Bu gidişle 1.5 °C hedefine ulaşamayacağız
26. BM İklim Değişikliği Konferansı (COP26) İskoçya’nın Glasgow kentinde 31 Ekim-12 Kasım 2021 tarihleri arasında düzenlendi ve tüm katılımcı ülkeler anlaşmaya vararak, gelecek yılın sonuna kadar 2030 emisyon azaltma hedeflerini güçlendirmeyi kabul etti.
Etti etmesine de bir ifade değişikliğiyle. Konferansın ilk gününde 2070’te net sıfır emisyona ulaşacağını ve 2030’da elektrik ihtiyacının yarısını yenilenebilir kaynaklardan karşılayacağını söyleyen Hindistan’dan müzakerelerin son anlarında sürpriz bir açıklama geldi. Hindistan’ın İklimden Sorumlu Bakanı Bhupender Yadav, “Gelişmekte olan ülkeler kendi ilerleme politikaları ve yoksullukla mücadele ederken kömür ve fosil yakıtlar kullanmama sözünü nasıl verebilir?” dedi ve anlaşmanın taslak metninde yer alan, ülkelerin “azaltılmamış kömür enerjisi ve verimsiz fosil yakıt sübvansiyonlarını aşamalı olarak kaldırmayı hızlandırmaları” ifadesi, “aşamalı olarak azaltmaları” şeklinde değiştirildi. Gerçi kömür kullanımının azaltılması ilk kez resmi metinde yer aldı ama COP26, kömür tüketiminin aşamalı olarak kaldırılmasını değil, azaltılmasını taahhüt etti.
COP Başkanı Alok Sharma, anlaşmaya varılmasının ardından yaptığı konuşmada, “Bütün delegelere bu sürecin gelişme şeklinden dolayı özür dilediğimi ve çok üzgün olduğumu söylemek istiyorum” dedi ve “derin hayal kırıklığını da anladığını” belirtti.
COP 26’da iklim krizinden en fazla etkilenen ülkelere finansman sağlanması konusunda da ilerleme sağlanamadı. AB ve ABD, en yoksul ülkelerin iklim krizinden kaynaklanan kayıp ve hasarları için yararlanabilecekleri bir fon oluşturmayı reddetti. Tüm bu yaşananlar, 1.5 °C hedefinin artık hayal olduğunu gösteriyor bize. COP 26’nın hemen ardından Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından düzenlenen “Dünyada Enerji ve İklim Trendleri ve Türkiye’ye Yansımaları” konferansı ve “İş Dünyası Perspektifi” panelinde iklim ve enerji alanındaki küresel gelişmeler ve bunların Türkiye’ye etkileri ele alındı. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı ve IICEC Onursal Başkanı Dr. Fatih Birol Glasgow’dan enerji dünyasına ve yatırımcılara son derece açık bir mesaj gittiğini belirtti.
Mesaj da şu: “sen yatırımcı, bundan sonra eğer fosil yakıtlara yatırım yapmaya devam edersen et, ama bak dikkat et yatırımın biraz riskli olabilir”.
Mesajın “Devam et ama biraz riskli” yerine “Devam etme çünkü çok riskli” olması gerekmez miydi? COP 26’nın fosil yakıt kullanımının “aşamalı olarak azaltılmasını” ülkelerin insafına bırakmaması, kalıcı bir çözüm sunması gerekmez miydi?
COP 26, İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg’in dediği gibi “başarısız” oldu mu bilinmez, bunu gelecek yıl ülkelerin küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırma hedefine uyumlu adımlar atıp atmayacakları belirleyecek.
Küresel sera gazı emisyon oranının 2030 yılına kadar yüzde 45 azaltılması ve temiz enerji için daha fazla somut eylem gerektiği hepimizin malumu. 2022 yılından itibaren bu somut eylemleri görebilmek, “fosil” ve “yakıt” kelimelerinin bir arada kullanılmadığı cümleler kurmak dileğiyle…
Bu gidişle 1.5 °C hedefine ulaşamayacağız.
Nihan Kolçak
nihankolcak@dogayayin.com