kullanmalarının sağlanabileceğini, tüketicinin cebinden para çıkmaksızın kullanılan kredinin tasarruflarla geri ödenmesinden dolayı uygulamanın cazip hale geleceğini düşünmekteyim.
"Özendirici teşviklere rağmen yalıtım yine yapılmıyorsa..."
Ülkenin ekonomik koşullarına göre geliştirilen özendirici tedbirlere rağmen halâ konuya gereken önem verilmiyorsa, bu durumda caydırıcı tedbirlerin devreye girmesinde yarar vardır. Özendirici tedbirlere rağmen Enerji Performansı Yönetmeliği'ne uygun ısı yalıtımı yapılmayan binalarda; binanın türüne, bulunduğu iklim bölgesine ve birim kullanım alanına bağlı olarak belirlenecek başlangıç vergilerinin her yıl % 25'den az olmamak üzere artırılması şeklindeki tedbirlerle mevcut binaların en az TS 825 standartında yalıtılması hedeflenmektedir. Mevcut binaların yalıtımı için ihtiyaç duyulan kaynak, gerektiğinden fazla kirletenlerden bu şekilde alınacak ilave vergilerle de oluşturulabilir ve bu kaynak mevcut binaların yalıtımı hareketine de hız kazandırır. Türkiye'de yalıtımın tetiklenmesi için ülke koşullarına uygun özendirici ve zorlayıcı tedbirlerin dengeli bir şekilde geliştirilmesine, eski binaların yalıtımı için bir Yalıtım Hareketi'nin başlatılmasına ihtiyaç var. Türkiye'de mevcut yapı stoğunun yalıtımı konusunda başlatılacak bir hareket, bir yandan ısıtma ve soğutma amacıyla kullandığımız enerji giderlerimizi azaltırken bir yandan da yaşam alanlarında konforun artmasını, yapı sektörünün canlanmasını, önemli istihdam olanakları yaratılmasını ve devletin vergi gelirlerinin artmasını sağlayabilir. Daha az enerji ile daha fazla konfor almak isteyenler kazançlarını ertelemesin, 2011 veya başka bir yılın Yalıtım Yılı ilan edilmesini beklemeden harekete geçsin...
"Enerji verimliliği Strateji Belgesi 'Bizim' değil, hepimizin..."
Yeni Enerji: Enerji Verimliliği Strateji Belgesi'nin taslak metnini, gelen görüşler doğrultusunda yenilediniz ve bu yeni versiyonu bir kez daha görüşe açtınız... Daha çok 'niyet bildirimi' havasında olan önceki metinden farklı olarak, bu defa stratejik amaç ve hedefler, 'çakışmalara yer vermeyecek şekilde' sınıflandırılmış olarak ve son derece net bir biçimde, bunlara yönelik eylemler de somutlaştırılarak ortaya konuyor. Taslakta gözlediğimiz bu dönüşüm nasıl oldu? Sektörel ve kurumsal katkıların da bunda payı oldu mu?
Erdal Çalıkoğlu: Enerji Verimliliği Strateji Belgesi'nin hazırlanması ile ilgili çalışmalar Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğümüz (EİE) koordinatörlüğünde 2009 yılının son çeyreğinde başlatıldı. Öncelikle belgenin hangi konulara odaklanması gerektiğine dair hazırlanan kılavuz kamu, özel sektör, üniversite ve Sivil Toplum Kuruluşları (STK) temsilcilerinin katılımı ile TÜBİTAK'ın Gebze yerleşkesinde bulunan Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü (TÜSSİDE) tesislerinde yapılan Ortak Akıl Arama Toplantısında derinlemesine tartışılmıştı. Söz konusu Ortak Akıl Arama Toplantısında yeniden belirlenen çerçevede, Enerji Verimliliği Strateji Belgesi Taslağı'nın ilk sürümü üretilmiş ve Şubat 2010 ayı itibarıyla görüşleri alınmak üzere ilgili kamu ve özel sektör kuruluşlarına, derneklere, birliklere, üniversitelere ve STK'lara gönderilmiştir. Aynı zamanda EİE'nin internet sayfası üzerinden de görüşe açılmıştır. Gelen görüşler çerçevesinde ve Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) uzmanları ile yapılan ortak çalışmalar neticesinde Temmuz 2010 ayı itibarıyla Enerji Verimliliği Strateji Belgesi'nin ikinci sürümü üretildi ve taslak belgenin ikinci sürümü de aynı şekilde görüşlere açıldı... Gelen görüşler çerçevesinde üçüncü sürüm üretilmiş olup hâlâ görüş ve öneri almaya devam edilmektedir. Elbette Enerji Verimliliği Strateji Belgesi Taslağı'nın özü ve biçimi yüzlerce gerçek veya tüzel kişilerden gelen görüş ve önerilerle oluşmuştur. Yatay bir konu olan enerji verimliliği ile ilgili politikaları, stratejileri ve mevzuatı ilgili gerçek veya tüzel kişilerle birlikte ve katılımcı bir anlayışla hazırlıyoruz ki; uygulamada daha az sorunla karşılaşalım. Bu tarz dokümanlar paydaşlarla yapılan ortak çalışmalarla hazırlanırsa itiraz veya eleştiriler gittikçe azalıyor, buna karşın beğeni ve sahiplenmeler artıyor. Hazırlanan dokümanlar, belgeler veya yasal metinler bizim değil 'hepimizin' oluyor... Bu bağlamda, değerli görüşleriyle, katkılarıyla Enerji Verimliliği Strateji Belgesi Taslağı'nın bu hale gelmesine katkıda bulunan herkese ortak geleceğimiz adına ben burada bir kez daha şükranlarımı sunmak isterim.
