Elektrikte depolama devrimi başlıyor, kaçırmamak lazım…
- 56705
- |

Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretme işi, hem ticari hem de çevreci ürün ve çözümleriyle epey zamandır rüştünü ispatlamış durumda. Sayıları her geçen gün artan binlerce güneş ve rüzgar enerjisi tesisi de gigawatları aşan üretimleriyle bunu teyit ediyor.
Ancak, “elektriğin depolanması” işi, yenilenebilir enerjilerin ilk yıllarından itibaren onunla birlikte anılmasına rağmen, aynı oranda gelişememiştir. Burada belki de işin doğası gereği yenilenebilir kaynaklara dayalı elektrik üretiminin belli bir seviyeye ulaşması gerekmiştir. Ancak artık tüm dünyada yenilenebilir kaynaklı öz-üretim ve öz-tüketim ciddi bir seviyeye ulaşmış ve depolama ihtiyacını kaçınılmaz hale getirmiştir. Özellikle çatı üstü PV tesislerinin hızla artması da bu süreci hızlandırmıştır.
Depolama tesislerinin gündeme gelmesinde diğer bir etken de yenilenebilir enerji üretimlerinin, elektrik şebekelerine getirdiği yük olmuştur. Yenilenebilir enerjiler hem kesintili hem de çok sayıda farklı üretici tarafından üretildikleri için elektrik şebekelerine bağlantı noktasında ciddi yönetim zorlukları doğurmuştur. Eğer yenilenebilir kaynaklı elektrik üretimleri, üretildikleri yerlerde öz-tüketim için depolanabilseler, çok daha verimli ve etkin bir enerji yönetimi sağlanabilecektir.
Elektriğin nasıl depolanacağı konusunda başta bilinen doldurulabilir pil teknolojilerinin yanı sıra, yenilikçi çözümler de gündeme gelmeye başlamıştır.
Son dönemde iyice hareketlenen ve yakın gelecekte devrim niteliğinde gelişmelere sahne olacak depolama işi “elektromobilite” yani mobil elektrik, enerji planlarımız içinde ilk sıralarda yer almaya başlayacak. Dolayısıyla Türkiye gibi enerjide dışa bağımlı ve kendi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla bağımlılıktan kurtulmak isteyen ülkelerin bu devrimi kaçırmaması lazım.
Düzenlenen pek çok uluslararası toplantı ve kongrede de bu devrime dikkat çekiliyor. Toplantılarda konuşan akademisyenler önemli değerlendirmelerde ve açıklamalarda bulunuyor. Bunlardan biri de geçtiğimiz Haziran ayında Münih’te düzenlenen “ees Avrupa Enerji Depolama Fuarı” idi. Burada konuşan Regensburg Üniversitesi’nden Enerji Depolama Profesörü Michael Sterner, elektromobilitenin hızla yaygınlaşacağına dikkat çekerek şöyle diyor: “Elektromobilite geleceğe ilişkin çılgınca bir fikir değil, yakında yaygınlaşacak. Dünya çapındaki doldurulabilir pil üretiminin her ikiye katlanışında maliyet yaklaşık yüzde 20 düşüyor. Bu teknoloji seri üretime damgasını vuracak” diyor.
Aachen Teknik Üniversitesi'nden Enerji Teknolojisi Profesörü Uwe Sauer de doldurulabilir piller konusunda; “Burada dev üretim kapasiteleri oluşuyor ve bu sayede enerji depolamanın maliyeti düşüyor. Bundan birkaç yıl öncesine kadar, ancak 2020’de göreceğimizi sandığımız maliyetler, günümüzde artık normal hale geldi” şeklinde konuşuyor.
Doldurulabilir piller dışında başka bir depolama teknolojisinin de hızla geliştiğini dile getiren Profesörü Michael Sterner; “Yedi yıl önce ilk kez kullanılan ve ‘Power-to-gas' adını taşıyan teknik sayesinde, rüzgar ve güneşten elde edilen elektriğin gaza dönüştürülüp, depolandığını” söylüyor. Sterner; bu konuda Almanya’da teknolojinin işlediğini kanıtlamak için 200 milyon Euro’dan fazla yatırım yapılarak, 20 pilot tesisin kurulduğunu ve büyük gelişme kaydedildiğini” söylüyor. Söz konusu yöntemle otomobillerin de çalıştırılabileceği söyleniyor.
