Türkiye’nin Kalp Krizi: 6 Şubat...
6 Şubat 2023 hepimizin hafızalarına güzel ülkemizin en kara günlerinden biri olarak kazındı. Öncelikle depremde yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyoruz. Depremden kurtulan herkese canı gönülden geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz.
Söylenecek ne kaldı? Uzmanlar gereken her şeyi söyledi zaten:
“Türkiye’de bir deprem inceleme komisyonu kuruldu ama o komisyonda bir ben yoktum bir de Celal (Şengör)” dedi Prof. Dr. Naci Görür Hoca... "Biz faydalı olmaya çalışıyoruz. Bazı konularda olumsuz konuşmamızın siyasi bir sebebi yoktur; tamamen bilimsel veriler sebebiyle ‘olmaz’ diyoruz” dedi... Ve ekledi “İstanbul için de acilen harekete geçilmeli...”
Prof. Dr. Celal Şengör de benzer şekilde depremin oluş şeklini, şiddetini, büyüklüğünü değerlendirdikten sonra, bölgedeki binaların bu veriler ışığında yapılmadığına dikkat çekti; İstanbul için de durumun vahametini dile getirdi.
28 Ocak 2020 tarihinde Cumhuriyet’e yazdığı “Türkiye’de müteahhit sayısı: 453 bin 497 Almanya’da: 3 bin 550” başlıklı yazısında Mustafa Balbay şunları aktardı: “Bütün Avrupa’daki toplam müteahhit sayısı 50 binden biraz az. Demek ki, bizim onda birimiz kadar. (...) Türkiye’de kolay elde edilen mesleklerin başında müteahhitlik geliyor. Toplam 453 bin 497 müteahhidin 145 bini geçici belgeyle iş yapıyor. Siz hiç geçici inşaat mühendisi gördünüz mü? Siz hiç geçici doktor gördünüz mü? Resmi olarak müteahhidin ‘geçici belge’ ile iş yapanı var.”
Uzmanlar, Japonya’da 9 şiddetindeki depremlerde bile doğru yapılan binaların hasar almadığını bastıra bastıra söyledi. Kahramanmaraş’ta o felaketten hasar almadan dimdik duran TMMOB binası ise, doğru yapılan işin sonuçlarını gösterir bir abide niteliğindeydi...
Herkes, yardım etmek adına elinden gelen ne varsa yaptı. Arama-kurtarma için hem STK’lar hem gönüllüler hem de devletin ilgili kurumları canla başla günlerce çalıştı. Bu noktada özellikle madencilerimizin verdikleri destek ve kullandıkları yöntemler, adeta ders niteliğindeydi. Sağlık ekiplerinin hayat kurtarmak için canlarını dişlerine taktıklarına, kurtarılan her hayat için döktükleri sevinç gözyaşlarına hep birlikte şahit olduk. Olay yerinde çalışan tüm gazeteci arkadaşlarımızın, meslektaşlarımızın emekleri çok büyük. Tüm dünyadan ülkemize yardım malzemeleri, kurtarma ekipleri geldi... Hepsine teşekkür borçluyuz. Eminiz ki önümüzdeki süreçte de yine hepimiz, elimizden geleni yapacağız.
Oradaki acı, korku, çaresizlik, kaos ortamı, ülkece yaşadığımız kalp ağrısı, sözün bittiği yerde bıraktı hepimizi. Artık konuşmak değil hareket vaktidir. Yaraların bir an evvel sarılması için, kalanların güven ve huzur içinde yaşamını sürdürebileceği yepyeni ve GÜVENLİ yapıların oluşturulması için, gelecekte olacak (olası değil; OLACAK) depremlerde bir kez daha bu dehşeti yaşamamak için gereken her türlü tedbirin alınması, çalışmanın yapılması için hareket vaktidir.
Türkiye inşaat sektörü, en iyi binaları yapabilecek, en sağlam temelleri kurabilecek nitelikte, yeterlilikte, kabiliyette müteahhitlere, mühendislere, mimarlara, projecilere sahiptir. İşi ehline teslim etmek için, doğru yapmak, doğru denetlemek, doğru inşa etmek için kolları sıvama vaktidir. Asıl vatanseverlik ve gerçek insanlık; yaptığı işin sorumluluğunun bilincinde olmak ve bu bilinçle hareket etmektir.
Doğa Sektörel Yayın Grubu