"2023'e dek enerji yoğunluğunda minimum % 20 azalma sağlanabilir"
Yeni Enerji: Belge'de 2010- 2023 dönemine yönelik olarak konulan amaç, hedef ve eylemler arasında en çok önemsedikleriniz hangileri? Bunların her birinin kendi alanlarında enerji verimliliğinin sağlanmasına yapacakları katkının boyutunu ve Belge için konan 'vade'nin sonunda (2023'te) elde edilebilecek toplam faydayı nasıl hesaplıyorsunuz?
Erdal Çalıkoğlu: Amaç, hedef ve eylemlerin hepsi önemli aslında... Atılması gereken ilk adım, her kuruluşta bütünleşik uygulamaları içeren enerji yönetimi sistemlerini oluşturmak... "Her şeyin başı eğitim" demiş atalarımız. Dolayısıyla, enerji yönetiminin de bir parçası olan "bilgilendirme ve bilinçlendirme" olmazsa olmazlarımızdan... Enerji verimliliğinde karadeliklerimizi; "davranış biçimlerinden kaynaklanan israflar", "yalıtım yetersizliği", "kullanımı sırasında enerji tüketen ürünlerin verimsizliği ve bunların yaygın kullanımı", "atıkların ve kayıpların yeterince değerlendirilememesi" gibi başlıklar altında sıraladığımızda ve amaç, hedef ve eylemleri bunların altına yerleştirdiğimizde önemli olanlar ortaya çıkmakta zaten... Enerji Verimliliği Strateji Belgesi Taslağı'nda yer alan hususların hayata geçirilmesi ile 2023 yılında Türkiye'nin enerji yoğunluğunu en az % 20 azaltmayı, toplam birincil enerji ihtiyacında da aynı oranda azalma sağlamayı hedefliyoruz.
Yeni Enerji: Uzakdoğu'dan gelen elektrikli ev aleti ve beyaz eşyaların çoğunda, ürün etiketinde yanlış bilgilere yer verilerek tüketicinin aldatıldığından sıkça söz edilir oldu. Bu alanda öne çıkmış Türk sanayi kuruluşları, bu aldatmacanın önüne geçecek denetleme mekanizmalarının yokluğundan yakınıyor. İthal edilecek ürünlerin daha işin en başında bağımsız olarak test edilebileceği bir yapılanmanın, belki buna özel bir enstitünün oluşturulması zorunluluğundan söz ediliyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?
Erdal Çalıkoğlu: Enerji verimli ürünlerin yaygınlaştırılması konusunda Sanayi ve Ticaret Bakanlığımız gerekli düzenlemeleri Avrupa Birliği uygulamalarına paralel olarak ülkemizde de yürürlüğe koymaktadır. Ancak, hepimiz biliyoruz ki bu mevzuatın etkin şekilde uygulanabilmesi için piyasa gözetiminin ve denetiminin iyi yapılması gerekir. Bu konuda özellikle bu tür ürünlerin testleri konusunda eksikliklerin olduğu da doğrudur. Bu tür eksikliklerin giderilmesini ve uygulamaların geliştirilmesini hedefleyen dış kaynaklı ve dört yıl süreli Enerji Verimli Ürünlerin Piyasa Dönüşümü Projesi Aralık 2010 ayı itibarıyla başlatılmış olup, projenin ortakları Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğümüz (koordinatör), Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Türk Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (Türk BESD) ve Arçelik'tir. Bu proje şüphesiz sektörün ve diğer ilgili kişilerin işbirliği ile yürütülecek ve ihtiyaç duyulan altyapılar ve kapasiteler geliştirilmeye çalışılacaktır.
