Enerji Devleri 14. EIF Dünya Enerji Kongresi ve Fuarı’nda Buluştu

20 Ekim 2021 Dergi: Eylül-Ekim 2021

14. EIF Dünya Enerji Kongresi ve Fuarı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının destekleriyle 13-15 Ekim 2021 tarihleri arasında Antalya’da düzenlendi.

Akkuyu Nükleer-Rosatom ana sponsorluğunda ANFAŞ Uluslararası Kongre ve Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen 14. EIF Dünya Enerji Kongresi ve Fuarı’na 52 ülkeden yatırımcı firma katıldı. 310 standın yer aldığı fuarda dünyada ve Türkiye’de enerji üretimine ilişkin çok çeşitli konular tartışıldı. 

Fuarın açılışına EIF Yürütme Kurulu Başkanı Av. Çiğdem Dilek, OSBÜK Başkanı ve Kongre Onursal Başkanı Memiş Kütükçü, Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom’un Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü ve Bölge Başkan Yardımcısı Alexander Voronkov, MMG Genel Başkanı Bülent Şen, Enerji Verimliliği Derneği Başkanı Ali İhsan Sılkım, Gana Enerji Bakanı Yardımcısı William Owuraku Aidoo, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez katıldı. 

eif-acilisAv. Çiğdem Dilek: “Yabancı yatırımcıyı ülkemize çekmeye çalışırken yerli firmalarımızın da yurt dışında iş yapması için yoğun çaba sarf ediyoruz”

14. Dünya Enerji Kongresi ve Fuarı’nın açılışında konuşan EIF Yürütme Kurulu Başkanı Av. Çiğdem Dilek, “EIF karma bir enerji kongresi ve fuarı. Petrolden yenilenebilir enerjiye, dağıtımdan dijitalleşmeye ve depolamaya kadar pek çok konu kongremizde ele alınıyor. Bu yıl iklim değişikliğinin gündemimizde daha fazla yer alması nedeniyle kongre programımızda enerji dönüşümüne daha ağırlıklı olarak yer verdik. Son olarak Türkiye’nin Paris Anlaşması’na taraf olmasıyla da konumuzun örtüştüğünü düşünüyorum. Şimdiden anlaşmanın ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Yine enerji dönüşümü ile yakından ilgili bir konu olan depolama ile ilgili olarak güzel bir gelişme yaşadık. EPDK elektrik depolama tesislerine başvurusunu 21 Ekim tarihi itibarıyla alacağını duyurdu. Kongremizi bu yıl ilk kez Antalya’da yapıyoruz. Antalya’yı tercih etmemizin nedeni EIF’in çok büyümüş olmasıdır. Zira Ankara’da fuar alanı bize yeterli gelmedi. Antalya’yı bir turizm şehri olduğu için de tercih ettik. Bu yıl kongre fuarında çok sayıda ikili görüşme yapılacak. Çok fazla yabancı heyetlerimiz var. 52 ülkeden katılım olacak. Birçok ülkeden ticari heyetlerimiz burada firmalarımız ile görüşme sağlayacak. İş görüşmelerinden verimli sonuçlar çıkacağına eminim. Yabancı yatırımcıyı ülkemize çekmeye çalışırken yerli firmalarımızın da yurt dışında iş yapması için yoğun çaba sarf ediyoruz” dedi.

Başkan Muhittin Böcek: “Antalya güneşin de başkenti”

14. Dünya Enerji Kongresi ve Fuarı’nın açılışında konuşan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya’nın Türk turizminin, tarımın ve ticaretin yanı sıra aynı zamanda güneşin de başkenti olduğunu belirtti. Başkan Böcek, artan nüfus, gelişen teknoloji ve aşırı tüketim nedeniyle enerji ihtiyacının dünya ve ülke genelinde olduğu gibi Antalya’da da her geçen gün arttığına dikkat çekti.

Doğru enerji politikaları uygulamalıyız

Başkan Böcek, Türkiye’nin de onayladığı Paris İklim Anlaşması’nı esas alan hedefleri sağlamanın son derece önemli olduğuna vurgu yaparak, “Enerjimizin yüzde 65’ini yurt dışından ithal ediyoruz ve her geçen gün enerji maliyetleri artış gösteriyor. Ülkemizin uygulayacağı doğru enerji politikaları bizi daha güçlü, daha bağımsız bir ülke haline getirecek, halkımızın refahına büyük katkı sağlayacaktır” dedi.

