Header Reklam
Header Reklam

Firmalar Endüstri 4.0’ı uygulamaya başladı

09 Şubat 2016 Dergi: Ocak-Şubat 2016
Firmalar Endüstri 4.0’ı uygulamaya başladı

Ozan Çakıtlı

PRÜFTECHNIK Proaktif Bakım Teknolojileri

Şirket Yöneticisi

Geçen sayıdaki yazımda nesnelerin interneti ve büyük veri ile bunlardan doğan Endüstri 4.0 vizyonu konularını ele almıştım. Bu sayıda biraz daha spesifik olarak şirketlerin Endüstri 4.0 ile ilgili neler yaptıklarına değineceğim.

Endüstri 4.0’ın daha çok Almanya’nın tetiklediği bir vizyon olduğundan bahsetmiştim. Bunun sonucu olarak da Alman sanayisinin öncü şirketleri bu konuda çoktan adım atmış durumdalar. Öncelikle Bosch Grubu’nun bazı çalışmalarından bahsetmek istiyorum.

Bosch, Bleichach Tesisi’nde şimdiden Endüstri 4.0’ı uygulamış durumda. Aslında globalde Bosch Nesnelerin İnterneti ve Büyük Veri’yi kullanmaya başladığından 4. Sanayi Devrimi’ne hazırdı ve uygulamaları kendi tesislerinde gerçekleştirmekteydi. Artık bu uygulamaları, ürettiği ekipmanlar ve yazılımlar aracılığı ile diğer fabrikaların uygulamasına sunmuş durumda.

Kısaca Bosch Bleichach Tesisi’nden bahsedecek olursak Endüstri 4.0’ın tesislerde ne gibi yenilikler getirdiğini kolayca anlayabiliriz. Örneğin, RFID ve MEMS teknolojisi kullanan bu tesiste ürünler depo değişikliğinde veya taşınma esnasında üzerlerinde bulunan RFID sistemler vasıtası ile stok takibi ve kontrolü otomatikleşti ve zamandan ciddi oranda tasarruf sağlandı. Diğer bir taraftan kullanılan makineler, üzerlerinde bulunan sensörlerden alınan bilgiler ölçülüp analiz edilerek makine ve yedek parka ömürlerinin optimizasyonu sağlanıyor. Standardize edilmiş olan bakım ve tamir süreçleri ile %100 doğruluk ve takip sağlanabiliyor. Makinelerde trendler takip edilerek olması gerekenden farklı bir durum ile karşılaşıldığında doğrudan saha operatörüne bilgi aktarılabiliyor. Takip edilen trend benzer diğer trendler ile karşılaştırılıp olası problemin ne olduğu tespit edilebiliyor. Operatöre yapması gereken düzeltmeler sistem tarafından görsel videolar veya talimatlar ile anında ulaştırılabilir ve operatörün uzman bir servis personeli gibi sorunu çözmesi sağlanıyor. Farklı durumlarda uygulanan çözümler globaldeki veri bankasına gönderiliyor ve dünyanın her yerinde karşılaşılacak benzer problemlerin çözümüne katkı sağlanıyor. Herhangi bir tesiste nedeni bilinmiyor ve anlık çekilen videolar ile uzaktan talimatlarla arızanın kaynağı bulunup sorun giderilebiliyor. Bu tesiste kullanılan yeni teknolojilerin birçoğu Bosch Grubu firmaları tarafından tasarlanmış ürün ve yazılımlar

Enerji sektörü için yeni bir yazılım

Bosch yazılım firmasının geliştirdiği bir diğer yazılım ise enerji sektörü için hazırlanmış “The Virtual Power Plant Manager”. Bu yazılım özellikle şebeke operatörleri, enerji ticareti yapan firmalar, ölçüm servisi veren firmalar, servis firmaları, üreticiler ve toplayıcılar için uygun. Özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarının daha çok kullanılması ile birlikte daha küçük çapta enerji üreticileri ortaya çıktı.  Fabrikaların çatılarına güneş enerjisi sistemleri kurması ve bazılarının da kojenerasyon ve trijenerasyon sistemleri kurması neticesinde birçok farklı enerji kaynağı ulusal şebekeler ile birlikte eşzamanlı çalışmak durumunda kaldı. Farklı gerilim seviyelerinde üretilen bu enerjinin ulusal şebeke sistemine entegre çalışmasının yanı sıra, üreticilere ve bu ticaretten para kazananlara hangi zaman diliminde neredeki enerjiyi kullanmalarının uygun olacağını da hesaplamak zorunda bırakıyor. Tabii ki şebekenin stabilizasyonu da önemli bir konu.  İşte tüm bu hususlarda müşterilerine en esnek ve optimum seçenekleri sağlayabilmek için hazırlanmış bir yazılımı geliştiren Bosch, enerji sektöründe de Endüstri 4.0’a uyum çalışmalarına katkı sağlıyor.