Alman Enerji Depolama Derneği Başkanı Profesör Eicke Weber, güneş enerjisi ile elde edilmiş elektriğin kilovat saatinin 10 cent’e geldiğini, prizden çıkan elektriğin ise 29 cent olduğunu hatırlatıyor. Weber, “Bekleyip görün, önümüzdeki birkaç yılda enerji depolama teknolojilerinde bir devrim olacak ve bu da bazı alanlardaki gelişmeleri hayal bile edemeyeceğimiz oranda hızlandıracak” diyor.
Dünya depolama pazarı hızla büyüyor
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA), 2030 Yol Haritası’nda yenilenebilir kaynaklardan elde edilen gücün % 45 düzeyine ulaşması halinde, 475 GW’lık enerji depolamaya ihtiyaç duyulacağını bildiriyor. Bunun 325 GW’ı pompaj depolamalı hidroelektrik, 150 GW’ı ise pil depolamalı olacağı yönünde.
IRENA Haziran 2015’te düzenlediği 9. Konsey Toplantısı’nda “Enerji Depolama Yol Haritası” raporunu yayınladı. Enerji depolamanın sürdürülebilir enerji geleceği için nasıl şekillendirilmesi gerektiği, devlet ve endüstrinin yenilenebilir enerjinin depolanmasında nasıl birlikte çalışabileceği 5 öncelikli alan ve 14 başlık altında sıralanıyor.
IRENA Direktörü Adnan Zaim bu konuda şöyle diyor; “Şimdi küresel ölçekli enerji sistemine, geniş ölçekli pil depolama çözümlerini entegre etmeyi düşünme zamanıdır. Bu yol haritası, yenilenebiir enerji sistemini gelecek büyüme aşamasına taşıyacak, büyük depolama kapasitelerini entegre etmek isteyen tüm politika yapıcılar için yol gösterici olacaktır”. Yol haritası 500 ülkedem 200’den fazal elektrik depolama uzmanının katılımıyla hazırlandı.
Pil Depolama pazarı 2017’den sonra hızla ticarileşecek
Frost&Sullivan tarafından hazırlanan yeni “Küresel Büyük Ölçekli Şebeke Bağlantılı Enerji Depolama Sistemleri Pazarı” raporuna göre; büyük ölçekli şebeke bağlantılı pil depolama, 2024 yılına kadar, 12 GW’a, yıllık gelir de 8.44 milyar Dolar civarına ulaşacak. Rapora göre sektörün, dinamik büyüme periyoduyla 2017’den sonra, hızla ticarileşmesi bekleniyor. Doldurulabilir pil depolama sistemlerine olan talebi; yenilenebilir enerjilerin şebeke bağlantı ihtiyacı, yeni regülasyonlar ve modernizasyon zorunlulukları artırıyor. Elektrikli araçların ve tüketici elektroniği pazarının büyümesi de bu artışta önemli pay sahibi.
Mevcut pazarda 430 MW’lık pil depolama sistemi var ve 2024 yılına kadar, 10-12 GW kurulması bekleniyor. Yıllık pazar geliri de 2014 yılındaki 0.46 milyar dolardan, 2024 yılında 8.44 milyar dolar civarına yükselecek.
Pek çok rapor ve projenin de ortaya koyduğu gibi son iki- üç yıldır depolama pazarını lityum-iyon pil teknolojileri yönetiyor.
Frost&Sullivan’a göre pazara ABD liderlik ediyor ve Çin, Japonya, Almanya onu takip ediyor. Ana şirketler ise NGK Insulators, AES Energy Storage, Sumitomo Electric, LG Chem, Samsung SDI, NEC Energy, BYD, Toshiba, GE ve Saft.
