Seyran Hatipoğlu’ndan Altın Değerinde Öneriler
Sürdürülebilir Enerji Finansal Danışmanı Seyran Hatipoğlu , TWRE’nin düzenlediği Green Calls Webinars serisinin konuğu oldu. Simay Akar moderatörlüğünde gerçekleştirilen webinarda Hatipoğlu, “Finansal İlişkiler Yönetimi ve Finansal Okur-Yazarlık” başlıklı bir sunum yaptı. Hatipoğlu sunumunda şu bilgileri aktardı:
“Kendi işini kuran bir yatırımcıysanız pek çok konuda bilgi sahibi olmanız gerekiyor”
Bazı yöneticilerden, ne yapılmaması gerektiğini öğrenirsiniz; ben şanslıydım ki hep ne yapılacağını öğrendiğim yöneticilerle karşılaştım. Bankacılığımın son iki yılında kendi işimi kurmayı planladım ve uluslararası bir gıda şirketinin temsilciliğini aldım. Şirketin Türkiye’deki ilk kadın temsilcisiydim o dönemde ve bu çok ilgi çekti, çünkü çok fazla kadın girişimci yoktu. Ben kendi hikayemi anlatmak üzere pek çok davet aldım ve diyebilirim ki çok yumuşak bir geçişle danışman oldum. TurSEFF EBRD kimliğim ve serbest danışmanlık kimliğim var. TurSEFF, iç dinamiklerini çok sevdiğim, mesai olarak da tam zamanlı olarak yürüttüğüm bir iş. Diğer konulara kısa zamanlı olarak odaklanabiliyorum. Bana uzmanlık alanım sorulduğunda bir an düşünüyorum, çünkü kendi işini kuran bir yatırımcıysanız pek çok konuda bilgi sahibi olmanız gerekiyor: İş Kanunu, muhasebe, satış-pazarlama, insan yönetimi, stok kontrolü gibi…
“Sakin ve soğukkanlı olunması ve tarafların birbiriyle iletişimde kalması gerek”
İçinde bulunduğumuz pandemi dönemi, dünya tarihinde bir ilk değil ve son da olmayacaktır. Ama neden bütün dünya kilitlendi? Çünkü çok interaktif dönemdeyiz. Mobilitenin çok yüksek olduğu bir çağdayız. Üstelik gözle göremediğimiz ve bulaşıcılığı çok yüksek bir virüsle karşı karşıyayız. Dünyanın tüm ülkeleri bir yandan sağlığımızı tehdit eden bu süreci yönetirken, öte yandan da ülke ekonomileri ve mali süreçleri yönetmek zorundalar. Ülkemize bakarsak; Türkiye, 2001 yılında çok büyük bir finans krizi yaşadı. O dönemi unutmayalım ve diliyorum ki bir daha asla yaşamayalım. 2001’den sonra bankacılık ve finans sektörü çok iyi modifiye edildi, altyapısı çok kuvvetlendi. Bugün Türkiye’nin finans sektörüne ve sektörün altyapısına çok inanan biriyim. Türkiye’ye ATM’ler çok geç girdi ama en son teknoloji ile girdi. Dolayısıyla bizler de şubesiz bankacılığa çok hızlı adapte olduk. Otomasyon, dijitalleşme konularında da çok önemli ve hızlı adımlar atıldı. Pandemi döneminde bile ödemeler dengesinde çok büyük oynamalar olmadı. Özetle, finans sektörümüzde kronik anlamda sistemsel, altyapısal hiçbir sıkıntı yok. Bir diğer güzel haber de şu ki; şubesiz bankacılık konusunda bizim finansçılarımız yurtdışına know-how transferi yapıyorlar. Yani bu alanda gerçekten çok başarılıyız. İçinde bulunduğumuz süreçte sakin ve soğukkanlı olunması ve tarafların birbiriyle iletişimde kalması çok mühim.
