RE-You İkinci Bölgesel Konferansı’nda Yenilenebilir Enerji Sektöründeki İstihdama Dair Çıktılar Paylaşıldı

İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı kapsamında uygulanan, Avrupa Birliği Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) kapsamında finanse edilen ve Güney Marmara Kalkınma Ajansı’nın operasyon faydalanıcısı olduğu Yenilenebilir Gençlik Enerji Operasyonu (RE-You) kapsamında düzenlenen İkinci Bölgesel Konferansı Çanakkale’de yoğun katılımla düzenlendi. Her geçen gün giderek artan yenilenebilir enerji sektörü alanındaki iş fırsatları ve istihdam konusunda farkındalık yaratan proje; bu minvalde gençlerin yenilenebilir enerji alanındaki eğitimlerini destekleyecek akreditasyon ve sertifikalandırma çalışmalarına ışık tutuyor.
14 Kasım Salı günü Double Tree by Hilton Hotel’de gerçekleştirilen etkinliğin ilk oturumunda; Güney Marmara Kalkınma Ajansı Balıkesir Yatırım Destek Ofisi ve RE-You Projesi Koordinatörü Ali Koç, RE-You Projesi Takım Lideri Dusan Gvozdenac, GIZ Program Koordinatörü Bülent Cindil, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Sektör Yöneticisi Prof. Dr. Mustafa Balcı, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektör yardımcısı Dinçay Köksal, RENAC Yenilenebilir Enerji Akademisi’nden Charlene Rossler, Uta Zähringer ve Dr. Emilienne Tingwey değerli katılımları ve sunumlarıyla yer aldı.
"Re-You Projesi Kapsamında 127 Öğrenci İş Sahibi Oldu"
RE-You Projesi Takım Lideri Dusan Gvozdenac açılış konuşmasında: ”Yenilenebilir Gençlik Enerji Operasyonu (RE-You) kapsamındaki 127 öğrencimiz iş sahibi oldu. Bu gurur duyduğumuz projemizin somut bir çıktısıdır. Projenin başında biyogaz, rüzgâr enerjisi ve temiz enerji teknolojileri başlıklarını varken; şu an enerji depolama ve yeşil hidrojen disiplinlerini de programımıza ekledik. Böylece projemizi RENAC deneyiminden faydalanmak ve kendimizi geliştirmek için yeni potansiyellere de açmış olduk. Balıkesir ve Çanakkale’de düzenlediğimiz atölye çalışmaları ve konferanslarla beş bin kadar paydaşla paralel olarak bağlantı kurduk. Bunlar aynı zamanda geleceğin işverenleridir.” diyerek projenin önemine vurgu yaptı.
"Re-You Projesinin İstihdam Konusundaki Farkındalığı Önemli"
Güney Marmara Bölgesi’nin yenilenebilir enerjiler alanında eğitim merkezi olmasını sağlayan Re-You projesinde; sektördeki iş gücü, eğitim ve nitelikli personel belgelendirme konularına değinildi. Bu minvalde Güney Marmara Kalkınma Ajansı Balıkesir Yatırım Destek Ofisi ve RE-You Projesi Koordinatörü Ali Koç, konuşmasında Re-You projesiyle ilgili şu bilgileri verdi: “Yenilenebilir Gençlik Enerji Operasyonu projesiyle yenilenebilir enerjilerdeki istihdama yönelik detaylı ve tematik çalışmalar yapmaya devam ediyoruz. Bu minvalde yapılan çalışmaları, yeni projelere de ışık tutması ve yeni fikirleri ortaya çıkarması açısından önemli buluyorum. Türkiye, 55 bin 943 MW toplam yenilenebilir enerji üretimiyle 13. sırada yer alıyor. Bu önemli veri bizlere, Re-you projesinin istihdam konusundaki farkındalığını daha da anlamlandırıyor.” Koç: “Proje kapsamında emeği geçen başta Güney Marmara Kalkınma Ajansı, Balıkesir Üniversitesi ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin değerli proje ekiplerine teşekkürü borç bilirim.” diyerek sözlerini sonlandırdı.