Depolanabilir pil pazarı 2023’te 18 milyar Dolar olacak
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın (IRENA) Ocak 2015’te yayınladığı “Yenilenebilir İçin Pil Depolama Pazarı ve Teknoloji Görünümü” raporunda, özetle şu bilgilere yer veriliyor: Son yıllarda enerji sektöründe pil depolama pazarı oldukça büyük bir büyüme gerçekleştirdi. Navigant araştırma şirketine göre; fayda yaratıcı uygulamalar, konut tipi pil depolama kurulumları hariç, 2014 yılında 220 milyon Dolar gelir yarattı.
Pil depolama pazarının önümüzdeki yıllarda da büyümeye devam etmesi bekleniyor. 2023 yılına kadar ‘tüm uygulamalar dahil’ yıllık gelirin, 2014’teki 220 milyon ABD Doları’dan, 18 milyar ABD Doları’na yükselmesi bekleniyor. Yıllık pil depolama kapasitsinin ise aynı dönemde 360 MW’tan 14 GW’a ulaşması bekleniyor. Elektrik sektörü, pil depolamada pazarda NGK tarafında sağlanan eski bilindik sodyum-sülfür pillerden uzaklaşıp, lityum-iyonve lityum- acid pillere doğru gidiyor.
ABD enerji depolama pazarı büyümeye devam ediyor
Amerika merkezli GTM araştırma şirketi tarafından ortaya konulan rakamlara göre, ABD’de şebekeye bağlı enerji depolama pazarı hızlı bir büyüme gösteriyor. 2015 yılı üçüncü çeyrek sonunda 100 MW’tan fazla enerji depolama kapasitesi hayata geçirildi ve 60 MW’tan fazlası da yolda.
GTM ve Enerji Depolama Derneği (ESA) tarafından hazırlanan, “ABD Depolama Araştırması”na göre 2015 yılının 9 aylık döneminde ülke genelinde 108 MW’lık enerji depolama kurulumu gerçekleştirildi. İlk üç ayda 60.3 MW olan rakamın bu denli artmış olması, benzer sürelerde böylesi büyümelerin yaşanmamış olması nedeniyle sürpriz olarak değerlendiriliyor. 2015 sonunda ise 192 MW’lık depolama kapasitesine ulaşabileceği kaydediliyor.
ABD’de 5- 10 yıl öncesine kadar yaygın olmayan şebekeye bağlı enerji depolama sistemleri, örneğin 2015 yılının ikinci çeyreğinde, Illinois kentinde kurulan ve 40,7 MW’lık tesisten sonra ikinci en büyük tesis olam 31.5 MW’lık lityum-iyon sistemlerinin kurulumlarıyla büyümeye devam ediyor.
GTM Araştırma şirketine göre; konut dışı kurulumların çoğunluğu, Kaliforniya’nın Öz-Üretim Teşvik Programı (SGIP) kapsamında gerçekleştirildi ve geçen 2.5 yılda Kaliforniya bu segmente 10 MW’tan fazla kurulumla en büyük pazara sahip oldu. ABD’de lityum-iyon piller, pazarın lideri durumunda.
ABD hükümetinin 2009 yılnda çıkardığı federal destekleme paketi “Amerikan Gerikazanım ve Yenidenyatırım Kanunu” da (ARRA) Amerika’da pil depolama pazarının büyümesini sağladı. ARRA, enerji sektörü pil depolama pazarı için 100 milyon dolar destek sağladı. Bu rakam özel sektör fonlarıyla da birleşince pil depolama kurulumlarına toplam 222 milyon dolar sağlandı. Söz konusu destek ayrıca üretimin geliştirilmesi için de verildi. Bu duğrultuda 2.4 milyar dolar da pil üretim kapasitesinin geliştirilmesi için verildi.
Almanya’da 2015’te %35’den fazla PV depolama kurulumu gerçekleştirildi
Almanya yenilenebilir enerji uygulamalarında dünya lideri ve 2050 yılına kadar yenilenebilir elektrik hedefini %80’e çıkartmayı planlıyor. Fosil yakıt kulanımı gerilerken rüzgar ve solar enerjinin artması dolayısıya pil depolama, kısa ve uzun vadeli tedarik dalgalanmalarını önleme adına önemli bir seçenek haline geldi.
