Ülkemizin Üç Tarafının Denizlerle Çevrili Olması Şansı Fırsata Dönüşecek mi?
“Türkiye, üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkedir”… Zihinlerimizi şöyle bir yokladığımızda, özellikle okul döneminde bu cümleyi “çok şanslıyız” hissiyatıyla kurduğumuzu hatırlarız. Evet, ülkemizin üç yanı denizlerle çevrilidir ve bu, bir nimettir.
Bu zamana kadar sunduğu pek çok avantajı elimizin tersiyle itmiş olmamıza rağmen ülkenin fıtratında olan bu üç tarafı denizlerle çevrili olma durumu bir avantaj daha sunuyor bize: Denizüstü rüzgâr enerjisi.
Dünyanın pek çok ülkesinin çoktan envanterine soktuğu bu enerji üretim şekli Türkiye için “yeni”. Üstelik bu yeni enerji üretim şekli için de daha önce çok sık telaffuz ettiğimiz şu cüm-leyi yine söyleyebiliyoruz: “Türkiye’nin potansiyeli çok yüksek”. Küresel Rüzgâr Enerjisi Konseyi (GWEC) Küresel Rüzgâr Raporu 2022’ye göre; Türkiye'nin en yüksek deniz üstü rüzgâr enerjisi potansiyeline sahip 4 ülke arasında yer alıyor. Açık deniz rüzgâr enerjisi potansiyelimizin en yüksek bölgemiz ise Ege.
Bu potansiyeli somutlaştırmak için adım atmaktan geri durmayan bir grup insan Nisan 2021’de Denizüstü Rüzgâr Enerjisi Derneği’ni (DÜRED) kurdu. Başkanlığını Dr. Murat Durak’ın yaptığı dernek, Ekim ayının sonunda kapsamlı bir organizasyona imza atmaya hazırlanıyor. 26-28 Ekim tarihleri arasında İzmir’de düzenlenecek MARENTECH EXPO-Denizüstü Enerji Tek-nolojileri Fuarı ve Konferansı, DÜRED’in organizasyonuyla gerçekleşecek. Bu, sadece Türkiye için değil, Türkiye’nin içinde bulunduğu bölge için de bir “ilk” olacak.
Denizüstü Rüzgâr Enerjisi Derneği (DÜRED) Yönetim Kurulu Başkan Murat Durak, Türkiye'nin toplam deniz üstü rüzgâr enerjisi potansiyelinin 75 gigavat seviyesinde olduğunu söylüyor. Türkiye’nin, 2030'a kadar 20 gigavat rüzgâr kurulu gücünü elektrik sistemine dahil etmesi öngörülüyor. DÜRED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Veli Bilgihan Yaşacan ise "Karasal alanlarda inşa edilen rüzgâr enerjisi santralleriyle kıyaslandığında deniz üstü rüzgâr santralleri daha maliyetli ancak yüksek enerji üretimiyle bu maliyet dengeleniyor" sözleriyle deniz üstü rüzgâr santrallerinin cazibesine dikkat çekiyor.
Umarım bu sefer coğrafyamızın sunduğu bu avantajı iyi değerlendiririz. Türkiye’nin kapısı bir kez daha “sektörde bölgesinin lideri” olması için çalıyor. Açmak veya zili duymazlıktan gelmek… Ümidim o ki herkesin tercihi A şıkkı olur.
Bir sonraki sayıda görüşmek üzere…
FATİH ÖNDER
fatihonder@dogayayin.com