“Re-You Projesi Kendini Geliştirmeye Devam Ediyor”
RE-You İkinci Bölgesel Konferansı’nda GIZ Program Koordinatörü Bülent Cindil:” GIZ olarak 1970’ten bu yana pek çok projede yer aldık. Türkiye’nin renkli televizyona geçişi, geçici katma değer vergisi, Türkiye futbol altyapısının geliştirilmesi gibi birçok projeye imza attık. Şimdi de Re-You projesinin bir parçası olmaktan mutluluk duyuyoruz.” dedi. Cindil sözlerine şöyle devam etti: ”Re-You projesinin Avrupa Birliği’nce desteklenmesi ve bizim yürütmemiz oldukça anlam kazanıyor. Üç komponentle başlayan projemiz bugün enerji depolamayı ve yeşil hidrojeni de içine alarak kendini geliştirmeye devam ediyor. Bu noktada projeyi destekleyen kuruluşlara ve paydaşlarına emekleri için teşekkür ediyorum.” dedi.
“İki Üniversitede Uluslararası Akreditasyona Sahip Test ve Belgelendirme Merkezlerini Kurduk”
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Sektör Yöneticisi Prof. Dr. Mustafa Balcı, Re-You projesinde yaptıkları çalışmalar hakkında şunları söyledi: “Bu projemiz hem Yeşil Mutabakat’a hem de dijital teknolojilere çok uygun bir proje. Bu konuda Balıkesir Üniversitesi ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde kurmuş olduğumuz test ve belgelendirme merkezi var. Cihaz ve eğitmen imkanlarıyla kurduğumuz uluslararası akredite olan merkezimizdeki tüm çalışmaları tamamladık. Türkiye’de ilk defa bu iki üniversitemizde mükemmelliyet merkezi vasfına sahip hem eğitim kurumu hem de test ve belgelendirme kurumuna sahip iki üniversitemiz oldu. Buna istinaden bu çalışmayı Avrupa Birliği’nin merkezi Brüksel’de örnek proje olarak gösterdik. Bundan sonraki süreçte de Yenilenebilir Gençlik Enerji Operasyonu (RE-You), Avrupa Birliği projeleri arasında örnek gösterilecek projelerden biri olacak. Mesleki yeterlilik kurumu, 2017 yılında Avrupa yeterlilikler çerçevesine Türkiye yeterlilikler çerçevesini referaslandırdı. Bu şu demek oluyor; merkezlerimizde yapılan test ve belgelendirme ile alınan sertifikalar, sadece Türkiye’deki şirketlerde değil, Avrupa Birliği üyesi ülkelerdeki şirketler tarafından da tanınırlığı oluyor. Gençlerimizin eğitim sonunda aldığı belgelerin, Avrupa Birliği üyesi ülkeleri tarafından da geçerliliği var. Bu durum, bizim gençlerimize, Avrupa Birliği üyesi ülkelerde de istihdam imkânı sağlayacak. İki üniversitede kurduğumuz yenilenebilir enerji konusundaki merkezleri, biz Avrupa Birliği olarak desteklemeye devam edeceğiz.”
“Test ve Belgelendirme Merkezimizde 240 Teknisyenin Eğitimleri Tamamlandı”
Çanakkale Üniversitesi Rektör Yardımcısı Dinçay Köksal, RE-You İkinci Bölgesel Konferansı’nda, projenin arka planına değindi. Köksal: ”Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi olarak proje kapsamında neler yapıldığından bahsetmek istiyorum. Çanakkale özellikle rüzgâr açısından çok zengin bir şehir. Bu noktada yenilenebilir enerji yatırımları bölgede çok önem arz ediyor. Re-You projesi için Balıkesir Üniversitesi’yle birlikte özellikle biyogaz sistemi konusuna çalıştık. TÜREB başta olmak üzere bu süreçte projeyi geliştirmek üzerine destek aldığımız yerler oldu. Re-You projesi çerçevesinden uluslararası standartlara uygun test ve belgelendirme merkezi kuruldu. Şu ana kadar 240 teknisyen eğitime katılarak sertifikalandırıldı. Konunun önemine dikkat çekmek için spot tanıtım filmleri hazırlamaya ve yayınlamaya devam ediyoruz. Eğitim içeriklerinin yanı sıra yenilenebilir enerjiler alanındaki test ve belgelendirme merkezimiz ve bu alandaki istihdama yönelik farkındalık çalışmalarımız sürüyor.” dedi.