Yeni Enerji: Türkiye'nin karbon ticaretiyle ilgili mekanizmalara dahil olabilmesini sağlayacak altyapıların oluşturulması bakımından hangi aşamadayız? Strateji Belgesi taslağında bu süreci hızlandırmaya yönelik hedef ve eylemlerden de söz ediliyor. Bunlar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Erdal Çalıkoğlu: Enerji verimliliği alanında karbon ticareti konusunda henüz tatmin edici uygulamalar ülkemizde gelişmemiştir. Enerji verimliliği projelerinin sürdürülebilir kaynaklarla finanse edilmesinin ve bu bağlamda karbon borsası, karbon ticareti, üçüncü taraf finansmanı gibi farklı finansman modellerinin geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Enerji Verimliliği Strateji Belgesi Taslağı'nda görüleceği gibi önümüzdeki 1-2 yıl içinde bunun nasıl yapılacağını ortaya koyan somut bir çalışmanın ortaya çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz.
Yeni Enerji: Belirtilmesinde yarar gördüğünüz başka bir husus var mı?
Erdal Çalıkoğlu: Enerji, sahip olduğumuz konfor için ödediğimiz bir bedel... Enerjiyi üretirken ve kullanırken toprağın, yaprağın, kuşun, yeşilin ve mavinin kıtlığına yol açmayalım. Üzerimizdeki çevre emanetini çocuklarımıza temiz bırakmak için, enerjinin her yerde, her noktada verimli ve etkin kullanılması adına, bir taraftan kapımızın önünü süpürelim, aynı zamanda da toplum refleksini artırıcı katkılarda bulunalım: Bir karar, bir proje, bir adım, bir yazı, bir ses, bir eser ve nihayet bir uğraş, bin toplumsal fayda ile bize dönebilir.
Enerji verimliliğinde mutlak başarı toplumun tüm kesimlerinin duyarlı, kararlı ve ortak hareketleri ile mümkündür. Bu doğrultuda başarı için emeği geçen herkese ortak geleceğimiz adına bir kez daha teşekkür ederim.
Kişi başına enerji kullanımı yüksek, birim yurt içi hasıla başına az enerji kullanan ülkeler arasında yer alma temel amacıyla kaleme alınan Strateji Belgesi taslağı, 2023 yılında - 2000 Yılı ABD Doları değeriyle ve 1998 GSYH serisiyle - 1.000 Dolarlık GSYH başına birincil enerji kullanımının 2008 yılı değeri olan 282 litreden en az 225 litreye, 1 Dolarlık GSYH başına elektrik kullanımının ise 2008 yılı değeri olan 0,53 kWsaat'ten en az 0,42 kWsaat'e indirilmesini temel hedefler olarak kabul ediyor.
Taslak Belge'de 2010-2023 dönemine ilişkin stratejik amaç ve hedefler ile bunlara yönelik eylemlerden bazıları şöyle aktarılıyor:
à Sanayi ve hizmetler sektöründe enerji yoğunluğu ve enerji kayıpları azaltılacak. Yılda 50.000 TEP üzerinde enerji kullanan işletmelerin özgül enerji tüketimi 2015 yılına kadar en az %5 ve 2023 yılına kadar en az %15; yılda 1.000 - 50.000 TEP aralığında enerji kullanan işletmelerin enerji yoğunlukları ise 2023 yılına kadar en az %10 azaltılacak.
