Dünyada İlk Kez Rüzgâr ve Güneş Küresel Elektrik Talebinin %10'unu Karşıladı
BloombergNEF (BNEF) tarafından hazırlanan yeni bir rapora göre, 2021'de ilk kez küresel elektrik talebinin yüzde 10'undan fazlası rüzgâr ve güneş projeleri tarafından karşılandı.
Bununla birlikte, 2022 Enerji Dönüşümü Eğilimleri raporu, pandemi sonrasında ekonomiyi canlandırmaya yönelik planların ivme kazanmasıyla birlikte, genel elektrik talebinin yanı sıra kömür yakıtlı elektrik santralinden elektrik üretimi ve karbon emisyonlarının da arttığını belirtti.
BM Genel Sekreteri'nin İklim Azmi ve Çözümleri Özel Elçisi ve Bloomberg LP ve Bloomberg Philanthropies'in Kurucusu Michael R. Bloomberg; “Kömür üretimindeki yeni artışlar ekonomi, sağlığımız ve iklim değişikliğine karşı mücadele için rahatsız edici bir işaret. Bu rapor, temiz enerjiye geçişte, iklim değişikliğine en az katkıda bulunan – ancak bunun en kötü sonuçlarının çoğunu taşıyan – ülkeleri güçlendiren eylemler de dahil olmak üzere, temiz enerjiye geçişin daha büyük ve daha cesur eylemler gerektirdiğine dair dünya çapındaki liderlere yönelik bir çağrı olmalıdır” dedi.
On yıl içinde yenilenebilir kaynaklar için ileriye doğru büyük bir sıçrama
2021'de üretilen yaklaşık 3.000 terawatt-saat elektriğin %10,5'ini rüzgâr ve güneş kombinasyonu oluşturdu. Güneş projelerinin toplam enerji talebine katkısı yüzde 3,7'ye yükselirken, rüzgâr çıtayı yüzde 6,8'e yükseltti. On yıl öncesine kıyasla, bu iki tür teknolojinin birleşimi toplam elektrik üretiminin yüzde 1'inden daha azını oluşturduğundan, bu önemli artış olarak görülüyor.
Genel olarak, 2021'de dünya çapında üretilen tüm elektriğin yüzde 39'u karbonsuzdu, hidro ve nükleer enerji ise dünyanın elektrik talebinin dörtte birinden biraz fazlasını karşıladı.
BloombergNEF'in Enerji Geçişleri Başkanı Luiza Demôro, “Yenilenebilir enerji, artık enerji üretim kapasitesini eklemek veya hatta değiştirmek isteyen çoğu ülke için öngörülen bir seçim. Bunun nedeni artık destekler veya sübvansiyonlar değil, sadece bu teknolojilerin çoğu zaman maliyet açısından en rekabetçi teknolojiler olması” dedi.
2017'den bu yana, küresel şebekelere katılan yeni güç üretim kapasitesinin çoğu, her yıl rüzgâr ve güneş enerjisinden gelmektedir. 2021'de her iki teknoloji de oluşturulan 364 gigawatt'lık yeni kapasitenin dörtte üçüyle tüm zamanların rekorunu kırdı. Hidro, nükleer ve diğerleri dahil olmak üzere sıfır karbona sahip enerjiler, tüm yeni kapasitenin yüzde 85'ini oluşturuyordu.
BNEF Amerika Kıtası Başkanı Ethan Zindler, “2021, en iyi ve en kötü nedenlerden dolayı inişli çıkışlı bir yıldı. Yenilenebilir enerji çok hızlı büyüdü, ancak kömürün geri dönüşü ve net sıfır emisyon elde etmeyi taahhüt edenler de dahil olmak üzere ülkelerin kömür üretmeye devam etmesi gerçekten endişe verici” dedi.
