Polat Enerji RES Projeleri Direktörü, Alkım Bağ
İştirakleriyle beraber 630 MW’lık kurulu güce ulaştıklarını ve önümüzdeki 5 yıl içerisinde, kurulu güçlerini iki katına çıkarmayı hedeflediklerini dile getiren Alkım Bağ, Türkiye’de yenilenebilir enerji sektöründe özellikle lisanslama sürecinde yaşanan sıkıntılara dikkat çekerek: “Bu yarışma metodolojisini kaldıralım. Bir yatırımcı geliştirdiği projeyle istediği bölge için istediği zaman müracaat edebilmeli. Bugün nasıl bir doğalgaz santraline başvuru yapmak için istediğiniz zaman istediğiniz yere başvuru yapabiliyorsanız bu durum rüzgar santralleri için de geçerli olmalı” diyor.
Yeni Enerji: Polat Enerji hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
Alkım Bağ: Polat Enerji, 2000 yılında Adnan Polat tarafından, yenilenebilir enerji alanında faaliyet göstermek üzere kurulmuş bir şirket. 2000 senesinde sizin de bildiğiniz gibi Türkiye’de henüz yenilenebilir enerji mevzuatı yoktu. Ancak proje geliştirme çalışmalarına başlanmıştı. 2005 senesinde Yenilenebilir Enerji Kanunu’nun yayınlanmasından sonra yatırımlarımıza başladık. Bugüne kadar 8 adet rüzgar enerji santralini tamamladık. İştiraklerimize ait lisanslı projelerimizin toplam kurulu gücü 630 MW olup bu yatırımlar içerisinde net kurulu güç payı 510 MW olan Polat Enerji Türkiye’nin en büyük rüzgar santrali yatırımcısı ünvanına sahip. 630 MW'ın 590 MW’ı operasyonel, geri kalan 40 MW’ının da inşaat ve geliştirme süreçleri devam ediyor. Tüm yatırımlarımız tamamlandığında üretimimizi yılda yaklaşık 2 milyar kWsaat'e çıkartarak, her yıl 110 milyon adet ağaç dikimine eşdeğer yaklaşık 1 milyon 200 bin ton karbondioksit azaltımı sağlayacak ve 800.000 kişinin elektrik enerjisi tüketimini karşılayacağız. Biraz da ortaklarımızdan bahsedecek olursam; Polat Enerji, 2008 senesinde Fransız EDF Energies Nouvelles ile bir ortaklık anlaşması imzaladı. EDF Energies Nouvelles), Avrupa'nın enerji devi EDF'e bağlı ve dünyanın lider yenilenebilir enerji firmalarından bir tanesidir. Avrupa, Kuzey Amerika, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Hindistan’da 7000 MW’lık bir kurulu güce ulaşmış durumda. Bunun yaklaşık 6250 MW’ı rüzgar enerjisi, 700 MW’ı ise güneş enerjisi santrali. Yatırımları devam eden kapasite ise 2320 MW’dır. 2014 yılında aramıza katılan bir ortağımız daha var. Kanadalı PSP Investments, Kanada’nın en büyük yatırım fonlarından bir tanesi. 2014 yılı itibariyle yaklaşık 94 milyar Dolar’lık bir varlığın yönetimini yapan ve dünyanın çeşitli yerlerinde hem yenilenebilir enerji hem de altyapı, telekomünikasyon gibi farklı alanlarda yatırım yapan bir şirket. Ortaklarımızla beraber mevcut yatırımlarımıza devam ediyor ve proje geliştirme çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Yeni Enerji: Yatırımlarınız sadece rüzgar enerji santrali olarak mı şekilleniyor yoksa başka yatırımlarınız da var mı?
Alkım Bağ: Polat Enerji olarak öncelikli hedefimiz rüzgar enerjisi. Portföyümüz şu an sadece rüzgar santrallerinden oluşuyor. Ama tabi ki güneş enerjisi başta olmak üzere diğer yenilenebilir enerji kaynakları için de proje geliştirme çalışmalarımız devam ediyor.
