Türkiye Rüzgâr Enerjisi Kongresi Rüzgârın Yüzyılı Mottosuyla Sektörü İstanbul’da Bir Araya Getirdi

12 Kasım 2023 Dergi: Kasım-Aralık 2023

Türkiye rüzgâr enerjisi sektörünün çatı kuruluşu TÜREB tarafından Cumhuriyetimizin 100. yılında Rüzgârın Yüzyılı mottosuyla düzenlenen 12. Türkiye Rüzgâr Enerjisi Kongresi’nin (TÜREK) birinci günü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, WindEurope CEO’su Giles Dickson ve TÜREB Başkanı İbrahim Erden; ikinci günü ise Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Erkam Tüzgen’in katılımlarıyla yapıldı. 

Bu yıl rekor bir katılımla toplam 4.000’den fazla sektör profesyonelini 7-8 Kasım tarihlerinde İstanbul’da ağırlayan ve rüzgâr enerjisi alanında son yeniliklerin, stratejilerin ve gelecek vizyonunun paylaşıldığı kongre, sürdürülebilir enerji için atılan adımların ve Türkiye'nin bu alandaki potansiyelinin tartışıldığı en etkili platform niteliği taşıyor.

Kongrenin ilk gününe katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye'nin ekonomik büyümesi ve artan enerji ihtiyacı bağlamında rüzgâr enerjisi sektöründeki önemli gelişmeleri ve hedeflerini konu aldığı konuşmasında Türkiye'nin enerji talebinin son 20 yılda 2 katına çıktığını ve önümüzdeki 20 yılda da enerji talebinin bir kat daha artmasının beklendiğini söyledi. Rüzgâr enerjisi potansiyelinin, güncellenmiş atlas verilerine göre mevcut teknoloji ve şartlarda yaklaşık 100.000 MW, gelişen teknolojiler sayesinde ise 150.000 MW seviyelerine çıkabileceği öngörüldüğünü belirten Bayraktar, bu potansiyelin yaklaşık 140 milyar dolarlık bir yatırıma tekabül edeceğini kaydetti. Bayraktar, 20 yıl sonra ülkenin elektrik ihtiyacının yüzde 25’ini rüzgârdan karşılamış olmayı hedeflediklerini de sözlerine ekledi.

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank ise konuşmasında şunları kaydetti “Özellikle, pandemi nedeniyle yaşanan tedarik zincirlerindeki kırılmaların, Rusya- Ukrayna Savaşı’yla yaşanan enflasyon, gıda ve enerji krizi gibi gelişmelerin yenilenebilir enerjiye geçişte katalizör rolü olduğunu görüyoruz. Dünya, önümüzdeki 5 yılda, önceki 20 yılda yaptığı kadar yenilenebilir enerji yatırımını sisteme eklemeye hazırlanıyor. Avrupa Birliği, enerji tüketiminde yenilenebilir enerji payını 2030 yılına kadar yüzde 45’e çıkarma hedefi doğrultusunda geçtiğimiz hafta Rüzgâr Enerjisi Eylem Planı’nı yayımladı. Biz de buradan hareketle, Mecliste yakın zamanda kabul ettiğimiz 12. Kalkınma Planıyla uyumlu olarak sürdürülebilir enerji arzını teminen enerji portföyümüzü çeşitlendiriyoruz.” 

Açılışta konuşan bir diğer isim olan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz da rüzgâr enerjisinin "çevre dostu büyüme ve kalkınma için umut ve bereket sembolü" olduğunu belirterek, rüzgârın enerji bağımlılığını azaltmada ve güçlü bir Türkiye yolunda önemli bir adım olduğunu kaydetti. Yılmaz, 2053 vizyonuyla hazırlanan kalkınma planı ve ulusal enerji eylem planlarında, "ithal kaynak bağımlılığının azaltılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının artırılması ve net karbon sıfır hedefine ulaşılmasının" hedefler arasında yer aldığını vurguladı ve depolamalı Rüzgâr Enerji Santralleri (RES) ve Güneş Enerji Santralleri'nin (GES), bu hedeflere ulaşmada önemli rol oynadıklarının altını çizdi.