à Enerji verimliliği yüksek ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanan çevre dostu binalar yaygınlaştırılacak. 2023 yılında; en az 10.000.000 konut ile birlikte toplam kullanım alanı 10.000 metrekarenin üzerindeki ticari ve hizmet binalarının tamamında, belirlenmiş standartları sağlayan ısı yalıtımı ve enerji verimli sistemler bulunacak. Binalara azami enerji ihtiyacı ve azami emisyon sınırlaması getirilecek. Yürürlükteki mevzuatın AB uygulamaları paralelinde revize edilmesi ile binanın fonksiyonuna (otel, hastane, mesken, okul, AVM vb.), bulunduğu bölgenin iklim koşullarına (sıcaklık, rüzgar etkisi vb.), mimari tasarımına (yönlendirme vb.) ve yürürlükteki zorunlu standartlara uygun inşaa edilme durumuna göre ısıtma, soğutma, aydınlatma ve taşıma gibi konuları kapsayan azami yıllık enerji talebi belirlenecek. Söz konusu enerji talebinin enerji verimli ve/veya temiz enerji kaynaklarından ve teknolojilerinden karşılanması esas alınmak suretiyle atmosfere salımına müsade edilecek azami CO2 emisyon miktarı belirlenecek ve bu sınır değerleri aşan yeni bina yapımına izin verilmeyecek. 2012 yılından itibaren, asgari nitelikte ısı yalıtımı bulunmayan binalarda, her yıl artan emisyon vergisi uygulanacak. 2010 yılındaki yapı stoğunun en az 1/4'ü 2023 yılına kadar, yıllık enerji ihtiyacının en az %20'sini yenilenebilir enerji kaynaklarından temin eden çevre dostu sürdürülebilir yapı haline getirilecek.
à Asgari enerji verimlilik sınıfının üzerindeki lambaların, buzdolaplarının, klimaların ve elektrik motorlarının piyasa dönüşümü 2012 yılı sonuna kadar, ısıtma/soğutma sistemlerinin ve diğer enerji verimli ürünlerin piyasa dönüşümü ise AB uygulamalarına paralel olarak tamamlanacak.
à2023 yılına kadar; ülke genelindeki kömürlü termik santrallerin ortalama toplam çevrim verimleri %45'in üzerine ve temiz yakma teknolojileri ile yerli kömür kullanan santrallerin toplam kömür termik kurulu gücü içerisindeki payı ise %60'ın üzerine çıkarılacak.
à 2023 yılına kadar; elektrik enerjisi yoğunluğunu en az %20 azaltmak amacıyla talep tarafı yönetimi konusunda tedbirler geliştirilecek. Enerji ve güç miktarına ve kullanım saatlerine göre kademelendirilmiş tarife ile birlikte akıllı sayaç uygulamasını kapsayan talep tarafı yönetimi uygulamaları - Belgenin yayım tarihinden itibaren 24 ay içerisinde - başlatılacak.
à 2023 yılına kadar; motorlu binek araçlarında yolcu kapasitesi başına taşınan araç ağırlığı ülke ortalamasında %20 azaltılacak, elektrikli hibrit ve yakıt pilli binek araçlarının trafikteki binek aracı sayısına oranı %5 olacak ve 2013 yılına kadar büyük şehirlerdeki ulaşım master planları yürürlüğe konulacak. Mevzuat revizyonu ile; küçük motor hacimli araçlarda MTV indirimi, yakıt pilli ve elektrikli hibrit araçlarda MTV ve ÖTV muafiyeti ve 15 yaş üzerindeki araçlarda kademeli MTV artırımı uygulanacak.
à Kamu kuruluşlarının bina ve tesislerinde, yıllık enerji tüketimi 2015 yılına kadar %10 ve 2023 yılına kadar %20 azaltılacak. Kamu kuruluşlarına enerji kullanan mal alımlarında asgari verimlilik zaruri kriter olacak. Kamu kuruluşlarında 10 yılını doldurmuş araçlar kademeli bir şekilde yenilenmek suretiyle trafikten kaldırılacak.
à Mimari, ısı yalıtımı, ısıtma ve soğutma sistemi ve elektrifikasyon konularındaki standartları ve asgari performans kriterlerini sağlamayan yeni yapılara ruhsat verilmeyecek. Binalarda "Enerji Kimlik Belgesi" uygulanması için gerekli kapasitenin oluşturulması sağlanacak.
à 2015 yılı sonuna kadar, ülke genelindeki sertifikalı enerji yöneticisi sayısı en az 5.000 kişiye ve yetkilendirilmiş EVD sayısı en az 200 şirkete çıkarılacak; EVD'lerde sektörel uzmanlaşma sağlanacak.
à 2023 yılına kadar; enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynakları alanlarındaki AR-GE projelerine kamu kuruluşları tarafından sağlanan toplam destek en az 500 milyon TL olacak, desteklenerek başarılı sonuçlanan ve ekonomik fizibilitesi uygun olan projelerin uygulamaya aktarılması özendirilecek.
à Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili uygulamalar için kamu dışında sürdürülebilir finansman ortamları bağlamında, Türkiye'de karbon ticareti ve karbon borsası alt yapısını geliştirme çalışmaları 2012 yılına kadar tamamlanacak.













