Header Reklam
Header Reklam

G4S, Enerji Sektöründe Güvenliğin Tüm Aşamalarında Rol Alıyor

01 Temmuz 2021 Dergi: Mayıs-Haziran 2021
G4S, Enerji Sektöründe Güvenliğin Tüm Aşamalarında Rol Alıyor

Enerji güvenliğinin güvenlik ağırlıklı yaklaşımında enerji arama, geliştirme, üretim, iletim, çevrim, dağıtım, pazarlama ve tüketim ağındaki tesislerin her türlü saldırıya karşı fiziki olarak korunması yer alıyor. Entegre güvenlik sunan küresel bir firma olan G4S, enerji sektöründe güvenliğin tüm aşamalarında rol alıyor. 

Konuyla ilgili Yeni Enerji dergisine konuşan G4S Satış ve Çözümler Müdürü Okan Yunusoğlu, G4S’in enerji sektöründe güvenliği nasıl ele aldığını şöyle anlatıyor: “Artan dünya nüfusu ve yaşam standartlarının yükselmesi enerjiye olan talebi de artırıyor. Kısıtlı kaynaklar tüm dünyada yenilenebilir enerjiye yönelimi artırıyor, ülkemizde de devletin bu yatırımları teşviki ile yenilenebilir enerji santrallerinin arttığı görülüyor. Şu an Türkiye’de 667 GES, 269 RES, 685 HES, 60 JES, 99 Biyogaz ve inşaat aşamasında 1 nükleer enerji santrali bulunuyor. Her bir enerji santralinin türüne, lokasyonuna, bulunduğu bölge şartlarına göre tasarlanması gereken güvenlik çözümü de farklılık gösteriyor. Enerji güvenliği kavramında genel olarak iki farklı yaklaşım bulunuyor. Bu yaklaşımlardan biri enerjiye diğeri de güvenliğe ağırlık veriyor. Enerji güvenliğinin, enerji ağırlıklı tanımı enerji kaynaklarının bulunabilirliği, erişilebilirliği ve kabul edilebilirliği kavramlarını içine alıyor. Enerji güvenliğinin, güvenlik ağırlıklı tanımı ise enerji arama, geliştirme, üretim, iletim, çevrim, dağıtım, pazarlama ve tüketim ağındaki tesislerin her türlü saldırıya karşı fiziki olarak korunması anlamını içeriyor. G4S’in rolü ikinci yaklaşımda tüm aşamaları kapsıyor.”

Enerji santrallerinin risklerinin analizi

Okan Yunusoğlu, G4S’in enerji santrallerinin risklerini nasıl analiz ettiğini, “G4S’te risk tabanlı yaklaşımı benimseyerek bir güvenlik anlayışı oluşturmaya çalışıyoruz. Bu yönde çalışırken yaptığımız ilk işlerden biri ele aldığımız konudaki olası riskleri tespit için gerçekleşen olayları analiz etmek oluyor. Enerji sektörü için bu araştırmayı yaptığımızda terör, sabotaj, izinsiz giriş ve hırsızlık gibi bilinen olayların hemen hemen her bölgede sürekli olarak gerçekleştiğini gördük. Gerek sektörün oynadığı kritik rol gerekse de yarattığı yüksek ekonomik değerin bir sonucu olarak sürekli tehdit altında olması beklenir bir durum. Bunun yanı sıra tamamen kontrol dışında gerçekleşen deprem, dolu, şiddetli yağış gibi tabiat olayları mevcut risklerin olumsuz etkilerinin artmasına sebep olabiliyor. Tüm olasılıkları göz önüne alan ve tesislerin varlıklarını ayrı ayrı değerlendiren Risk Analizi ile bir tesisin risk haritasını en detaylı şekilde resmediyor akabinde tüm bu riskleri minimize eden en uygun güvenlik tasarımını oluşturuyoruz” diye açıklıyor.

