AB: 'Akkuyu'da santral planı kaygı verici'
Füle, sismik etkinliğiyle bilinen bir bölge olan Mersin Akkuyu'ya bir nükleer santral yapılması planının kaygı verici olduğunu belirtti ve Türkiye'nin, nükleer atık güvenliğine ilişkin ortak sözleşmeye katılması çağrısında bulundu.
Füle, Avrupa Parlamentosu'nda, Kıbrıs Rum Kesimi'nden seçilen ve sosyalist gruba mensup Kyriakos Mavronikolas ile diğer bazı üyelerin Türkiye'nin Mersin Akkuyu'da yapmayı düşündüğü nükleer santralle ilgili soru önergelerini yanıtladı. Mavronikolas, önergesinde Türkiye'nin AB nükleer programına katılmasının, Akkuyu Nükleer Santrali karşısında Komisyon'un elini kolunu bağladığını belirtirken, "Tüm bölgenin depreme yatkın olarak değerlendirildiğini ve enerji santrali inşaatının Kıbrıs ve Dodecanese yerleşimcilerini doğrudan tehlikeye atacağını vurguluyorum. Komisyon'a yeniden soruyorum; Avrupa vatandaşlarının korunması amacıyla, Türkiye'ye enerji santralini inşa etmeme konusunda bir baskı uygulama niyeti var mı?" sorusunu yöneltti. Stefan Füle ise yanıtında Komisyon'un Türkiye'nin nükleer enerji emellerinden haberdar olduğunu ve Türkiye'yi AB standartlarıyla aynı yüksek nükleer güvenlik düzeyi sağlayan nükleer mevzuat çerçevesini kabul etmeye çağırdığını bildirdi. Komisyon'un Türkiye'nin nükleer atık güvenliğine ilişkin Ortak Sözleşme'ye katılma çağrısında bulunduğunu da kaydeden Füle şöyle devam etti; "Bir aday ülke olarak Türkiye, mevzuatını, nükleer güvenlikle ilgili bütün müktesebatla uyumlaştırmak zorundadır. Buna, üye devletlerin 22 Temmuz 2011'e kadar geçmekle bağlı olduğu Nükleer Güvenlik Direktifi dâhildir. Türkiye Çevresel Etki Değerlendirmeleri müktesebatını kısmen yerine getirmiştir. Tük Milli Mevzuatına göre çevre üzerinde önemli etkiye sahip olma olasılığı bulunan özel ve kamusal projeler için ÇED uygulamak gerekmektedir. Komisyon Türkiye'nin planlanmış nükleer enerji santralleri için bir Çevresel Etki Değerlendirmesi uygulamasında bulunduğundan emindir. Komisyon konuyu yakından izlemektedir".