“2028 Yılında Güneş ve Rüzgâr Enerjisi Sektörlerinde Altı Kat Daha Fazla İstihdam Bekleniyor”
Köksal’ın ardından Yenilenebilir Enerji Akademisi Proje Yöneticisi Charlene Rossler, Yenilenebilir Enerji Sektöründeki İstihdam Olanaklarına Genel Bakış başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Yenilenebilir enerji alanındaki istihdam olanaklarına küresel ölçekte değinen Rossler şu bilgileri aktardı: “Son on yılda yenilenebilir enerji sektöründeki iş gücü ihtiyacının giderek arttığını görüyoruz. Yenilenebilir enerjinin eş faydalarını incelediğimizde farklı disiplin başlıklarında farklı iş olanaklarını beraberinde getirdiği aşikâr.” Rossler Almanya’daki yenilenebilir enerji alanındaki istihdam konusuna da dikkat çekti: “Almanya’da 2000-2010 dönemindeki 10 yıllık süreçte yenilenebilir enerji alanındaki istihdamın üç katına çıktığını görüyoruz. Devam eden büyümesini sürdüren Almanya, özellikle güneş ve rüzgâr enerjisinde iş gücüne ihtiyaç duymaya başladı. Bu noktada uluslararası yetkinliğe sahip merkezler tarafından belgelendirilmiş iklimlendirme teknisyenleri, biyoenerji, rüzgâr veya güneş enerjisi uzmanları gibi kilit pozisyonlardaki çalışan gereksinimi arttı. Öte yandan, Almanya’da rüzgâr enerjisi 2016 yılında kalıcı bir büyüme sağlamış ancak takip eden yıllarda istihdamda görülen azalma, dış ticaretteki eksiklikler sebebiyle bir düşüş yaşasa da bu durumu toparladığını görüyoruz. Biyokütle ve hidroenerjide ise bu dalgalanmayı daha az görüyoruz.” dedi.
Rossler Türkiye’deki mevcut duruma da değinerek sözleri şöyle sonlandırdı: “Türkiye'de yatırımların fosil yakıtlardan yenilenebilir enerji kaynaklarına kaydırılması 2030 yılına kadar 300.000 yeni iş fırsatını ortaya çıkaracağı ön görülüyor. 2028 yılında güneş ve rüzgâr enerjisi sektörlerinde altı kat daha fazla istihdam bekleniyor. Bunun yanı sıra, kadınların yenilenebilir enerji sektöründeki istihdamının erkeklere oranla oldukça az olduğunu görüyoruz. Bu konuda istihdama yönelik çalışmaların yapılmasını önemli görüyoruz.”
“Yatırımın ve Yüksek Talebin Olduğu Yenilenebilir Enerji Sektöründe Nitelikli İş Gücüne İhtiyaç Var”
Yenilenebilir Enerji Akademisi (RENAC) Akademik Programlar ve Mesleki Eğitimler Bölüm Başkanı Uta Zähringer, Almanya'da Yenilenebilir Enerji Teknolojilerine Yönelik Eğitim Programlarına Genel Bakış konulu bir sunum gerçekleştirdi. Almanya’nın yenilenebilir enerji kaynaklarındaki geçiş sürecine değinen Zähringer, “Elektrik üretimi konusunda yenilenebilir enerjilere geçiş, 2000 yılındaki yasa ile devreye girdi. Alman hükümeti, yenilenebilir enerji tesisi kuranlara 20 yıl boyunca destek vereceğini bu yasayla garantilemiş oldu. Yatırım garanti süresi ile birlikte ilk tesisler kurulmaya başlandı. Almanya’daki yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi 2000 yılında yüzde 6, 2010 yılında yüzde 15 ve bu sene itibarıyla yüzde 50 ile düzenli bir büyüme gösterdi. Bu süreçte yenilenebilir enerji kaynakları çeşitlilik gösterdi. Devlet desteğinde kapasite kurulumu gibi şartlar getirildi.” dedi.
Yenilenebilir enerji piyasasının özellikle ısıtma ve taşımacılık sektörlerinde ön plana çıktığını belirten Zähringer sözlerini şöyle sürdürdü: “Rusya – Ukrayna savaşı Avrupa’yı çok etkiledi. Bu minvalde yenilenebilir enerji kaynakları, ülke ekonomisini ve bulunduğu bölge coğrafyasını fosil yakıta nazaran daha bağımsız hale getirecektir. Bu anlamda devlet politikalarının buna göre şekillenmesi önemli.”
