Header Reklam
Header Reklam

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız: 'Konya'da 3 bin MW'lık güneş enerjisi santrali kuracağız'

10 Haziran 2014 Dergi: Mayıs-Haziran 2014

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ICCI 2014’te yaptığı konuşmada Konya Karapınar’ın Ayrancı bölgesindeki düz araziyi 3 bin MW’lık güneş santrali için açacaklarının müjdesini verdi. Burada dünyanın en büyük güneş santralini kuracaklarının altını çizen Yıldız, arazinin tarım arazisi olmadığını belirterek, “EPDK’nin 600 MW’lık ihalesine 9 bin MW’lık talep geldi, bunu yapabileceğini söyleyen yatırımcımız var. Burada dünyanın en büyük santralini kuracağız. İletim hatlarını ona göre dizayn ettiriyoruz” dedi.

 

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, EPDK tarafından lisansları verilen tesislerin ekonomik değerlere ulaşmasından memnuniyet duyduklarını ifade ederek, “Önümüzdeki dönemde  enerji alanında verimlilik, üretim ve yatırım artacaktır. Ayrıca lisanlandırdığımız projeler de adım adım hayata geçecek ve enerji borsamız kurulacak. Ülkemizin ulusal ve uluslararası alanda enerji imkanları daha da gelişecek. Önümüzdeki dönemde tüm piyasa tarafları ile düzenleme ve kararlarımıza yönelik daha yakın ve dinamik bir iş birliği içinde olacağız” dedi.

Uluslararası Enerji Ajansı Başekonomisti Fatih Birol fuarda yaptığı konuşmada; dünya enerji piyasasında yaşanan gelişmeleri değerlendirirken, önümüzdeki dönemde enerji konusunda yaşanacaklara dikkat çekti. Dünya enerjisinde aktörlerin değiştiğini söyleyen Birol, ABD’nin tek başına Katar, Irak, ve Kuveyt’in birlikte ürettiği kadar doğalgaz üreteceğini ve gazla beraber artan petrolle dünyanın 1 numaları petrol üreticisi haline geleceğinin altını çizdi. Yenilenebilir enerji konusuna da değinen Birol, geçtiğimiz yıl, 10 yıl sonra ilke kez bu alandaki enerji yatırımlarının artmadığını ifade etti. Özellikle Batı Avrupa ülkelerinin 100 milyon Dolar’lara varan sübvansiyonlarla yenilenebilir enerjiye yatırımı teşvik etmelerinin değişmeye başladığını söyleyen Birol, “Finansal krizler ve artan maliyetler nedeniyle ülkeler sübvansiyonları kısmaya başladı. Fosil yakıtların da finansal anlamda daha cazip hale gelmesi, bu konudaki yatırımların yavaşlamasına neden oluyor” açıklamasında bulundu. 