“İşletme sermayesi asla atlamaması gereken bir konu”
Yatırımın başarılı olabilmesi için “işletme sermayesi” çok önemlidir. Bu konuyu bilmeyenler de bilip uygulamayanlar da var. İstatistiklere göre yeni kurulan şirketler, ilk yılın sonunda batıyorlar. Bunun altındaki en önemli sebep, finans yönetimindeki sorunlardır. Tabii ki ek başka sorunlar da var ama majör sorun, finans yönetimidir. Yeri gelmişken, bir kavramı daha düzeltmeliyiz. “Yatırım maliyeti” yerine “toplam yatırım maliyeti” demek daha doğru olacaktır. Yatırım tutarının %30’u kadar işletme sermayesi bulunmalıdır. Bu oran sektörlere göre farklılık gösterebilir elbette ama %30 olarak genellenebilir. Yatırımda beklenmeyen riskler olabilir. Bunun için bir planınız olmalıdır. Mesela ben bankada çalışırken, aynı anda 4 kişi başka bankalara transfer oldu. Bu, bir banka şubesi için dramatik bir durumdur. Ama biz, o dönemdeki müdürümüzle konuştuk ve öyle bir planlama yaptık ki, o ay eksik kadro ile hedeflerimizi tutturmada %120’lik bir başarıya ulaştık. Bugün içinde bulunduğumuz pandemi de beklenmeyen bir süreçti mesela. Bu nedenle olası riskli durumlar için işletme sermayesi cankurtarandır. “Toplam yatırım maliyeti”, işletme sermayesini de kapsadığından tam anlamıyla doğru bir tanımlamadır.
“Yatırımcıların fizibilite raporlarını kendileri için hazırlamaları gerek”
İş planı da çok önemli. Biz, ülke olarak çok fazla doküman hazırlamaktan hoşlanmıyoruz. Yatırımcılar bu dökümanları genellikle bir yere vereceklerse hazırlıyorlar ama aslında kendileri için SWOT analizini de içeren bir fizibilite raporu hazırlamaları gerekir. Fizibilite raporlarında sözel ve sayısal bazı veriler yer alır. Sayısal veriler içinde yer alan nakit akış tablosu o kadar önemli bir tablodur ki elinizin altında daima bulunmalıdır. “Başlangıçtaki öngörülerinizle uyumlu gidiyor musunuz, sapmalar var mı, aşağı yönlü mü, yukarı yönlü mü?” sorularının yanıtları, yatırımınızın geleceğini de belirliyor.
“Başkalarına özenerek işe başlamayın”
Önemli bir tavsiyem de şu: Birileri bir işi yapıp başarılı oldu diye siz de o işe kalkışmayın. Bu ülkemizde çok fazla yapılan bir hata. Başkalarına özenerek işe başlamayın. İşin iç dinamiklerinin ve operasyonel sabit giderlerinin çok iyi hesaplanması gerekir. Aksi takdirde sonuçlar pek de iç açıcı olmuyor.
“Kaynakları iyi araştırın ve doğru kullanın”
Enerji sektöründe özellikle kaynak verimliliği çok önemli bir başlık. Yatırımın öncesi ve sonrasının yatırımcı tarafından iyi değerlendirilmesi lazım. Kendisine ne kadarlık bir tasarruf getirecek ve bu tasarruf, kazancına nasıl yansıyacak? Ne kadar sürede geri ödeyecek? Enerji sektöründe yatırım yapacaklara piyasayı çok iyi araştırmalarını öneririm. Finans kuruluşlarına başvurmadan önce hibe-teşvik gibi mali kaynakları iyi araştırmalılar. İlk hedef, maliyetsiz kaynağa ulaşmak, kalan açığı maliyetli kaynak ile kapatmak olmalıdır. Burada önemle altını çizmek istediğim konu şu ki; aldığınız finans kaynağını amacı dışında kullanmayın. Bunun da sonuçları vahim olabiliyor. Bilanço takibi de çok önemli bir başlıktır. Borçluluk oranı ve likidite oranı, muhasebe departmanınızın prosedür olarak takip ettiği bir konudur. Ama başarılı olabilmeniz için bu kalemleri sizin çok sıkı takip etmeniz gerekir. Eğer bir yatırımcı borcu borçla kapatır hale gelmişse ve bu durum son 6 aydır bu şekilde sürüyorsa oradan hazin hikâye çıkıyor ne yazık ki. Enerji sektöründe yatırımcılarımıza tavsiyem, üretim raporlarını çok sıkı takip etmeleridir çünkü bunlar, tesisin karnesidir.
“Her yatırım özel bir tasarımdır”
Finans kurumlarına da önerilerim olacak. Finans kurumlarının ihtisas birimlerinin olması özellikle zaman yönetimi konusunda büyük yarar sağlar. Mesela enerji bankacılığı diye bir ihtisas birimi olması, tarafların birbirini anlaması, aynı dilden konuşmaları için gereklidir. Yine ürün geliştirme, önemli bir başlıktır. Proje geliştiren danışman arkadaşlara da önerim, nokta atışı bilgileri içeren raporlar hazırlamalarıdır. Çünkü finans kurumlarında hiç kimsenin 30-40 sayfalık raporları okuma lüksü, vakti yok. Bir de lütfen projeye özel şablon hazırlayın. Çünkü her yatırım özel bir tasarımdır, hiçbir proje şablonla yapılmaz.













