İşte Jeotermal Enerji ile İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar
Türkiye, dünyanın jeotermal enerjiden elektrik üreten ve jeotermalle konut ısıtmacılığı yapılan ilk beş ülkesi arasında bulunuyor. 2020 yılında aylık 4 milyona yakın hanenin tükettiği elektriği üretirken, 116.000’den fazla konutun ısıtılmasını jeotermal enerji, doğadan aldığını yeniden doğaya veriyor.
Türkiye’nin de önemli çalışmalar gerçekleştirdiği sürdürülebilir enerji kaynağı olan jeotermal enerjide artışın umut verici olduğunu belirten Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği – YENADER Genel Sekreteri Öğretim Görevlisi Dr. Füsun Tut Haklıdır “Jeotermal enerji elektrik üretiminin yanında, ısıtma ve soğutma, endüstride kurutma ve lityum gibi enerji depolamada kullanılan pillere kadar özel mineraller de sağlıyor” dedi.
İçinde bulunduğumuz iklim krizinin ciddiyeti ortada, çözüm için de bütün yollar yenilenebilir enerji kaynaklarına çıkıyor.
Türkiye, dünyanın jeotermal enerjiden elektrik üreten ve jeotermalle konut ısıtmacılığı yapılan ilk beş ülkesi arasında bulunuyor. 2020 yılında aylık 4 milyona yakın hanenin tükettiği elektriği üretirken, 116.000’den fazla konutun ısıtılmasını jeotermal enerji, doğadan aldığını yeniden doğaya veriyor.
Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği (YENADER) jeotermal enerji hakkında çoğu kişinin kulaktan dolma bilgilerle elde ettiği, doğru bilinen yanlışları bilimsel gerçekler ve detaylı araştırmalarla ortaya koyuyor.
Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmediğimiz sürece karanlık bir gelecek bizi bekliyor. Jeotermal enerji, yenilenebilir enerji seçenekleri arasında sürdürülebilir ve uzun ömürlü olması özelliğiyle çevreye etkisi asgari düzeyde kalan bir kaynak.
Türkiye’nin de önemli çalışmalar gerçekleştirdiği sürdürülebilir enerji kaynağı olan jeotermal enerjide artışın umut verici olduğunu belirten Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği – YENADER Genel Sekreteri Öğretim Görevlisi Dr. Füsun Tut Haklıdır, “Jeotermal enerji elektrik üretiminin yanında, ısıtma ve soğutma, endüstride kurutma ve lityum gibi enerji depolamada kullanılan pillere kadar özel mineraller de sağlıyor” dedi.
Jeotermal enerjiye dair hâlâ kuşkularınız varsa, işte doğru bildiğimiz yanlışlar:
1. YANLIŞ: Jeotermal enerji, yenilenebilir bir kaynak değildir.
DOĞRU: Jeotermal enerji, yerin kilometrelerce derinindeki magmanın etkisiyle ısınan, su, buhar ve sıcak kayalardan temin ediliyor ve bu nedenle de dünya var olduğu sürece kullanılabiliyor. Doğal ve temiz bir enerji kaynağı olan jeotermal, sürdürülebilir, güvenilir, çevre dostu ve yerli bir enerji kaynağı.
2. YANLIŞ: Jeotermal enerji sürekli enerji sağlayamaz.
DOĞRU: Jeotermal enerji kaynakları, hava şartlarından bağımsız olarak haftanın yedi günü, günde 24 saat elektrik üretiyor. Bir jeotermal santralin üreteceği enerji önceden belirleniyor, dış etkenlerden etkilenmediği için de enerji planlamalarını dikkate değer bir doğrulukla kolaylaştırıyor ve yenilenebilir enerji santralleri arasında kurulu gücüne en yakın enerjiyi üretebiliyor. Küresel ısınmanın etkisiyle artan soğutma ihtiyacının karşılanması da yine jeotermal enerjiyle mümkün olmakta. Yani yazın soğutma, kışın ısıtma yapılması jeotermal kaynaklarla mümkündür.