Limak Enerji CEO’su Birol Ergüven’in başkanlığını yaptığı ’Elektrik Enerjisi Toptan ve Perakende Satış’ konulu Enerji Ticareti Derneği (ETD) özel oturumu TEİAŞ genel müdürü Kemal Yıldır, EPDK Elektrik Piyasası Daire Başkanı Ahmet Ocak, Rekabet Hukuku Uzmanı Gönenç Gürkaynak, 2M Enerji Genel Müdürü E. Mehmet Cemil Yükselen ve CLK Boğaziçi Elektrik Genel Müdürü İbrahim Gümüşlü’nün katılımıyla gerçekleştirildi.
Oturumda serbest tüketici limitinin sıfırlanması ve yeni piyasa düzeni, sıfır bakiye düzeltme tutarı ve YEKDEM kalemlerinin piyasaya etkileri, tüketim tarafında talep tahmini yapmanın zorlukları, sürdürülebilir bir piyasaya ulaşmada şeffaflık ve rekabetin önemi gibi konular tartışıldı. Özellikle sıfır bakiye düzeltme tutarı ve YEKDEM kalemlerinin tahmin edilemeyen ve öngörülemeyen bedeller olmasından dolayı perakende satış faaliyetlerini olumsuz bir şekilde etkilediğine değinen Birol Ergüven "Bu tip bedeller yurtdışında aynen iletilen kalemler olarak tarife içerisinde yer almakta. Tüketicilere indirimli elektrik, çeşitli hizmetler ve alternatifler sunmaya çalışan tedarikçilerin öngörülemeyen bu bedelleri üstlenmesi, kar marjı çok düşük olan bu sektörün önünde büyük bir engel oluşturuyor. Bu sebepten çoğu firma zarar edecek ve sektörden çıkmak zorunda kalacaktır. Bu bedellerin tarifeye bağlı olması daha doğru" dedi. Oturumun bir diğer önemli gündem maddesi olan öngörülebilirliği artırarak daha şeffaf ve rekabetçi bir piyasa ortamı oluşturmak konusunda sektörde bilgi paylaşımı eksikliği olduğunu, bunun da öngörülebilirliği olumsuz etkilediğini belirten Ergüven "Özellikle Nisan ayında beklenmedik fiyatlar oluştu. Yurtdışında bilgi paylaşımı son derece şeffaf ve yüksek seviyelerde. Bu tarz dönemler bilgi paylaşımı ile çok daha yumuşak ve az zararla atlatılabilir" açıklamasında bulundu.

2M Enerji Genel Müdürü Mehmet Cemil Yükselen elektrik ticaretinde sıfır bakiye konusunu öngöremediklerini söylerek, kar marjlarının düşüklüğünden yakındı. Müşterinin kontrat yapacağı zaman fiyat istediğini söyleyen Yükselen, “% 1,2 karla çalıştığım bir sektörde, ileriye bakarak bu sıfır bakiyeyi öngörmem lazım ki buna göre fiyat verebileyim. Bu şartlar altında ben müşteriye cevap olarak nasıl bir sıfır bakiye ortaya koyacağımı bilemiyorum” açıklamasında bulundu.

CLK Boğaziçi Elektrik Genel Müdürü İbrahim Gümüşlü ise; “Biz de bütün tedarik şirketleri gibi sektörde yaşanan sorunlar sebebiyle önümüzü görememe, plan yapamama, bütçelerimizi 3 ayda bir değiştirme gibi pekçok sorunla karşı karşıyayız” dedi. fiyatların müşteriye yansıması konusunda tarifeye eklemenin ya da öngörüde bulunarak başta fiyatların içine eklemenin birer yöntem olabileceğini fakat bunun sürdürülebilirliğinden emin olmadıklarını dile getiren Gümüşlü şöyle konuştu: “Geçen sene ile bu sene arasında bir bütçe yaptığımızda x bir kalemde % 100’ün üzerinde artış olursa bunu öngörmek çok mümkün değil. Çok fazla kurgulanamayan, öngörülemeyen değişikliğin olduğunu öngörüyoruz. Geçen senelerin YEKDEM fiyatlarına göre, tarifeye gelebilecek fiyatlarda tahmin yapabiliriz ama özellikle bazı kalemlerde tamamen öngöremediğimiz ve son anda sonucuna razı olduğumuz bir durumla karşı karşıyayız. Dolayısıyla %1,2,3 gibi kar marjları hesaplarken zararına satışlar söz konusu olabiliyor.”

GENSED oturumunda söz alan GENSED Yönetim Kurulu Başkanı Şener Oktik, Fotovoltaik Yol Haritası Durum Değerlendirmesi raporuna göre fotovoltaik sektöründe dünyada ve Türkiye’de yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Fotovoltaik konusunda bazı ülkelerin belli alanlarda özelleşerek dünyayı ele geçirmeye çalıştığının altını çizen Oktik, “Çin şuanda etkin ve baskın olarak sektörü etkiliyor. Tüm dünyada 132 GW’lık sistem kurulumu var. 2013 yılı sonu itibariyle kurulum açısından Çin öne geçmiştir ancak toplam kurulumda Almanya yine en önde. 17 ülkede kurulu güç kapasitesi 1 GW’ın üzerinde. Avrupa’nın birinciliği doğuya kaydı, Asya pazarı % 173 büyümüş durumda” açıklamasını yaptı.