21 milyon TL enerji desteği sağlandı

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin İklim Değişikliği ve Temiz Enerji Şube Müdürlüğü’nü ilk kuran belediyeler arasında olduğuna vurgu yapan Başkan Böcek şunları söyledi: “9 güneş enerji santralimizde 6.4 MW kurulu güçte enerji üretiyoruz. Türkiye ilk olma özelliği taşıyan depolama güneş enerji santralimizde kendi enerjimizi üretiyoruz. 46 sulama kooperatifinin enerji ihtiyacının yüzde 70’ini karşılayarak, 20 bine yakın çiftçimize yardımcı oluyoruz. Son iki yılda 21 milyon TL enerji desteğinde bulunduk. 4 atık tesisimizde çöpten 40.3 MW kurulu güç ile enerji elde ederek, 130 bin konutun enerjisini karşılayacak üretim gerçekleştiriyoruz.”

Akaryakıt kullanımında 49 milyon TL tasarruf 

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşımda elektrikli araçlar için şarj istasyonları, elektrikli toplu taşıma araçları, raylı sistemler, bisiklet yolları, akıllı trafik ışıkları gibi uygulamaları hayata geçirmeye devam ettiğini belirten Başkan Böcek, “Araç filomuzda hibrit, scooter ve elektrikli araç kullanmaya başladık. Bunları artırmak için planlamalar yapıyoruz. Aldığımız bazı tedbirler ile belediye araçlarının akaryakıt kullanımında 2019 yılına oranla yüzde 33 azaltım ile 2.5 yılda 49 milyon TL tasarruf sağladık. Çevre ve doğa dostu Antalya’da birçok projeyi hayata geçirmeye devam ediyoruz” diye konuştu.

eif-bakan-donmezBakan Dönmez: “YEKA GES-5 yarışmalarının başvurularını 12 Ocak’ta alacağız”

EIF Dünya Enerji Kongresi ve Fuarı’nın açılışına video konferans yöntemiyle katılan Bakan Dönmez, yenilenebilir enerji kaynaklarının Türkiye'nin gündeminde ilk sıralarda olduğunu belirterek, Paris İklim Anlaşması’nın onaylanmasının iklim değişikliğiyle mücadelede en önemli argüman olacağını söyledi.

Türkiye’nin yenilenebilir enerjide kurulu gücünün 52 bin megavatın üzerinde olduğunu aktaran Dönmez, şöyle devam etti: “Yenilenebilir enerjide rüzgar ve güneş enerjisini yaygınlaştırmak için 4 bin 500 megavatlık yeni YEKA yarışmalarımızın ilanına çıktık. Toplam 2 bin megavat gücündeki YEKA RES-3’ün başvurularını 14 Aralık’ta alacağız. 75 şehirde 42 bağlantı noktasında yapacağımız YEKA RES-3, 20-90 megavat arasında değişen kapasitelerde olacak. YEKA GES-4’ün başvurularını da 30 Mart 2022’de alacağız. 3 şehrimizde toplam 1000 megavatlık kapasite tahsisi ayırdığımız YEKA GES-4’ü, 50 ila 100 megavatlık yarışmalar halinde yapacağız. Geçen günlerde Resmi Gazete’de ilanına çıktığımız YEKA GES-5 ise toplam 1500 megavat gücünde olacak. 23 şehir ve 76 bağlantı noktasında yapacağımız YEKA GES-5 yarışmamızın başvurularını 12 Ocak 2022’de alacağız.”

Toplam 34 oturum düzenlendi

14. EIF Dünya Enerji Kongresi ve Fuarı’nda kamu ve özel sektör temsilcileriyle çok sayıda akademisyen, mühendis ve sivil toplum örgütlerinin konuşmacı olarak katıldığı toplam 34 oturum düzenlendi. 

Oturum başkanlığını TOBB Türkiye Madencilik Meclisi Başkanı İbrahim Halil Kırşan’ın üstlendiği “Dünyada Enerji Dönüşümü” başlıklı oturumda; Alman Enerji Ajansı’ndan Dr. Karsten Lindloff, Limak Enerji Grubu CEO’su Birol Ergüven, Kalyon PV Üretim ve Fabrika Operasyonlarından Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Ersan Tüfekçi ve Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom’un Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü ve Bölge Başkan Yardımcısı Aleksander Voronkov konuşmacı olarak yer aldı. 