SAP de Endüstri 4.0 alanında çalışmalar yapıyor

Endüstri 4.0 alanında çalışan diğer büyük gruplardan birisi SAP firması. SAP, 2014 yılında Hannover Fuarı’nda sergilediği iki farklı proje ile dikkatleri çekmiş durumda. Bunlardan ilki “Festo Didactic” ve “Elster Kromschröder” firmaları ile birlikte yürütülen projedir.  Bu proje tam olarak üretim ile IT’nin entegre olabildiğini gösterebiliyor. Projede işlenecek olan parça kendi içinde üretim parametrelerini barındırıyor. Yani parça, ne olduğunu ve üzerinde ne gibi işlemlerin hangi yöntemlerle gerçekleştirilebileceğini biliyor. Fabrikadaki üretim aşamalarından geçerken RFID teknolojisi ile makinelerle haberleşebilen parça, bulunduğu noktalarda hangi işlemlere tabi tutulacağını bildirerek kendi üretimini sağlayabiliyor.  Bu sayede aynı hat üzerinden tanımlanan standartlarda ve istenen miktar kadar birçok farklı ürün aynı anda üretilebiliyor. SAP Bulut Sistemi ile de sipariş yönetimi SAP ERP tarafından,  üretim kontrol sistemi yönetimi ise SAP MII tarafından sağlanıyor. Kesintisiz dikey entegrasyon ile hat kontrolleri gereksiz kılındığı gibi siparişi anlık değiştirmeyi, farklı varyasyonlarda üretim yapmayı ve süreçlerde hızlı bir şekilde modifikasyona gitmeyi mümkün kılabiliyor.

SAP’nin yine Hannover Fuarı’nda sergilediği bir başka proje ise makine bakım alanından. Harting ile birlikte gerçekleştirilen projedei Harting tarafından hazırlanan pompa ünitesi SAP yazılımı ile birlikte entegre edilmiş ve sistem hatalarının erken teşhisinde kullanılıyorlar. Fuarda sergilenen sistem, makine bakımında etkili bir çözüm olacak ve erken uyarı sistemleri ile emre amadelik artmış olacak. Birçok tesis, makineleri belirli periyotlarda veya arıza hallerinde detaylı incelerler ve bu yöntem beklenmedik arızalara, beklenmedik duruşlara ve üretim kayıplarına neden olur. Kurulan sistemde pompa ile ilgili her veri anlık olarak ölçülüp kayıt ediliyor ve SAP HANA bulut sistemine gönderiliyor. SAP sisteminde tanımlı tehlikeli değerlere ulaşıldığı anda ise servis ve bakım ekibine anında görev gönderiliyor ve duruma müdahale edilmesi sağlanıyor. Bu şekilde düzenlenmiş bir tesiste gereksiz duruşlar ve yedek parça kullanımı azaltılmış oluyor.

Bakım ve ölçüm ekipmanlarının da Endüstri 4.0’a uyumlu olması gerekiyor

Sadece fabrikalarda üretimde kullanılan makinelerin kendi başına Endüstri 4.0’a uyumlu olması yeterli değil.  Aynı zamanda bakım ve ölçüm ekipmanlarının da Endüstri 4.0’a uyumlu olması gerekiyor. Makine bakımı konusunda  portatif el aletleri üreten Prüftechnik bu sene Endüstri 4.0’a uyumlu bir Lazerli Kaplin ayar cihazını piyasaya sürdü. Bu cihaz şimdiye kadar alışılmışın dışında bir süreç yürütülmesini sağlayacak gibi görünüyor.  İçinde bulunan RFID okuma ünitesi ve buluta bağlanabilme özelliği ile cihaz hem tesislerin bakım süreçlerini hızlandırıyor hem de raporlamaların doğru ve akıcı ilerlemesini sağlıyor. Örneğin, titreşim analizleri neticesinde makinelerde hizasızlık tespit edilip hizalanma yapılması rapor edilmişse bu talimat buluta aktarılabiliyor; makine adı, konumu ve teknik verileri bulut aracılığı doğrudan lazerli kaplin ayar cihazına gönderilebiliyor. Cihazın üzerinde talimatı algılayan operatör, makinedeki RFID sisteminden doğru makinede olduğunu anlıyor. Gerekli ölçümleri alıp el aletinin direktifleri doğrultusunda hizalamayı gerçekleştirebiliyor. Yapılan düzeltme anında raporlanıp bulut sistemi üzerinden bakım yöneticisine gönderilip görevin tamamlandığı bilgisi işleniyor.

Örneklemler incelendiğinde aslında mevcutta bulunan birçok teknolojinin daha efektif kullanılması, tüm sistemlerin birbiri ile entegre çalışmaya başlaması ile yeni yeni projelerin üretilebileceği sonucuna varılabiliyor. Burada önemli olan sadece yüksek teknolojili ürünler üretmek değil. Asıl önemli olan birden fazla yüksek teknoloji ürününü bir araya getirip uygun yazılımlarla değer yaratmak. Bu nedenle birçok küçük veya büyük yazılım şirketinin yaratıcı fikirler ortaya koyarak yenilikler yaratması mümkün olacak.  Buradan yola çıkarak Türkiye’deki yazılım şirketlerine çok büyük görevler düştüğünü söylemek mümkün. Endüstri 4.0’ın yazılım sektörünün büyümesine bir ivme kazandıracağı aşikar. Ancak yazılım şirketleri ile endüstriyel şirketlerin birlikte çok yoğun çalışması gereken bir süreçten geçmekteyiz. Bu süreç iyi yönetilirse Türkiye’den çok büyük projelerin çıkmaması için hiçbir neden bulunmamaktadır.



Slider Altına