Almanya’da hükümet destekli solar enerji depolama kurulumları bir yıl iinde %35 oranında arttı ve bu artışta; enerji bağımsızlığı talebiyle birlikte fiyatların düşmesi de belirleyici oldu.
2015 yılının ilk 7 ayında Almanya’da, Alman Kalkınma Bankası’nın (KfW), sağladığı teşvik fonlarıyla, 2014’ün aynı dönemine göre %35’den fazla enerji depolama kurulumu gerekleştirildi. Alman Federal Devleti’nin 2013’te konutlar için başlattığı 25 milyon Euro bütceli PV depolama sistemi teşvik programı sayesinde 2013 yılında 2 bin 700, 2014 yılında ise 6 bin 500 adet kurulum gerçekleşti. Ayrıca 4 bin sistem de teşvik olmadan gerçekleştirildi. Teşvikten yararlanmak için, “PV kurulumunun 30 kWp’dan küçük olması ve pilin en az 5 yıl kullanılabilir olması” şartı getirildi. Yine teşvik kapsamında pil maliyetinin % 30’u finanse edildi. Alman pazarında artık pek çok pv sistem sağlayıcısı, pil entegrasyonlarını da tüketiciye öneriyor.
Alman Solar Enedüstri Derneği (BSW-Solar), bu artışın ana sebebinin; depolama ekipmanlarının fiyatlarındaki keskin düşüşten ve tüketicilerin büyük enerji tesislerine olan bağlılıklarını azaltmak istemelerinden kaynaklandığını söylüyor. Aşağı yukarı toplamda 25 bin solar depolama çözümünün işletmede olduğu Almanya’da bu sistemlerin 3’te ikisinin Kuzey Rhine-Westphalia, Bavaria ve Baden-Württemberg’de toplandığı belirtiliyor.
“Enerji depolamanın, her geçen gün artan bir seviyede, tüketici ve iş çevresi için solar öz-üretimin olmazsa olmaz parçası haline geldiğini söyleyen BSW-Solar Yönetim Kurulu Başkanı Carsten Kornig şöyle diyor: “Tüketici, depolama çözümleriyle, kendi ürettiği solar elektriği, kendi öz-tüketiminde kullanarak, tedarik güvenliğine ve fiyat garantisine kavuşabiliyor. Dolayısıyla bu yaşananlar, gelecek yıllarda da solar enerji depolamaya olan talebin büyüyrek artacağını gösteriyor”.
2916’da biten depolama teşvik programının yenisi için çalışılıyor
Mayıs 2013’ten beri devam eden Alman Federal Ekonomi Bakanlığı’nın desteklediği KfW depolama teşvik programı 2016 yılı başında sona erdi. Ancak Alman bilim otoriteleri ve BSW-Solar; KfW depolama teşvik programının 3 yıl daha devam ettirilmesini talep ediyor. Öte yandan, programın Temmuz 2015’te ortaya konan ilk izleme raporunda şu bilgilere yer veriliyor: “Pil depolama sistemeleri pazarının geliştirilmesi için uygulanan teşvikler amacına ulaşmıştır. İlgili teknoloji geliştirmeleri gerçekleşmiş ve fiyatlar düşmüştür. Dolayısıyla PV+pil depolama çözümlerinin tüketiciler için oldukça çazip hale geldiği söylenebilir. Lead- asit pil sistemlerinin fiyatları son bir senede %11, lityum-iyon pilleri ise %18 düştü. Mayıs 2013’ten beri 13.600 depolama sistemi, KfW depolama teşvik proramından destek almıştır”.
