“Yenilenebilir enerji olmadan gelecek olamaz”
7 Eylül'de kutlanan “Uluslararası Mavi Gökyüzü için Temiz Hava Günü” öncesinde BM Genel Sekreteri António Guterres “Yenilenebilir enerjiye geçiş, insanlığın hayatta kalmasını güvence altına almanın anahtarıdır; çünkü yenilenebilir enerji olmadan gelecek olamaz" dedi.
Rüzgâr ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir teknolojiler çoğu durumda iklim değişikliğine neden olan fosil yakıtlardan daha ucuz olmasına rağmen, dünya gündeminde enerji sistemlerinin yenilenebilir enerjiye dönüşümüne öncelik verilmesi gerekiyor. Bu dönüşümün nasıl hızlandırılabileceğine dair beş yol öneriliyor.
Enerji sübvansiyonlarının fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye kaydırılması:
Fosil yakıt sübvansiyonları, dünyanın yenilenebilir enerjiye geçişini engelleyen en büyük mali engellerden biridir.
Uluslararası Para Fonu (IMF), yalnızca 2020 yılında fosil yakıt endüstrisini sübvanse etmek için 5,9 trilyon dolar harcandığını açıkladı. Bu rakama, fosil yakıtların başlangıç maliyetine dahil edilmeyen sübvansiyonlar, vergi indirimleri, sağlık ve çevre zararları da dahil. Bu, günde yaklaşık 11 milyar dolar anlamına geliyor. İşte bu sübvansiyonların yenilenebilir enerjilere aktarılması gerekiyor.
Yenilenebilir enerjiye üç kat yatırım gerekiyor:
2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmak için 2030 yılına kadar yenilenebilir enerjiye yılda tahminen 4 trilyon dolar yatırım yapılması gerekiyor. Net sıfır, atmosfere yayılan karbon ile atmosferden uzaklaştırılan karbon arasındaki dengenin sağlanmasını tanımlayan terimdir. Yenilenebilir kaynaklara yapılan yatırım, fosil yakıtların sübvansiyonuna kıyasla önemli ölçüde daha düşük maliyetli olacaktır. Yalnızca kirliliğin ve iklim etkisinin azaltılması için 2030 yılına kadar dünyayı yılda 4,2 trilyon dolara kadar yatırım kurtarabilir.
Yenilenebilir enerji teknolojileri küresel bir kamu malı olması önem taşıyor:
Yenilenebilir enerji teknolojilerinin küresel bir kamu malı olması, yani sadece zenginlerin değil herkesin erişebilmesi için, fikri mülkiyet hakları engelleri de dahil olmak üzere bilgi paylaşımı ve teknoloji transferinin önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor.
Komponentlere ve ham maddelere küresel erişimin iyileştirilmesi gerekiyor:
Yenilenebilir enerji sistemi komponentlerinin ve hammaddelerinin güçlü bir şekilde tedarik edilmesi oyunun kurallarını değiştiriyor. Rüzgâr türbinleri ve elektrik şebekeleri inşa etmek için gereken minerallerden elektrikli araç üretimine yönelik unsurlara kadar tüm temel bileşen ve malzemelere daha yaygın erişime ihtiyaç var.
Üretim kapasitesinin küresel düzeyde genişletilmesi ve çeşitlendirilmesi önemli bir uluslararası koordinasyon gerektirir. Eğitim, araştırma ve inovasyon ile ekosistemleri koruyan sürdürülebilir uygulamalar yoluyla tedarik zincirleri oluşturmaya yönelik teşvikler de dahil olmak üzere daha büyük yatırımlara ihtiyaç var.
Yenilenebilir enerji teknolojileri için yasal zemin reformu gerekiyor:
Küresel işbirliği ve koordinasyon kritik öneme sahip olmakla birlikte, yenilenebilir enerji projelerini düzene koymak ve hızlandırmak, özel sektör yatırımlarını katalize etmek için yasal çerçevenin acilen yeniden düzenlenmesi gerekiyor.
Yenilenebilir enerjiye geçiş için teknoloji, kapasite ve fonlar mevcut, ancak yatırımları hem hayata geçirebilmek hem de teşvik etmek için piyasa risklerini azaltacak ve aynı zamanda uzun bürokratik işlemleri önleyecek politikalar uygulamaya konulmalı.
Ulusal eylem planlarında, küresel sıcaklıklardaki artışı sanayi öncesi seviyelerin 1,5°C üzerinde sınırlama hedefiyle uyumlu yenilenebilir enerji hedefleri belirlenmelidir.
Bunu başarmak için, yenilenebilir enerji kaynaklarının küresel elektrik üretimindeki payının bugünkü yüzde 29'dan 2030'a kadar yüzde 60'a çıkması gerektiği tahmin ediliyor.
Kaynak: UN News
YENİ ENERJİ