Almanya’nın son dönemde enerji alanında gerçekleştirdiği çalışmalardan ve Türk-Alman işbirliğiyle gerçekleştirilen enerji çalışmalarından bahseden Dr. Lindloff, Paris İklim Anlaşması ve Almanya’nın bu konuda izlediği yol hakkında bilgi verdi.

Birol Ergüven, enerji fiyatlarının arttığını belirterek “Yüksek fiyat bir çığlıktır. Buna üretimle cevap vermek lazım. Doğru çalışan bir serbest piyasa varsa, enerji fiyatlarındaki kriz kendi dinamikleri içinde çözülür. Bir ülkede ne kadar çok yenilenebilir enerji varsa o kadar güvendesinizdir. Enerji sektörü sadece temiz enerji değil, enerji arz güvenliği de demektir. Yenilenebilir enerji en ucuz elektrik üretimi kaynağıdır. Bunu yapacak şirketlerin önü açılırsa ucuz elektrik üretimi olacaktır” diye konuştu.

Ersan Tüfekçi, Paris İklim Anlaşması ve enerji dönüşümü arasındaki ilişkiye değindi. Tüfekçi şunları söyledi: “Paris İklim Anlaşması, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin Paris’te yapılan 21. Taraflar Toplantısı’nda imzaya açılan ve dünyanın Sanayi Devrimi’nden bu yana ortalama yüzey sıcaklığındaki artışı 2 derecenin altında tutmayı, mümkünse 1,5 derecede sınırlandırmayı amaçlayan bir anlaşma çerçevesidir. 197 ülke çerçeve sözleşmeye taraf olduğunu onayladı, Türkiye de artık onaylayan ülkeler arasında. Taraf ülkelere herhangi bir dayatma yok. Paris İklim Anlaşması, ülkelerin ulusal şartlarına uygun şekilde hazırladıkları emisyon azaltım beyanlarını (Ulusal Katkı Beyanı) baz alıyor. Biz de ülke olarak Ulusal Katkı Beyanı hazırlayacağız. Ulusal Katkı Beyanı; Mutlak Azaltım, Tavan Emisyon Yılı, Referans Senaryodan Azaltım ve Emisyon Yoğunluğu hedefi olmak üzere 4 ana grupta toplanıyor. Taraf olan 197 ülkeden 61’i mutlak azaltım hedefi koymuş durumda. Türkiye de referans senaryodan azaltım taahhüdü veren ülkeler arasında yer alıyor. Paris İklim Anlaşması sonucu enerjide büyük bir dönüşüm yaşanacak. 2050’de elektrik üretiminin 3 kat artacağını öngörüyoruz. Yenilenebilir enerjinin payı %25’ten %90’lara kadar çıkacak. Yeşil hidrojen, amonyak, karbon yakalama ve depolama teknolojileri ön planda olacak.”

Aleksander Voronkov “Dünyada Enerjinin Dönüşümü” başlıklı bir sunum yaparak, enerji sektöründeki mevcut zorluklar ve onları ortadan kaldırmak için Rosatom tarafından önerilen ve düşük karbonlu nükleer enerji çözümlerine dayanan yöntemler hakkında bilgiler verdi. Voronkov konuşmasında, yurtdışı pazarda sunulan Rosatom’un yenilikçi ürünlerinin yanı sıra, Rus VVER 3+ nesil teknolojisini ve bu teknolojinin dünyadaki referanslarını, düşük güçlü reaktör teknolojilerini de anlattı. Voronkov ayrıca, şirketin rüzgar enerjisi ve hidrojen işlerinin gidişatı hakkında da bilgiler verdi.