Yeşil enerji piyasalarının geliştirilmesinde bazı koşulların gerekliliğini vurgulayan Zähringer; “Etkin ve yeterli doğal kaynakların olması mühim bir konu. Bu noktada Türkiye’nin Almanya’ya kıyasla çok daha şanslı olduğu aşikâr. Politika olarak hızlı ve etkili bir gelişim sürdürüyor. Re-You projesine dahil olan öğrencilerle görüşme imkânımız oldu. Eğitim merkezlerinin akredite edilmiş olması ve hepsinin faaliyette olması bizleri umutlandırıyor. Bu girişimlerin niteliğinin artırılarak devam ettirilmesi önemli. Gerçek şu ki bu tip girişimlerde üniversite müfredatlarının güncellenmesi, geliştirilmesi gibi faaliyetler oldukça zaman alıyor. Üniversitelerde bu tip akreditasyonlar ve programlar oluşturmak hiç kolay değil. Almanya’da bu tip bir işin tam profesyonel bir eğitim dalı haline gelmesi 10 yılı aldı.” dedi.
Yenilenebilir enerji sektöründe güçlü mühendislik alt yapısı yanında teknisyenlere de ihtiyaç olduğunun altını çizen Zähringer sözlerini şöyle noktaladı: “Yenilenebilir enerji sektörünün her alanında nitelikli elemanlara ihtiyaç var. Bu sektörün yasal mevzuatları için hukukçulara, kanun koyuculara gereksinim var. Aynı zamanda proje aşamasında ve projenin idamesinde uzman mühendis ve teknisyenlerde istihdam eksikliğimiz var. Özellikle güneş ve rüzgâr endüstrisinde eleman ihtiyacının çok olduğunu biliyoruz. Bu noktada gençler, bu alanlardaki iş fırsatlarını yakalamak istiyorlar. Gençlerin bu alanda kendilerini geliştirebilmeleri için üniversitelere çok iş düşüyor. Üniversitelerin doğru program uygulayabilmeleri, öğrencilerini bu alanda uzman bireyler olarak yetiştirebilmeleri açısından önemli. Elbette, öğrenciler de bu piyasaya kendilerini hazırlayabilmeli.
Enerji piyasaları oldukça dinamik ve hızla gelişiyor; bu durum öğrenciler arasındaki rekabeti de artırıyor. Üniversitelerin yeni öğrenci programları konusunda çok esnek olmadıklarını görüyoruz. Müfredatın oluşturulması en iyi ekiple 3 yılı bulan bir süreci kapsıyor. Almanya’daki teknik ve uygulamalı bilimleri kapsayan üniversitelerinde yenilenebilir enerji programları yer alıyor. Bu programlardaki ana amaç; klasik bir mühendislik eğitimi alan bir bireyin bile yenilenebilir enerji eğitimi almasını destekleyerek, kişiye bütüncül bir eğitim anlayışı kazandırmalarıdır. Ancak Almanya’da da uzman eksikliği var. Güneş enerjisi konusunda uzman mühendis talepleri yüksek. Türkiye’de bu eğitim programlarına hızlıca başlanması gerekiyor. Yatırımın ve yüksek talebin olduğu bir yerde, fosil yakıttan bağımsız olmak adına yenilenebilir enerji programlarına öğrencilerin katılması ve üniversitelerin bu öğrencileri sektöre hazırlaması çok önemli”
“Yenilenebilir Enerji Alanında Nitelikli Personelin Çok Yönlü Olarak Kendini Geliştirmesi Önemli”
RENAC Akademik Programlar ve Mesleki Eğitimler Bölümü Proje Direktörü Dr. Emilienne Tingwey, Almanya’da Yenilenebilir Enerji Tesislerinin Nitelikli Kurulumcuları için Sertifikasyon Sistemi başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. RE-You projesinin bir parçası olmaktan mutluluk duyduğunu belirten Tingwey, ilk olarak RENAC’ın çalışmalardan bahsetti. Tingwey; RENAC olarak, 167 ülkede 30 binin üzerinde katılımcıyla çalıştıklarını ve bunlara özellikle yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği konularında kapasitelerini geliştirebilmeleri için eğitim merkezi, laboratuvar kurulumu ve eğitimcinin eğitimi alanlarında üçüncü tarafları desteklediklerini açıkladı. Tingwey: “RENAC olarak yenilenebilir enerjiler alanında özel eğitimler, kapasite geliştirme hizmetleri, pazar geliştirme ve danışmanlığı gibi çok yönlü programlarımız var. Üniversitelerle yenilenebilir enerji konusunda birlikte hareket ediyoruz. Eğitimde nelerin yapılması gerektiği konusunda karşılıklı çıktılar sağlıyoruz.” dedi.