Japonya enerji depolamaya 100 milyon dolarlık destek sağladı
Mart 2014’te Japon Ekonomi, Ticaret ve Endüstri Bakanlığ, 100 milyon ABD doları değerinde lityum-iyon pil teşvik programını açıkladı. Verilen fon desteği 10 bin dolar ile 980 bin dolar arasında değişiyordu. Teşvik, 100 MWsaat’ten fazla konut tipi depolamanın kurulmasını sağladı. 2013 Eylül ayında Japon firmaları ORIX Corporation, MEC Corporation ve EPCO bir araya gelerek, “One Energy Corporation” ortak girişimini kurdular. Bu girişim, tüketicilere solar PV panellerle 5.53 kWsaatlik NEC pillerini kiralama imkanı sağladı. Bu imkanda ön ödeme alınmayıp, 10 yıl süreyle ayda 30-50 ABD doları geri ödeme sistemi uygulandı.
Tesla’dan yeni depolama ürünleri “Powerwall” ve “Powerpack”
Geçtiğimiz aylarda, elektrikli aracın dev ismi Tesla’nın CEO’su Elon Musk büyük bir lansman toplantısıyla, konutlar için “Powerwall” ve işyerleri için “Powerpack” pillerini kamuoyuna tanıttı.
Konut ve işyerleri, sanayi tesisleri için farklı kapasitelerde üretilen Powerwall ve Powerpack adlı doldurulabilir piller, güneş panellerinden ve düşük tarifeli saatlerde şebekeden elektrik depolayarak güneşin olmadığı saatlerde de yenilenebilir enerji kullanımını mümkün kılıyor. Tanıtımın hemen ardından firmanın kurucusu Elon Musk’ın sözleriyle “bütün dünyanın enerji altyapısını değiştirmeyi” hedefleyen bu piller maliyet-verim tartışmaları başlattı.
Powerwall, temel olarak 130x86x18 cm ebatlarında, 100 kg ağırlığında, duvara monte edilen bir lityum-iyon pil. Günlük uygulamalar için 7 kWh ve yedekleme uygulamaları için 10 kWh kapasiteye sahip cihazlar sırasıyla 3 bin ve 3 bin 500 dolara satılacak. Kapasite artırmak için birden fazla cihaz birbirine bağlanabiliyor. Firma, Powerwall’ın oluşturmayı hedeflediği üç faydayı şöyle özetliyor: Düşük tarifeli saatlerde şebekeden gelen elektriği yüksek tarifeli saatlerde kullanmak üzere depolayarak, maddi tasarruf yaratmak. İkinci olarak, güneşin olmadığı saatlerde de yenilenebilir enerjiden faydalanmak için panellerden gelen elektriği depolamak.
Ve son olarak, jeneratör gibi devreye girerek elektrik kesintilerinin zararını engellemek. Pillerin 2 kW sürekli güç sağlaması ve güç çıkışının en yüksek 3kW seviyesine çıkmasına yönelik eleştiriler üzerine, Musk eleştirileri dikkate aldıklarını ve cihazları geliştirerek 5 kW sürekli güç sağlanacağını, üstelik fiyatların da değişmeyeceğini duyurdu.
Powerpack ürünüyle de işyerleri ve sanayi tesisleri için güç imkanı sunuluyor.
İşyerlerine yönelik pillerse 100kWh’lık kapasiteye sahip ve 100 pil birleştirilebiliyor. Bu da şirketler ve hatta küçük ölçekli enerji şebekelerinin ihtiyacını karşılayabiliyor.
Tesla tanıtımla birlikte piller için internet sitesi üzerinden sipariş almaya başladı ve yaz aylarında dağıtıma başlanacağını duyurdu. Firma sadece bir hafta sonra 38 bin Powerwall, 2500 Powerpack siparişi aldıklarını ve 2016 ortalarına kadar bütün üretim kapasitesinin dolduğunu duyurdu.
Cihazların üretimine, firmanın inşası devam eden 137 futbol sahası büyüklüğündeki 5 milyar dolar maliyetli pil fabrikası, “Gigafactory”nin 2016’da tamamlanmasıyla hız verilecek. Nevada’da Japon elektronik devi Panasonic işbirliğiyle inşa edilen bu fabrika, 50gWh’lık üretim kapasitesine sahip; bunun 35’i otomobil pillerine, geri kalanıysa bu yeni ev ve sanayi tipi bataryalara ayrılmış durumda.