“Türkiye Avrupa Rüzgâr Enerjisi Sektöründe Lider Bir Oyuncu Haline Gelebilir”

Avrupa’daki rüzgâr enerjisi ve bu alandaki hedeflerle ilgili konuşan WindEurope CEO’su Giles Dickson da rüzgâr enerjisinin Avrupa’nın elektrik tüketiminin yüzde 17’sini oluşturduğunu belirterek AB’nin rüzgâr enerjisinin kullanımını önemli ölçüde artırmayı ve üretimi de Avrupa’da yapmayı hedeflediklerini söyledi. Avrupa Komisyonu’nun Avrupa'daki rüzgâr enerjisi endüstrisinin büyümesini ve rekabetçiliğini desteklemek için 15 spesifik eylem ve tedbir içeren bir rüzgâr gücü paketi yayınladığını hatırlatan Giles Dickson, Türkiye’nin hem nadir toprak elementleri hem de Avrupa’nın rüzgâr enerjisi ihtiyacının karşılanmasında önemli bir potansiyele sahip olduğunu kaydetti. Dickson, ikinci gün yaptığı konuşmasında da “Avrupa, rüzgâr enerjisi tedarik zincirini genişletiyor. Türkiye, bu fırsattan yararlanarak, Avrupa'nın rüzgâr enerjisi sektöründe lider bir oyuncu haline gelebilir. Bunun için Türkiye'nin atması gereken adımlar, rüzgâr ihalelerinde maliyetleri yansıtmak, izin süreçlerini dijitalleştirmek ve depolama yatırımlarına öncelik vermek. Türkiye, bu adımları atarak, Avrupa'nın enerji güvenliğine katkıda bulunabilir” mesajı verdi. 

Erden: “Rüzgârdaki Büyük Potansiyelimizi Rüzgârın Yüzyılı Fırsatlarına Çevirelim”

Türkiye’nin rüzgâr görünümü hakkında detaylı bir tablo çizen TÜREB Başkanı İbrahim Erden ise Türkiye’nin 12 bin MW’lık kurulu rüzgâr gücüyle dünyada 12’nci, Avrupa'da ise 6’ncı sırada yer aldığını belirterek "Bu noktalara gelmek elbette kolay olmadı. Bu doğru ve kararlı bir planlama, yenilenebilir enerjiye dönüş ve bu alanda getirilen alım garantileri ve özellikle yerli aksamla ilgili teşvikler sayesinde gerçekleşti" şeklinde konuştu. “Ülkemizin ihracat gücü de dikkate alındığında hem Türkiye hem yurt dışına yapılacak imalatla bir yandan kurulu gücümüz büyürken diğer yandan sanayimiz kat be kat büyüyebilecek potansiyele sahip. Biz de bu yüzden gelecek bu potansiyeli görüp önümüzdeki döneme Rüzgârın Yüzyılı diyoruz. İşte bu potansiyeli değerlendirdiğimiz zaman “sırtımızı rüzgâra verip önümüze güneşi aldığımız zaman rüzgârın yüzyılında yürümeye devam etmiş olacağız” diyen İbrahim Erden, sözlerini şöyle sürdürdü: Ülkede an itibariyle 30.000 MW’a yakın kapasite tahsisi yapıldı. Mevcut kapasite ve açıklanmasını beklediğimiz deniz üstü (offshore) kapasite ile beraber bu rakam gelecek dönemde 40.000 MW’ı aşacak. Dolayısıyla 2035 yılına kadar geçecek sürede Ulusal Enerji Planı’nda belirlenen 29,600 MW rakamını da aşacak çok büyük bir potansiyelimiz var. Bu ulusal potansiyelle beraber sanayide entegre olduğumuz Avrupa’nın da çok daha büyük rüzgâr kurulu güç hedefleri var. İşte bu büyük yatırımları hayata geçirebilmek için de geçmiş yatırım deneyimlerinde de gördüğümüz önemli engelleyici faktörleri ortadan kaldıracak adımları atmalıyız. Bunların arasında yatırım sürecinde ortaya çıkan TEA, imar, ÇED, orman, tabiat varlıkları gibi idari izin süreçlerinde giderilmesi gereken önemli sorunlarımız var. Ayrıca, Arazi tahsisleri alanında özellikle de orman ve mera arazi tahsislerinde yatırımları geciktiren önemli aksamalar yaşıyoruz. Bunun dışında da işletme döneminde sistem kullanım bedelleri, arazi kullanım bedelleri gibi maliyet artırıcı unsurlar ve elektrik piyasasındaki çeşitli kısıtlayıcı düzenlemeler ile yatırım maliyetlerini artıran önemli unsurlar görüyoruz. Bu sorunlara ek olarak da finansman ile ilgili ulusal ve global sorunlar bir araya geldiğinde, günümüzde yatırımları hızlı bir şekilde yapmak maalesef oldukça güçleşiyor. Bizim; devletimizden, meclisimizden, özellikle de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve EPDK’dan beklentimiz; bu sorunları asgariye indirmesi ki, yatırımcılarımız önümüzdeki bu büyük potansiyeli Rüzgârın Yüzyılı fırsatlarına çevirsin. Bizler de hep birlikte hem yatırım hem sanayi alanında hızlı bir büyümeyi gerçekleştirip gerçekten rüzgârın yüzyılını yaşayabilelim.”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır: “Rüzgâr Enerjisi, Türkiye'nin Yeşil Kalkınma Hedeflerine Ulaşmasında Önemli Bir Araç Olacak”