Oturum başkanlığını Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemin Çitçi’nin yaptığı “Dünyanın Geleceği Hidrojen Enerji” başlıklı oturumda; ODTÜ’den Prof. Dr. İskender Gökalp, GAZBİR-GAZMER Proje ve Uluslararası İlişkiler Müdürü Mehmet Şerif Sarıkaya, Ecubes Hydrogen&Flexibility Direktörü Alexander Gerbec ve Alman Enerji Ajansı Uluslararası Hidrojen Pazarı Geliştirme Uzmanı Kim Lakeit konuşmacı olarak yer aldı. 
Prof. Dr. İskender Gökalp, hidrojenin neden bu kadar güçlü bir şekilde gündeme geldiğini ve hangi sorunlara çözüm getireceğini şöyle açıkladı: “Hidrojende kaynak konusu çeşitli ve ulaşılabilirliği yüksek. Hidrojen kullanılabilir enerjiye dönüştürülebiliyor, temiz ve kendi kaynağını/su üretiyor. Bundan daha güzel ve döngüsel bir sistem düşünülemez. Hidrojenin kg başına enerji yoğunluğu yüksek, bölgesel ve yerel düzeyde uygulanabilirliği yüksek. Dağıtık ve çok merkezli sistemler için uygun.”

Türkiye için doğalgaz ithalatının önemli bir dış ticaret açığı unsuru olduğunu söyleyen Prof. Dr. Gökalp, “Dolayısıyla doğalgaz ithal ikamesi Türkiye için önemlidir. Böylesi bir stratejinin Türkiye’nin karbon ayak izini azaltmasına da katkısı olmalıdır. Elbette kaş yaparken göz çıkarmamaya dikkat edilmelidir. Yani hidrojenleneceğiz diye daha güvensiz bir sistem oluşturulmamalıdır. Kısacası Türkiye’nin doğalgaz ithalatını ve karbon ayak izini azaltacak, güvenli ve teknolojide hamle yaptıracak bir hidrojen stratejisi oluşturmalıyız” dedi.

Doğalgaz sistemlerinde hidrojene geçiş hakkında bilgi veren Mehmet Şerif Sarıkaya, “Politik destek ve kamu yatırım ortaklığı, mevzuatsal düzenlemeler, hidrojen boru hattı altyapısının geliştirilmesi ve evsel cihazların dönüştürülmesi doğalgazdan hidrojene geçiş için öncelikli yatırımlar ve konulardır. Avrupa’da 41 adet hidrojen enjekte projesinin 6’sı sonuçlandırılmış, 7’si projelendirme aşamasında, 28’i ise başlamış ve devam etmektedir. Avrupa ağırlıklı olmak üzere yaklaşık 26 ülkede elektriği gaza dönüştürme projeleri yürütülmektedir. Power to Gaz projelerinin üçte biri Almanya’da yapılmaktadır. Doğalgaz şebekesi için %20 oranında, evsel cihazlar için %30 oranında hidrojen enjekte testleri başarıyla tamamlanmıştır. Doğalgaz şebekelerinin %100 hidrojene dönüştürme fizibiliteleri devam etmektedir” diye konuştu. Sarıkaya ayrıca Türkiye doğalgaz sektöründe hidrojene geçiş yol haritası önerisini de paylaştı. 

Alexander Gerbec, zararlı gazların iklim değişikliğine etkisi ve hidrojen konusunda Ecubes çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Kim Lakeit ise hidrojenin Almanya’daki mevcut durumu ve hidrojen ile ilgili Türk-Alman işbirliği potansiyelinden bahsetti. 

Oturum başkanlığını TÜREB Yönetim Kurulu Üyesi ve RHG Enertürk Enerji (Boydak) Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Erden’in yaptığı, TÜREB Yönetim Kurulu Üyesi ve XGEN Enerji Yönetici Ortağı İskender Kökey, Nordex Enerji Satın Alma, İdari İşler ve İnsan Kaynakları Direktörü Can Aydede, Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın ve uSens Veri Analisti Ufuk Yaman’ın konuşmacı olduğu TÜREB oturumunda ise enerji tedarikinde rüzgarın yeri ayrıntılı bir şekilde tartışıldı. Oturumda Türkiye’nin A’dan Z’ye bir rüzgar türbinini üretebilecek durumda olduğu, rüzgar endüstrisinin nitelikli ihracatıyla önemli bir sektör olduğu vurgulandı. RES’lerde dijitalleşmenin gerekli olduğuna dikkat çekilen oturumda ayrıca YEKA’ların güneş&rüzgar kombine bir şekilde olması gerektiğinin de altı çizildi.