B&W Enerji, enerji depolama sitemi CellCube’u Türkiye’ye getiriyor
Rüzgâr enerjisi santralleri için bir dizi çalışma yapan B&W Enerji, enerji depolama konusunda önemli bir adım atma hazırlığında. Alman Gildemeister firması tarafından 5 yıllık Ar-ge sürecinin ardından geliştirilen ve dünya rüzgâr enerjisi pazarında yoğun talep gören CellCube enerji depolama sistemlerini Türkiye’ye getirmeye hazırlanan B&W Enerji, bunun için İç Anadolu’da bir fabrika yatırımı düşünüyor. Şartların oluşması hâlinde ürünün imalatını İç Anadolu’da yapmak istediklerini söyleyen B&W Enerji Türkiye ortaklarından Mehmet Eresin, “İlgili ürünle 15 ülkeye ihracat yapma hedefimiz var. İç Anadolu'da kuracağımız fabrika bu alanda dünyadaki ikinci fabrika olacak. Yıllık 120 milyon Euro gibi bir ihracat hedefliyoruz. Bu üründeki asıl amaç gece ve gündüz üretilen enerjinin depolanarak, doğalgaz bağımlılığının azaltılması" diyor.
Cellcube enerji depolama sisteminin teknolojik açıdan yüksek standartlarda olduğunu vurgulayan Mehmet Eresin, sistem hakkında şu bilgileri veriyor: “CellCube bugüne kadar geliştirilmiş en ileri teknolojiye sahip enerji depolama sistemidir. Ticari ve üretim yapan şirketlerin ihtiyaçlarını optimum düzeyde karşılayacak şekilde üretilmiş bir üründür. CellCube enerji depolama sistemi, her an hızlıca mevcut olabilen temiz, emisyonsuz enerjiyi depolar ve sağlar. CellCube oldukça hızlı şarj edilebilir ve anında kullanıma hazırdır. Enerji, eskime riski bulunmayan ve sınırsız olarak kullanılabilinen Vanadyum temelli sıvı elektrolit içerisinde depolanır”.
Kesintisiz enerji ihtiyacına cevap verebilmek adına enerji depolama sistemlerinin çok kritik bir hâle geldiğinin altını çizen Eresin, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Kesintisiz bir güç ihtiyacı duyan sistemlerin en büyük zaafı kaliteli ve sürekli enerji ihtiyacıdır. Enerji altyapısı çok iyi olan ülkelerden, petrol kaynaklı enerji üretimi yapan ülkelere kadar her coğrafyanın kendine has sıkıntıları bulunmaktadır. Özellikle enerji depolama süreçleri oldukça maliyetli, kurulum alanları geniş, özel iklimlendirme ihtiyacı duyan yaşam döngüsü kullanıma bağlı olarak değişkenlik gösteren sistemlerdir. Vanadyum tabanlı bu yeni sistem ise her şeyin çözümü. Vanadyum metalinin asitik çözeltisinin çeşitli indirgeme ve yükseltme seviyeleri arsındaki farktan anot ve katot yaratan sistem, enerji üretimini sağlamaktadır. Kesintisiz enerji ihtiyacı yaşanan işletme ve sanayi modellerinde akü sistemi ya da jeneratöre gereksinim duyulmadan kolay bir çözüm sunan alternatifsiz bir uygulamadır”.
Pil depolamada “ees Ödülleri” verildi
Haziran 2015’te düzenlenen ees Avrupa Pil ve Enerji Depolama Fuarı’nda son teknoloji enerji depolama ödülleri verildi. Ödül alan 3 firma şöyle: “Aquion Energy Inc., Kostal Industrie Elektrik GmbH ve SOLARWATT Gmbh. Ödüller, verimlilik, karlılık ve fonksiyonellik kriterlerine göre veriliyor. Örneğin Aquion Energy, lityum-iyon pillere alternatif olarak, hücre esaslı hibrid-ion pilleri sunuyor. KOSTAL Industrie Elektrik GmbH, DC bağlantılı yüksek voltajlı pil, akıllı inverter ve sensörleriyle birlikte sunuyor. SOLARWATT GmbH’nın solar depolama ünitesi ise iletişim aygıtına ihtiyac duymadan inverterin nasıl iletişim kurduğunu ortaya koyuyor.