Yeni Enerji: Bu aralar GES’ler için lisans yarışmaları yapıldı biliyorsunuz…
Yeni Enerji: Polat Enerji olarak hedefleriniz nelerdir?
Alkım Bağ: İştiraklerimizle beraber 630 MW’lık kurulu güce sahibiz. Hedefimiz, önümüzdeki 5 sene içerisinde kurulu gücümüzü ikiye katlamak.
Yeni Enerji: Bu 630 MW’ın içinde kaç proje söz konusu? En büyük projeniz Kırşehir’deki Geycek RES mi?
Alkım Bağ: Bu kurulu gücü 8 adet rüzgar enerji santrali oluşturuyor. Yakın zamana kadar hem Polat Enerji'nin hem de Türkiye'nin en büyük operasyonel santrali Geycek RES'ti. Şimdi ise en büyük projemiz Manisa'daki Soma RES.
Yeni Enerji: Bu 8 projeden biraz bahseder misiniz?
Yeni Enerji: Kapasite artışından bahsetmişken, bu artışı saha içerisindeki türbin sayısını artırarak mı yoksa türbin değiştirerek mi sağlıyorsunuz? Yani mevcutları daha büyük kapasiteli türbinlerle değiştirerek mi yapıyorsunuz?
Yeni Enerji: Polat Enerji’de ekipman üretimi yatırımı olmadığını biliyoruz. Adnan Bey, basın toplantısında türbin üreticilerinin tüm ekipmanları Türkiye'de üretmesi için öncelikle ciddi bir pazar oluşması ve bunun önümüzdeki 10 yıllık süreci kapsayacak şekilde olması gerektiğini söylemişti. Ciddi bir rüzgar santrali yapımı olacaksa, lisansları verilecekse yerli üretim yapılabilir bilgisini vermişti.
Alkım Bağ: Türkiye’de türbin ekipmanlarının yerli olarak üretilmesi devletin de istediği bir şey. Yenilenebilir Enerji Kanunu'nda bunun için verilmiş ilave bir teşvik var. Ancak şu anda bu teşvik 5 sene ile sınırlı. Piyasadaki yatırım hızı da türbin üreticilerinin bütün ekipman üretimini Türkiye’ye taşımaları için yeterli değil. Şu an Türkiye’de kanatlar ve kuleler üretiliyor ama jeneratör ve nasel kısmının üretiminin ülkemize kaydırılması için ciddi bir yatırım yapılması gerekiyor. Yatırımcı olarak bizim isteğimiz de bütün ekipmanların Türkiye’de üretilmesi. Bunun için yatırım hızının artması gerekiyor. Uygun koşullar sağlandığı takdirde, türbin üreticilerinin çoğu bu yatırımı yapma konusunda istekli. Bu yatırımın yapılması Türkiye için çok önemli. Sadece yenilenebilir enerji yatırımlarına teşvik anlamında değil aynı zamanda yerli sanayiinin gelişmesi, istihdam olanakları ve sağlanacak teknoloji transferi için büyük bir fırsat. Bu anlamda yerli üretilmiş ekipman kullanan yatırımcılara verilecek teşviklerin geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Geycek RES 150 MW kurulu güce sahip
Yeni Enerji: Geycek RES’e gelelim. Bu tesiste kaç türbin var, türbin özellikleri nedir, üretim gücü nedir? Kimlerle çalıştınız? Tesisin teknik olarak öne çıkan yönleri neler? Bize bu tesisi tüm detaylarıyla anlatır mısınız?
60 adet 2 MW’lık ve 10 adet de 3 MW’lık E-82 tipi rüzgar türbini kullanıldı.Geycek RES, 384 milyon kWh enerji üretiyor ve
yaklaşık 150 bin kişinin yıllık enerji ihtiyacını karşılıyor. Aynı zamanda her yıl 245 bin ton CO2 azaltımı yapıyor. Bu da şu anlama geliyor; bu tesis yerine aynı üretimi yapan bir termik santral kurulsaydı havaya yılda 245 bin ton CO2 salınacaktı. Bu miktarda bir salınımı temizlemek için her yıl 20 milyon ağaç dikmeniz gerekiyor.