Kongrenin ikinci gününde WindEurope iş birliğiyle düzenlenen "Türk Tedarikçi Günü"nün açılışı ise Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, WindEurope Başkanı Giles Dickson, İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Erkam Tüzgen ve TÜREB Başkanı İbrahim Erden tarafından gerçekleştirildi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, konuşmasında, "Rüzgâr enerjisi, Türkiye'nin yeşil kalkınma hedeflerine ulaşmasında önemli bir araç olacak. Bu doğrultuda, Bakanlığımız, rüzgâr enerjisi sektörünün gelişimini desteklemek için önemli çalışmalar yürütüyor. Bu çalışmalar kapsamında, rüzgâr enerjisi projelerinin finansmanını kolaylaştıracak yeni finansman mekanizmaları geliştiriyoruz. Ayrıca, rüzgâr enerjisi sektörünün Ar-Ge ve inovasyon kapasitesini güçlendirmek için de çalışmalar yapıyoruz" ifadelerini kullandı. 2002'de üretilen ilk yerli kanatla başlayan serüvenin bugün 25 bin kişinin doğrudan istihdam edildiği ve yıllık 1,5 milyar euro ciro elde eden dev bir sanayiye dönüştüğünü belirten Bakan Kacır, üretilen ürünlerin yüzde 75'inin 52'den fazla ülkeye ihraç edildiğini, kule, kanat, jeneratör gibi yerli bağlantı ekipmanlarının üretiminde yüzde 60 yerlilik oranına ulaştıklarını belirterek bu başarıyla yetinmeyeceklerini, açık deniz rüzgâr türbinlerinde de yetkinlik kazanmayı ve yeni endüstri bölgeleri açmayı planladıklarını sözlerine ekledi. Çandarlı Limanı'nın bu doğrultuda Ulaştırma Bakanlığı ile birlikte hayata geçirileceğini ve milli rüzgâr türbin markasını sektörle birlikte çıkarmayı amaçladıklarını vurgulayan Kacır, yatırım, üretim ve istihdam rotasında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı ‘enerji bağımsızlığı’ ile gerçekleştirebileceklerinin altını çizdi. 

İstanbul Kalkınma Ajansı'ndan Rüzgâr Enerjisi Hamlesi

İkinci günün açılışında bir konuşma yapan İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Erkam Tüzgen de İSTKA olarak rüzgâr enerjisi alanındaki çalışmalarını hızlandırdıklarını belirterek şunları söyledi: İstanbul'da yerli-milli teknolojiyle üretilecek rüzgâr türbinlerinin tüm dünya ile rekabet etmesini arzu ediyoruz Ajansımız 300'ün üzerinde projeyi destekledi ve yerli-milli teknolojiyle üretilecek rüzgâr türbinlerinin tüm dünya ile rekabet etmesini hedefliyor. Ar-Ge ve inovasyon, nitelikli insan kaynağı ve uluslararası rekabet gücü alanlarında çalışıyoruz.”