Depolama Teknolojileri Ödülleri’ne adayolabilmek için halen test aşamasında, kullanımda olmaları ya da ilk defa Intersolar Fuarı’nda tanıtılmış olmaları gerekiyor.
Aquion Energy Inc.(USA): Sürdürülebilir ve güvenilir yeni nesil piller. “Aqueous Hibrid Ion (AHI) Pilleri”, evler için şebeke bağlantısız ve mikro şebekeler için geliştirilmiş. Sistem çevre dostu komponenetlerle üretilmiş. Depolama sistemininde hücre sıcaklığını izlemeye gerek olmadığı gibi yangın koruma ve soğutma için ayrıca bir maliyete de gerek kalmıyor.
KOSTAL Industric Elektrik GmbH (Almanya): “PIKOBA System Li”, KOSTAL Industrie Elektrik GmbH tarafında üç fazlı depolama aygıtı olarak, konutlar için geliştirilmiş. Sistem; inverter, lityum-iyon pil paketi ve ayrı bir pil invertere ihtiyaç duymadan, gerçek zamanlı evin enerji talebini ölçen sensör içeriyor.
SOLARWATT GmbH (Almanya): “SOLARwatt My Reserve” Dresden merkezli bir şirket ve ev sahipleri için modüler pil depolama sistemi tasarladı. DC teknoloji özellikli ürün, tüm geleneksel tek fazlı ve üç fazlı inverterlerle rekabet edebiliyor. Basit tak çalıştır özelliği ile MyReserve % 93 verimlilik ile yeni veya mevcut PV sistemlerini karlı yatırımlara dönüştürüyor.
Dünya Enerji Depolama Sektöründen Notlar…
*- Younicos Firması Almanya’da WEMAG AG’nin rüzgar enerjisi tesisinin pil depolama entegrasyonunu içi 5 MW / 5 MWsaat lityum-iyon pil parkı kuruyor.
* Japon devleri Toshiba ve Panasonic, hızlı büyüyen güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir kaynaklardan üretilen güç kaynağı olarak akülü enerji depolama pazarında Güney Koreli Samsung ve LG ile liderlik için yarışıyor.
Bütün bu 4 grup, akıllı telefonlardaki küçük ünitelerden ev ve ofis güç kaynakları, elektrikli araçlara yönelik bataryalara kadar değişik yerlerde kullanılan lityum-iyon bataryaları üretiyorlar. Buna ek olarak, güneş ve rüzgâr enerjisi için büyük ölçekli enerji depolama projeleri onlar için büyük bir büyüme alanı olarak gözüküyor.
Aynı tarihlerde Toshiba, Tohoku Elektrik Güç Santrali için 40 megawattlık (MW) lityum-iyon batarya enerji depolama sistemi üzerinde anlaştı. Toshiba İtalya, ABD, İngiltere ve İspanya gibi ülkelere de benzer sistemler temin ediyor.
*-ABB’nin konut enerji depolama sistemi REACT (Yenilenebilir Enerji Akümülatör ve Dönüşüm Teknolojisi), ev sahiplerinin ürettikleri PV’yi depolamalarını sağlar. Çözüm, 4.6 kW ya da 3.6 kWsaat kapasiteli tek fazlı ABB inverter ve lithium-ion pil ile 2 kWsaat enerji kullanımı sağlıyor.
Enerji depolama sistemi 10 yıllık pil ömrüyle uzun ömürlü olarak tasarlandı. Söz konusu çözüm, pil modülleri eklenerek genişletilebilir ve 6 kWsaat’lik enerji kullanımı sağlanabilir. Entegre Ethernet portu sayesinde, enerji depolama sistemi, ayrıca bir ek arayüz gerekmeden uzaktan ya da yerinden kontrol ve izlenebilir.