Yeni Enerji: Rüzgar ölçümlerini kendiniz mi yapıyorsunuz yoksa dışarıdan hizmet alıyor musunuz?
Alkım Bağ: Rüzgar ölçümü ve değerlendirmesi için oldukça güçlü bir rüzgar ölçüm ve değerlendirme ekibimiz var. Finansman almak için bağımsız danışmanlarla da çalışıyoruz ama yatırım kararını kendi yaptığımız analizlere göre veriyoruz.
Yeni Enerji: Bütün bu çalışmalar neticesinde santralin işletmesini siz mi yapıyorsunuz? Türbinlerin bakım-onarımlarını da türbin firmasının kendisi mi yapıyor?
Alkım Bağ: Bu projede türbin üreticisi ile uzun dönemli bir bakım-onarım anlaşması yaptık. Anlaşmaya göre 15 sene boyunca türbinlerinin bakım-onarım ve işletmesinden onlar sorumlu. Biz sadece performanslarını izliyoruz. Santraldeki trafo merkezinin işletmesini ise kendi personelimiz yapıyor.
Yeni Enerji: Türbinlerin inşaatı sırasında zemin inşaatı konusunda da ciddi bir çalışma oluyor değil mi?
Alkım Bağ: İnşaat başlamadan önce sondajlı zemin etüdü yapılıyor ve hazırlanan jeolojik ve jeoteknik raporlar temel tasarımı için türbin üreticisine gönderiliyor. Rapor sonucuna göre temel tipi ve özellikleri belirleniyor.
Yeni Enerji: Geycek RES’e özel zorluklar oldu mu? Sonuçta o kadar türbin, o kadar çalışan var. Bölgeye göre farklılaşan zorluklar oluyor mu?
Alkım Bağ: Zemin yapısının biraz farklı olması dışında projede ciddi bir sorun yaşamadık. Zemin yapısının belirlenmesi ve temel tasarımı için biraz daha fazla zaman harcadık ve bazı yerlerde temel güçlendirme çalışmaları yaptık.
Yeni Enerji: Geycek RES’te arazi hazine arazisi mi yoksa vatandaşın arazisi de var mı?
Alkım Bağ: Çok büyük oranda hazine arazisiydi, küçük bir kısmı ise özel arazi idi. Özel araziler için mal sahipleri ile uzlaşarak arazileri satın aldık ve daha sonra bu arazileri hazineye devrettik
Yeni Enerji: Proje yapılması esnasında oradaki yerel halka ilişkiniz nasıl oldu?
Alkım Bağ: Çok iyiydi. Hem halk hem de Kırşehir ve Nevşehir'deki yerel idareler -valilerimiz, belediye başkanlarımız- bize çok yardımcı oldular. Dolayısıyla 6 ay gibi kısa bir sürede izinlerimizi tamamladık ve santralimizi sorunsuz bir şekilde kurduk. Santraldeki çalışanlarımızı da bölge halkından seçerek yerel istihdamı desteklemeye çalıştık.
Yeni Enerji: Üretilen enerji şu an sadece devlete satılıyor değil mi?
Alkım Bağ: İkili anlaşmalarla toptan satış şirketlerine ve nihai tüketicilere de satabilirsiniz; ancak son zamanlarda biz YEKDEM'den yararlanmak suretiyle TEİAŞ'a satıyoruz. Her sene 31 Ekim'e kadar bir sonraki senenin satış stratejisine karar vermeniz gerekiyor. Piyasanın ve fiyatların durumuna göre her yıl satış stratejimizi yeniden belirliyoruz.
