Header Reklam
Header Reklam

“45 Kişiden 1’i Göç Etmek Zorunda Kalacak”

31 Temmuz 2022 Dergi: Temmuz-Ağustos 2022

Dergimizin bu sayısında özet olarak yer verdiğimiz, dünyaca ünlü teknoloji şirketlerinden biri olan EPSON’un iklim değişikliği ve göç ana eksenli raporu dikkat çekici ve korkutucu bilgilerle dolu. Rapor yekten şunu söylüyor: “Tahminlere göre iklim değişikliği nedeniyle göç etmek zorunda kalan insan sayısı 2050 yılına kadar 200 milyona çıkacak”.

İnsan topluluklarının yer değiştirmesine neden olacak etmenler, çevrelerinde vuku bulacak su kıtlığı, doğal afetler, tarımsal bozulma ve kıyı şeridi erozyonu olarak sıralanıyor. Elbette bu kötü senaryoların tek bir yazarı var: iklim değişikliği.

Rapor, beklenen bu göç dalgasını bir başka veriyle zihinlere daha da kazımak istemiş:

“2050'ye kadar dünyadaki her 45 kişiden 1’i çevre kirliliği nedeniyle göç etmek zorunda kalacak”.

Felaket senaryosu bitti sanmayın. Şu veriyi de iliştirmeden geçemeyeceğim: “Su sıkıntısı çeken 47 ülkenin 25’i, iklim değişikliği nedeniyle yüksek silahlı çatışma veya siyasi istikrarsızlık riskiyle karşı karşıya olacak”.

Dünyanın kara alanının yüzde 31’ini kaplayan ormanların 1990-2020 sekansında yüzde 40 oranında azaldığı gerçeğini ve bunun gibi pek çok “insan yapımı cehennem” faaliyetini düşündüğümüzde, raporun yüzümüze çarptığı bu tahmini felaketler için “olmaz” diyemiyoruz, maalesef. Zira tüm bu bilgiler, öyle bir çırpıda söylenip geçilecek ya da “olmaz öyle şey” denilerek kulak arkası edilecek bilgiler değil. 2050, o kadar uzak da değil.

“Bireysel anlamda ne yapabiliriz ki, elimizden bir şey gelmez” bahanesinin arkasına sığınmak için artık çok geç. Yine rapordan gidelim, şöyle diyor: “Binalarda kullanılan enerji, küresel enerjiyle ilgili karbon emisyonlarının yaklaşık yüzde 28'ini oluşturuyor. Ayrıca, binalarda enerji kullanımı, OECD ülkelerinde toplam küresel nihai enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 38'ine denk geliyor. Beyaz eşya kullanımı, bir binanın karbon ayak izinin çok önemli bir payını oluşturuyor. Aslında, yemek pişirme, temizlik, aydınlatma, bilgi teknolojisi, soğuk hava deposu ve eğlence gibi kullanımlar için cihazların tükettiği elektriğin 3 bin 250 TWh olduğu tahmin ediliyor ve bu da küresel nihai elektrik talebinin kabaca yüzde 15'ini temsil ediyor”.
Hepimizin yapacağını irili ufaklı bir şeyler elbet var. Evvela iklim değişikliği denilen durumun gerçekten var olduğuna inanmakla başlayacak her şey. Çok geç olmadan inanmak ve hareket geçmek. Sözde değil ama eylemde.

Fatih Önder
fatihonder@dogayayin.com



Slider Altına