Sektör yeniden bir öğrenme çabasına girdiği için modül fiyatlarının önümüzdeki yıllarda artacağını öngördüklerini belirten Oktik, bunun umut verici bir gelişme olduğunu kaydetti. Türkiye’nin enerji konusuna ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Oktik, sözleerine şöyle devam etti: “Türkiye’de tükenmez ve temiz enerjileri 2 kategoride incelemek zorundayız. Bunlardan birincisi baz olabilecek güçler dediğimiz, hidrolik, hidrotermal, biyoenerji; ikincisi de içinde güneş ve rüzgarı bulunduran değişken güç teknolojileri. Değişken güç teknolojilerine sisteme entegre etmek büyük bir problem. Ülkenin altyapısının buna uygun olması gerekiyor. Tüm ülkeler 2018 yılına kadar değişken güç sistemlerini sisteme entegre etmeye çalışıyorlar.Türkiye’de ise buna ne kadar hazır olduğumuz tartışılması gereken bir konu. Çünkü değişken güç sistemleri konusunda belli bir değerin üzerine çıktığınız zaman bunu konvansiyonel sistemlerle çözmeniz mümkün değil. Bunun için daha akıllı teknoloji sistemlerine ihtiyaç var.

Türkiye’nin geleceğine baktığımız zaman 2023 yılında bulunduğumuz değeri ikiye katlayacağımızı ve devletin stratejik planlarının aksine 10 GW’ı yakalayacağımızı öngörüyorum çünkü Türkiye yüksek bir kapasiteye sahip.”

Türkiye’nin üretim yaparak uluslarası rekabette yer alması gerektiğine de değinen Oktik şöyle devam etti: “Türkiye yakın gelecekte güneş modülleri zincirinde çalışmalara başlamalı. Türkiye modül yapıyor, sistem yapıyor, tasarlıyor, tedarik ediyor, işletiyor, bakımını, montajını yapıyor. Yani Türkiye artık kendi iç pazarına hizmet verecek altyapıya sahip oldu ama biz arzu ediyoruz ki bu kapasitenin uluslararası rekabette kendini gösterebilecek kadar güç kazanmasıdır.”

“Düşük Maliyetli, İyi Güvenlik Hizmeti Mümkün” konseptiyle Securitas’ın enerji segmentine yönelik insan ve teknolojiyi bir araya getiren güvenlik çözümleri hakkında, Securitas Türkiye Enerji Segmenti Lideri Anıl Akalın da bir sunum gerçekleştirdi. Kesintisiz iş ve üretim için entegre çözümler ürettiklerini dile getiren Akalın, “Tek tedarikçiden ihtiyaca yönelik farklı güvenlik çözümleri kapsamında, danışmanlık, uzman güvenlik hizmeti, kontrol, itfaiye, uzaktan izleme hizmetleri, teknoloji ve risk tehlike yönetimi konularını tek bir çözümde birleştirerek entegre bir güvenlik çözümü sunuyoruz” dedi. Sunumunda ayrıca güvenlik hizmetinde sürdürülebilirliğin önemini vurgulayan Akalın, doğru zamanda yapılan risk analizi sonucunda hazırlanan ana risk kartı ile güvenliğe yeni bir bakış açısı kazandırıldığını, her proje için farklı içeriklerde oluşturulan kart ile tek tedarikçiden ihtiyaca yönelik, farklı güvenlik çözümlerinin ortaya çıktığını da örnek çözümler ile paylaştı.

 


Etiketler


Slider Altına