3. YANLIŞ: Jeotermal enerji su kaynaklarını kirletiyor.
DOĞRU: Jeotermal enerji üretilirken doğaya zarar verilmemesi için sondaj ve testler aşamasında özel önlemler alınıyor, santral elektrik üretirken buharı alınan sıcak su yer altına yeniden gönderilerek hem sistemin sürdürülebilirliği hem de çevrenin kirlenmesini engelliyor. Yerel su rejimi ve yüzey üzerinde olası etkilerini ortadan kaldırmak için jeotermal su ile yer altı suları kesinlikle birbirine karıştırılmıyor.
Kanun ve denetlemelerle sıkı prosedürlere tabi olan jeotermal enerji ile doğadan alınan yine doğaya aynı şekilde geri bırakılıyor.
4. YANLIŞ: Jeotermal enerjiden elektrik üretmek çevre kirliliğine yol açar.
DOĞRU: Jeotermal enerjiyle elektrik üretmek üzere modern tekniklerle inşa edilen kapalı devre santraller sera gazı yaymıyor. 30 yıl boyunca üretim yapan ortalama bir jeotermal santrali yalnızca yaklaşık 0.05 kilogram karbon salınımına neden oluyor. Bir otomobilin ise sadece bir depo benzin ile atmosfere bıraktığı karbon salınımı 8.91 kg.
5. YANLIŞ: Jeotermal üretiminde zehirli duman havaya karışıyor.
DOĞRU: Jeotermal, yeryüzü tabakasının altında ısınan sulardan elde edildiği için havaya salınan dumanın % 90’u sadece su buharı. Barajlarda ve sulama yapılan tarlalarda da benzer su buharı çıkışı oluyor, ancak bunun jeotermal santrallerinde daha yoğun ölçekte görülmesi yanlış anlaşılıyor.
6. YANLIŞ: Jeotermal enerji yeni duyulan ve geleceği belirsiz bir enerji kaynağıdır.
DOĞRU: Aslında jeotermal enerji dünyada antik dönemlerden bu yana ısınma, banyo ve şifa bulma amaçlı olarak kullanılıyor.
Anadolu coğrafyasında da gördüğümüz jeotermal kullanımı, Roma İmparatorluğu aracılığıyla dünyaya yayılıyor. Isıtma ve bireysel kullanım projelerinin başlangıcı ise 1890’lara dayanıyor.
7. YANLIŞ: Jeotermal enerjiyi günlük hayatımızda kullanamayız.
DOĞRU: Jeotermal enerjiden elde edilen elektrik ve ısı enerjisini günlük hayatımızda kullanırken çevreyi fosil yakıtlardaki NOX ve SOX türü gazlaran koruyor ve öz yeterliliğimizi arttırarak ekonomimizi de olumlu etkileniyor.
Yer altından elde edilen mineralli sular ayrıca kaplıca ve termal turizminin de yaygınlaşmasını destekliyor. Jeotermal enerji meyve-sebze kurutmada, seracılıkta da kullanılıyor.
8. YANLIŞ: Jeotermal santraller tarım faaliyetlerine ve ağaçlara zarar veriyor.
DOĞRU: Karbondioksit oranın artması, sera gazı etkisi ve buna bağlı olarak ortaya çıkan küresel sıcaklık artışı, hava sıcaklığının yükselmesine ve kuraklığa neden oluyor. Jeotermal enerji ise yönetmeliklere uygun üretildiğinde bölgede bulunan doğal yaşama fosil yakıtlar gibi zarar vermiyor.
Jeotermal enerji söylenenin aksine, tarım faaliyetlerinin artmasını da sağlıyor. Özellikle ülkemizde tarım faaliyetleri arasında önemli bir yeri olan seracılıkta kullanılıyor ve dört mevsim ürün elde edilmesini kolaylaştırıyor.