Bu işin temeli iyi proje geliştirmektir
Yeni Enerji: RES’lerin en önemli kısmı rüzgar türbinleri midir? Muhakkak işletmesi, bakımı, iletimi, eğitimi ile iyi bir proje oluşuyor. Ancak gerçekten türbin midir bir RES’in en önemli noktası?
Yeni Enerji: Türbin sayısı çok olan sahalarda “türbin yerleştirme” konusu proje için çok önemli. Birinin diğerinin üretimini etkilememesi gerekiyor değil mi?
Alkım Bağ: Evet. Türbin yerleşimi yapılırken türbinlerin birbirleri üzerine etkilerini de iyi değerlendirmek gerekiyor. Santral sahasının özellikleri ve rüzgar yoğunluğuna göre doğru sayıda türbin yerleştirmek gerekiyor. Yerleşimi doğru bir şekilde yapmazsanız, isterseniz dünyanın en iyi ekipmanını koyun, o türbinler doğru bir şekilde çalışmayacaktır
Yeni Enerji: Uzaktan izlemeyle takip edilen RES üretimleri, arızaları vb. verileri siz mi izliyorsunuz yoksa türbin üreticisi firma mı izliyor?
Alkım Bağ: Hem türbin üreticisinde hem de bizde toplanıyor. Türbin firmasının SCADA sistemiyle bir türbin izleme altyapısı var. Bu veriler bizimle de paylaşılıyor ve raporlanıyor. Biz ayrı bir yazılımla ayrıca bir izleme de yapıyoruz. Üretim, türbin arıza ve bakımları, türbin emre amadelik oranları, rüzgar hızı, şebeke arızaları gibi veriler toplanıp analiz ediliyor ve raporlanıyor.
Yeni Enerji: Türbin bazında da, örneğin periyodik süreniz aylıksa her ay o türbinin ne kadar ürettiğini görebiliyor musunuz?
Alkım Bağ: Anlık olarak bağlanıp mevcut üretimi görmek mümkün. Bu veriler varlık yönetimi departmanı tarafından analiz edilip raporlanıyor.
Yeni Enerji: Bunu şu yüzden soruyorum: Her bir türbini izlediğinizde türbin arızası yüzünden kaynaklanan verim düşüklüklerini de görüyorsunuz ve anlaşmalar kapsamında üretim garantileri konusu gündeme geliyor. Bunun sağlanmadığı durumlarda bir yaptırım var mı?
Alkım Bağ: Santralin sağlaması gereken bir emre amadelik oranı var. Ayrıca türbinlerin bir güç eğrisi oluyor ve türbin firmaları bu güç eğrisini garantiliyorlar. Garanti edilen oranlar karşılanamazsa belli yaptırımlar söz konusu oluyor.
Yeni Enerji: O noktada da ortaya çıkan üretim miktarı standart değerden düşükse veya fazlaysa bu sayede tahlil etmiş oluyorsunuz.
Alkım Bağ: Evet. Mesela geçen sene bütün Türkiye’de rüzgar hızı, ortalamadan % 30 daha düşüktü. O zaman olması gerekenden düşük bir rakam görüyorsunuz ve bunun nedenini analiz etmeniz gerekiyor. Bu noktada teknik parametreler inceleniyor. Türbinlerimizde ciddi bir arıza var mı yok mu ona bakıyoruz. Ayrıca ölçüm direklerimizden aldığımız ayrıntılı rüzgar verilerini de inceliyoruz ve “türbinlerde bir sıkıntı yok ancak rüzgar az“ şeklinde bir analiz yapabiliyoruz. Bunun için bünyemizde bir Varlık Yönetimi (Asset Management ) Departmanı var.
Sektörde lisanslama ve izinler konusunda sıkıntı var
Yeni Enerji: Genel bir açıdan bakmanızı rica edersek, Türkiye’deki tesisler için neler düşünüyorsunuz? Türkiye’de az çok tesis kültürü oluştu. Siz bu konuda bir yatırımcı olarak Türkiye’deki projelere baktığınızda, RES’ler için vadedilen üretimi sağladıkları söylenebilir mi, aksaklıklar var mı?