* Energiequelle ile Enercon ortak girişimi olan Feldheim enerji depolama tesisi, Brandenburg ve Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu tarafından 5 milyon Euro ile desteklendi.Feldheim kasabası Almanya’nın kendi enerjisini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamasıyla bilinen ilk kasabası ve öyleki, kendi şebeke sistemine de sahip. Depolama tesisindeki 10 MW’lık Lithium-ion pil depolama sistemi şebeke enerji iletiminde güç paylaşımını dengeli şekilde yapılmasını sağlıyor.
Depolama ünitesi, 3360 adet LG Chem depolama modülünden oluşuyor.
*- Inverter üreticisi Fronius ve konut tipi solar çözüm firması Sunrun, Tesla ile “Powerwall” ürünü bağlamında işbirliği yapacaklarını duyurdu. Powerwall ürününü, kendi ürün ve servis hizmetleriyle birlikte sunacak.
*-Alman enerji ve IT şirketi LichtBlick, kendi hizmetleri içine Powerwall ev pillerini entegre edeceğini duyurdu.
*-Avustralya’da start-up firması Reposit Power, elektrik toptan satış mağazasında, Powerwall ürünlerini satmaya başladı.
*-Enerji depolama sektöründe duyrulan en büyük işbirliklerinden biri de İsrail’li enerji firması SolarEdge ile Tesla arasında gerçekleşti. SolarEdge Powerwall pillerini DC inverter çözümleriyle birlikte sınacak.
*- Tesla’nın ticari işletmeler için geliştirdiği depolama çözümü Powerpack, Fresno Kaliforniya’da et üreticisi Cargill için, Pasific Gas& Electric (PG&E), Tesla ve Cargill işbirliğinde kurulacak. 1 MW’lık depolama çözümü, pik zamanlarda elektrik depolayarak, yine pik talep zamanlarda kullanılmasını sağlayarak enerji maliyetlerini düşürecek. Cargill, kurulumdan sonra elektrik faturasında 100 bin dolardan fazla tasarruf etmeyi planlıyor.
*- ABD merkezli araştırma şirketi IHS, 2015 yılında şebeke bağlatılı pil depolama sistemlerinin solar PVentegrasyonu dolayısıyla775 MW olacağını tahmin ediyor.
*- Alman pil uzmanı Akasol, 3.nesil hızlı şarj olan lityum-iyon enerji depolama sistemlerini tanıttı. Bakım hizmetleri ücretsiz verilen “neeoQube”, “neeoRack” ve “neeoSystem” 20 yıl ömre sahip. “neeoQube” ürünü duvara monte edilebilen bir ürün. İkinci bir ürünle de bağlantılandırılarak, 5,5 kWsaat’tan 11 kWsaat kapasiteye ulaşıyor.
*- GE, “Coachella Energy Storage Partness (CESP) sistemini, 30 MW’lık pil depolama sistemiyle İmperial Irrigation District (IID) için kuracak. Proje FE’nin en büyük enerji depolama projelerinden biri olacak. Kaliforniya’da hayata geçirilen sistemin işletmecisi ZGlobal CEO’su Ziad Alaywan; bu projenin nerji endüstrisinde oyun değiştiren bir proje olacağını ve Batı ABD’nin en büyük pil depolama tesisi olacağını söylüyor.
* Invenergy LLC ABD’de Batı Virginia Rupartda 31,5 MW’lık Beech Ridge Enerji depolama projesine başladığını duyurdu. Beech Ridge Energy Center 100,5 MW’lık rüzgar enerjisi tesisi. Invenergy’nin burada daha önce kurduğu 31,5 MW’lık depolama tesisi ile beraber toplam işlettiği depolam kapasitesi 64.5 MW’a ulşamış durumda. Invenergy’nin işletme sürecinde, yapım halinde ve geliştirme halinde olan 100 MW’tan fazla enerji depolama projesi var.