Temiz Dünya Ekoloji Derneği

Geçtiğimiz aylarda kurulan Temiz Dünya Ekoloji Derneği, ekolojik yaşamı destekleyen sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştirecek. 4E (Ekoloji, Enerji, Ekonomi, Eğitim) prensibine dayanan bu projelerle, küresel iklim değişikliğinin yarattığı yaşam kalitesi ve devamlılığına yönelik olumsuzluklara karşı paylaşımcı ve yaratıcı örnek çözümler sunulması planlanıyor. Öncelikle temiz enerji odaklı çalışacak Temiz Dünya Ekoloji Derneği merkez binasını da kendi enerjisini üreten bir yapı olarak inşa ediyor. Dernek binasının önüne güneş ve rüzgar enerjisinden yararlanan bir sistem kurulacak. Üzerinde altı tane güneş paneli bulunan ve kurulu gücü 1 kW olan bir güneş ağacı monte edilecek. Bu ağaç, güneşi takip edecek ve sistemin verimliliği artacak.
“İnsanların güneş paneline ve rüzgar türbinine dokunmasını istiyoruz. Diğer projemiz Eko Ev projemiz de zaten bu düşünceden yola çıkarak geliştirildi. Türkiye’de tamamen unutulan ekolojik yapı teknolojilerini anlatmak amacındayız” diyen Temiz Dünya Ekoloji Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Fore Enerji Genel Müdürü Ateş Uğurel, EkoEv’in 240 metrekarelik ahşap karkas bir bina olacağını ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Metropolitan Merkezi’nden yer tahsisi için cevap beklediklerini ifade ediyor. Bina 120’şer metrekareden oluşan iki bölüm olarak planlanmış. Bir bölümde derneğin çalışmaları yürütülecek, diğer bölüm ise showroom olacak ve etkinlikler düzenlenecek. Vestel, Şişecam, Kalebodur, Eczacıbaşı, Basf ve Sharp gibi firmaların sponsor olarak destek verdiği projede deniz suyundan içme suyu da üretilecek.
Teşvik almayan teknoloji zor büyür
Yenilenebilir Enerji Kaynakları Yasası’nı da değerlendiren Ateş Uğurel, kanunun içinin tamamen boş olduğunu vurguluyor. “Verilen teşvik oranları oldukça düşük. 5 buçuk euro cent’ten bahsediliyor. Bu miktar Almanya’da 47 euro cent. Almanya çok iyi bir sisteme sahip. Hükümet parasını saçmıyor, iyi hesap yapıyor. Nükleer santral kurmak yerine evlerin çatısını güneş panelleriyle kaplıyor. Halk kendi çatısına güneş enerjisi üreten sistemler kuruyor, sıfır maliyetle enerji üretiyor. Türkiye’de büyük bir enerji kıtlığı olmasına rağmen çalışmalar oldukça yetersiz” ifadelerini kullanan Uğurel şöyle devam ediyor: “Teşvik almayan bir teknoloji zor büyür. Bu teknolojilerin iyi tanıtılması lazım. Mesela cep telefonları ilk çıktıkları zamanlar çok pahalıydı fakat teknoloji geliştikçe ve satışları arttıkça telefonlar da ucuzladı. Güneş enerjisinde de benzer şeyler yapılmalı. Şu anda güneş enerjisinde kurulu gücümüz 1.5-2 megawatt civarında. Sadece Almanya’daki BMW fabrikasının çatısında kurulu olan sistem ise yaklaşık 1 MW. Üç kat daha az güneş alan Almanya’nın güneş enerjisi kurulu gücü Türkiye’nin 6 bin katı. Dolayısıyla pahalılık bir bahane değil. Türkiye’de gayet lüks yaşayan insanlar da var. Yeter ki birileri alsın. O zaman bu sistemler yayılacak...”
Sharp, dünyanın en büyük yatırımını yapıyor
Aynı zamanda Sharp Solar’ın Türkiye temsilciliğini yapan Fore Enerji’nin genel müdürü de olan Ateş Uğurel, şirketin, ticari karlılıkla tamamen paralel giden diğer eşdeğer amacının topluma çevre bilincini aşılamak ve temiz enerji kaynakları ile gündeme gelecek sürdürülebilir yaşam modellerinin ilk tohumlarını atmak olduğunu belirtiyor. Güneş panellerinde ince film denilen yeni bir jenerasyon güneş paneline doğru gidildiğini vurgulayan Uğurel, silisyumdan yapılan güneş panellerinin ileride sorun yaratacağın da beliriyor: “Silisyum kıt bir kaynak. Bu yüzden fiyatlar da artmaya başladı. Sharp şimdi çok az silisyum kullanan ince film teknolojisine geçiyor ve dünyanın en büyük yatırımını yapıyor. 1 GigaWatt’lık bir fabrika kuruyor. Yani her yıl bir nükleer santral kadar enerji üretebilecek paneller yapılacak. Temel hedef 2012 yılında güney Akdeniz ülkelerinde şebeke elektriği ile güneşten üretilen elektrik bedelinin aynı olması...”