Alkım Bağ: Teknik performans anlamında Polat Enerji'ye ait olmayan RES’leri değerlendiremem ama genel olarak baktığımızda, Türkiye’deki santrallerin yeni olması dolayısıyla ilk aşamada gündeme gelen konular, yerleşimin belirlenmesi, ölçümlerin yapılması ve enerji analizleriyle ilgili problemlerdi. Şimdi ise santraller eskimeye başladıkça, işletme ve bakım-onarım ile ilgili problemler gündeme geliyor. Uzun vadede her şirketin kendi bakım-onarım stratejisini geliştirmesi gerekiyor. Bildiğim kadarıyla şu an Türkiye’de sektördeki firmalar bu işi türbin firmalarına veriyorlar. Önümüzdeki senelerde, firmalar kendi bakım-onarım-işletme ekiplerini kuracaklardır. Rüzgar sektörünün gelişmesine, şirketlerin deneyim kazanmasına paralel olarak gelişecek konulardan bir tanesi de bu.
Yeni Enerji: Her ne kadar Türkiye’ye yansımasını görmesek de dünyada petrol fiyatları düşüyor. Enerji ihtiyacının petrol ve doğalgazdan karşılanacağı bir süreçte yenilenebilir enerji yatırımlarının teşviki, arz fazlalığı oluşturursa sıkıntı olmaz mı?
Biz diyoruz ki, rüzgar müracaatlarını serbest bırakın
Yeni Enerji: Bugüne kadarki lisanların gerçekleşme oranlarını hem gerçek yatırımcı hem de devlet görüyor. Önümüzdeki lisanslama sürecinde yine verilen lisansların ancak % 20'si hayata geçirilecekse 2023 hedeflerine nasıl ulaşılacak? Bunun ön tedbirlerini almak gerekmez mi?
Bu saydığım şartlar ciddi bir proje geliştirme çabası gösteren, gerçekten bu işi bilen, yapmaya istekli ve mali açıdan da bunu kaldırabilecek firmaların yapabileceği bir şeydir. Dolayısıyla bu şekilde bir müracaat sistemiyle gittiğiniz zaman; birincisi ciddi yatırımcıları seçmiş oluyorsunuz, ikincisi gerçekten de yapılabilir projeleri lisanslamış oluyorsunuz.
Yeni Enerji: Önümüzdeki dönemde tekrar rüzgar lisansları verilecek siz de katılacak mısınız?
Alkım Bağ: Evet, biz de katılacağız.
Yeni Enerji: Ne kadarlık bir kapasite düşünüyorsunuz?
Alkım Bağ: Onu söylemem doğru olmaz ama şu an Türkiye’nin farklı yerlerinde ölçüm yaptığımızı söyleyebilirim. Şu anda başvuru dosyalarımızı hazırlıyoruz.
Yeni Enerji: Yine çok büyük projeler olacak mı?
Alkım Bağ: Kapasitenin müsait olduğu yerlerde büyük projeler için başvurular olacaktır zira tek bir ölçüm direği ile istediğiniz büyüklükte bir proje için başvurabiliyorsunuz.
Yeni Enerji: Son olarak Soma RES hakkında da bilgi alabilir miyiz?
Alkım Bağ: Soma RES 2015 yılında 100 MW’lık kapasite artışı yatırımının tamamlanmasıyla birlikte 169 adet rüzgar türbini ile 240,1 MW kurulu güce sahip ulaşacak ve Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın da 6. büyük rüzgar enerji santrali olacak. Şu anda 220 MW'ı operasyonda; geri kalan kısmı için inşaat süreci devam ediyor. Soma RES tüm kurulu gücü devreye girdiğinde üretimini yılda ortalama 700 milyon kWh'e çıkaracak ve 280.000 kişinin yıllık elektrik ihtiyacını karşılayacaktır. Yılda ortalama 450.000 ton CO2 azaltımı gerçekleştirmektedir.