GES, RES gibi enerji santralleri ya da maden ocakları gibi geniş arazilerde uçtan uca güvenlik için alınabilecek önlemler 

GES, RES gibi enerji santralleri ya da maden ocakları gibi geniş arazilerde uçtan uca güvenlik için alınabilecek önlemler hakkında da bilgi veren Yunusoğlu, enerji santralleri ve maden ocaklarının, doğası gereği genellikle ulaşımı zor kırsal alanlarda bulunduğunu belirterek “Öncelikli odağımız İş Sağlığı ve Güvenliği yani sıfır iş kazasıdır. Santraller ve maden ocaklarının zorlu çalışma koşulları sonucu ortaya çıkabilecek iş kazalarını önlemek gerekir. Geniş ve fiziksel şartları zor olan araziler üzerine kurulu santral ve ocakların çevre güvenliğini sağlamak da önemli ve zordur. Teknoloji tabanlı entegre güvenlik anlayışı ile, özel güvenlik ekiplerinin sürekli devriye atmasının imkânsız olduğu alanlarda mobil güvenlik çözümlerimizi bölgeye uyarlarız. Taşınabilir görüntüleme ve alarm sistemimiz G4S @View ve gece ve gündüz kameraları entegre ederek sürekli devriye sağladığımız Drone Çözümleri ile bu zor fiziksel koşuldaki geniş arazilerin kontrol altında olması sağlanıyor. Elektronik sistemlerin her tesis için belirlenen özel senaryolara göre ürettiği alarmların uzaktan izlenerek, manüel ve otomatik anonslar ile uzaktan izleme ile çevre güvenlik çözümleri ön plana çıkıyor. Görüntü destekli alarm sistemleri ile de hatalı alarmların önüne geçiliyor ve verimli bir koruma planı oluşturuluyor. Dışarıdan araziye ziyaretçi girişi ya da santral veya maden ocağı içinde belirlenmiş bölgelere çalışan girişlerinin kontrol altında tutulması için geliştirdiğimiz yazılımlar, yangın riskine karşı termal  kamera, yangın algılama ve söndürme, enerji iletim hatları trafo merkezindeki kritik parçaların sıcaklıklarının takibine kadar detaylı izleme, kullanım ömrünü tamamlayan ekipmanların neden olabileceği tahmin edilemez büyüklükte can ve mal kayıplarına sebep olabilecek arızaların tespiti ve bakımı için 7/24 Risk Operasyon Merkezi izlemesi, arazi içinde çalışanların güvenliği için panik butonlu takip cihazı sektöre sunduğumuz entegre güvenlik yaklaşımımızın bazı enstrümanlarıdır” diyor.

G4S’in enerji sektörüyle buluştuğu alanlar 

Yunusoğlu, enerji sektörünün özellikle yenilenebilir enerji santrallerinin artması ve kaynağından, üretimine, lojistiğine kadar her noktada güvenliğe duyduğu ihtiyaçtan dolayı güvenlik sektörü ile yakın temaslı ve G4S’in de odak sektörlerinden olduğunu ifade ederek şu bilgileri veriyor: “Mevcutta 8 farklı hizmet bölgesi, 66 farklı lokasyonda 279 kamera ve akıllı kamera yönetim sistemi yazılımları ile tek bir merkezden yönettiğimiz enerji santrallerinin inşa, kurulum, montaj gibi süreçlerinde müşterilerimize çözüm ortağı olurken, danışmanlık hizmeti de veriyoruz. Sektör bileşenleriyle bir araya gelebilmek bizim için çok önemli. 16 Haziran’da online gerçekleştirdiğimiz ‘Enerji Sektörü için Güvenlik Konferansı’nda sektörden uzman isimlerle bir araya gelerek sektörün bugününü ve geleceğini, tüm risklerini ve bu güvenlik tehditlerini ortadan kaldıracak tedbir ve çözümleri konuştuk. Farklı platformlarda bu buluşmalara devam ediyor olacağız.”
 



Slider Altına