Tingwey, enerji santrallerindeki kurulumun nitelikli kişilerce yapılması konusuna vurgu yaparak, şunları aktardı: “Kişilerin sertifikalandırılması için akreditasyona sahip eğitim kurumlarının olması gerekiyor. Bir kişinin nasıl nitelendirildiği, doğru becerileri kazanması ve akredite edilen, bağımsız bir merkezden sertifikalandırılması önemli. RENAC olarak biz bunların sağlanması noktasında destek veriyoruz. Enerji sektöründe çalışanların, kurulumcuların sertifikalandırılmış nitelikli olmaları aynı zamanda çalıştıkları yerlerdeki profesyonelliği de güçlendiriyor. Ayrıca nitelikli personel, çalıştığı kurumun kaliteli ve güvenilir yerlerden hizmet alınmasını sağlıyor. Nitelikli ve sertifikalı uzmanlara sahip olan kurumların, iş alma süreçleri diğerlerine nazaran çok daha kolay olacaktır. Kurumun, bütüncül bir profesyonel iş tarzının oluşması noktasında da önemli bir yol katetmesini sağlayacaktır.”
Bir personelin nitelik kazanmasını sağlayan eğitim ve sertifikalara değinen Tingwey: “Almanya’da fotovoltaik konusunda Ekonomik İşler ve İklim Eylemi Bakanlığı ve Alman Elektrik, Elektronik ve Bilgi Teknolojileri Birliği (VDE) tarafından düzenlenen sertifikasyon süreci; ilk olarak detaylı teorik eğitim ile başlıyor. Ardından pratik eğitimle kişilerin teorik bilgilerini uygulama alanlarında perçinlemeleri sağlanıyor. Bu iki eğitimin tamamlanmasının ardından ise yazılı sınav ile kişilerin nitelikli personel olma yolundaki belgelendirilme süreci tamamlanıyor. Sertifikasyon süreci, kurulumcunun nitelik ve deneyimine göre şekilleniyor. Bunlar temel, ileri ve master sertifikasyon adımlarını kapsıyor. Aynı durum biyogaz ve rüzgâr enerjileri kısmında da benzer şekildedir; bu alanlarda da özel belgelendirmeye dayalı eğitimler mevcut.
Özetle, Yenilenebilir enerji sektöründe nitelikli personelin çok yönlü olarak kendini geliştirmesine ihtiyacı var. Kişilerin işlerinde ustalaşması için çıraklıkları sonrası çeşitli eğitim programlarına katılmaları, nitelikli personel istihdamı açısından önemlidir. Sadece bir dalda değil çeşitli dallarda teknik becerilerini yükseltmelidir. Örneğin, fotovoltaik eğitimi yanı sıra biyogaz, rüzgâr teknisyenliği gibi diğer dallarda da sertifika almaları niteliğin gelişimi açısından kıymetlidir. Elbette akreditasyon kuruluşları bu noktada çok önemli bir yer tutuyor. Sürdürülebilir bir gelişim için bu kuruluşların da denetimlerinin yapılması nitelikli iş gücü kalitesinin devamlılığı açısından şarttır.” diyerek sözlerini tamamladı.
Re-You İkinci Bölgesel Toplantı’nın ikinci oturumunda ise Fotovoltaik, Rüzgâr, Biyogaz, Yeşil Hidrojen ve Enerji depolama başlıkları altında çalıştay düzenlendi. Fotovoltaik Enerji alanında Almanya Güneş Enerjisi Birliği’nden David Wedepohl, RENAC’tan Selam Kadi; rüzgâr enerjisi alanında Almanya Rüzgâr Enerjisi Birliği’nden Roman Rudnik, Biyogaz enerjisi bölümünde Almanya Biyogaz Birliği’nden Frank Hofmann, yeşil hidrojen enerjisinde THEnergy’den Dr.Thomas Hillig, son olarak enerji depolama alanında Almanya Enerji Depolama Sistemleri Birliği’nden Simon Steffgen yer aldı.